ANTALYA,(DHA) - AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi'nde Semptom Temelli Eğitim Modeli hayata geçirildi. Türkiye'de bir ilk olan uygulama ile öğrenciler hastanın hekime başvuru şikayetleri, nedenleri üzerinden başlayarak tanı koyma sürecine doğru süren bir eğitim üzerinden eğitimlerini gerçek hayata uygun şekilde alacak. İlk derste senkop ile başvuran hastaya yaklaşım, ilgili öğretim üyeleri tarafından teorik dersler ardından farklı vaka örnekleri ile öğrencilere anlatıldı.
AÜ Tıp Fakültesi yenilikçi eğitim uygulamalarına bir yenisini daha ekledi. 2022-2023 eğitim öğretim yılı başında, tıp eğitim programının tümünde 'Ters Yüz Eğitim Modeli'ne başlayan Tıp Fakültesi şimdi de 'Semptom Temelli Eğitim Modeli'ni hayata geçirdi. Tıp Fakültesi öğrencileri için Semptom Temelli Eğitim Modeli'nin ilk dersi Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlendi. Toplantıya AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Hastanın hekime başvuru şikayetleri üzerinden başlayarak tanı koyma sürecine doğru süren bir eğitimin amaçlandığı programın ilk dersinde senkop (bayılma) şikayetiyle başvuran hastaya yaklaşım, ilgili öğretim üyeleri tarafından farklı vaka örnekleri ile anlatıldı.
'ÖNCÜ MİSYONUMUZA YAKIŞAN BİR EĞİTİM MODELİ'
Uzun zaman hazırlıkları sürdürülen Semptom Temelli Eğitim Modeli'ne başladıklarını söyleyen AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Öncü misyonumuza yakışır bir şekilde Tıp Fakültesi olarak bu kapsamda bir eğitim modeli ile bir ilki daha hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Üniversitemize, ülkemize ve bilim camiasına hayırlı olsun" dedi. Nobel ödülü alabilecek işlere imza atacak hekimler yetiştirme hedeflerinin arkasında olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Hayal etmeden, inanmadan başarının mümkün olmadığını düşünüyorum. Bunun için değerli hocalarım, sevgili öğrencilerimiz, lütfen siz de benimle birlikte buna inanın. Geleceği değiştirecek işlere imza atacak isimler sizlerin arasından çıkacak. Sizlere güveniyorum" şeklinde konuştu.
'DEĞİŞİME EN HIZLI ADAPTE OLAN ÜNİVERSİTELERDENİZ'
AÜ'nin gelişen teknolojinin eğitime yansımalarına en hızlı adapte olan üniversitelerin başında geldiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Özkan, çalışmaların karşılığını aldıklarını, TUS Deneme Sınavı'nın rüştünü ispat ettiğini ve deneme sınavlarında birinci ve ikinci olan öğrencilerinin, Türkiye genelinde de ilk 5'te yer aldığını söyledi. Hayata geçirdikleri tüm bu yenilikçi uygulamaların gelecekte mezunlara çok önemli katkıları olacaklarını belirten Rektör Özkan, “Bugün hayata geçirdiğimiz uygulama ile de semptomlar ve bulgular temelinde hastalıkları tanıyarak, tedavi etme becerilerini geliştirmenizi istiyoruz. Böylece klinik karar verme yeteneği kazanacaksınız. Ama bunun da ötesinde analitik ve eleştirel düşünme, problem çözme becerileriniz de gelişecek. Gerçekten heyecanlıyım. Çünkü bu değişimin çok sayıda yaşama dokunacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
'EN İYİSİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ'
Tıp eğitiminde öğrencilerin geri bildirimlerini çok önemsediklerini ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan ise “Sizler ne kadar iyi mezun olursanız, bizi ne kadar iyi temsil ederseniz biz de kendimizi o kadar değerli hissediyoruz. Sizlerin eğitiminde özellikle altıncı sınıfı bütün eksiklerin tamamlandığı, aynı zamanda sosyal hayatın güçlü geçtiği, hasta hekim ilişkisini yaşadığımız, gerçekten hekim olarak hissederek o özgüvenle sahaya çıkaracak, önemli bir kısmınızı da TUS'da başarılı olmasını sağlayacak bir ortam sağlamaya çalışıyoruz" dedi.
TÜRKİYE'DE İLK
Semptom Temelli Eğitim Modeli'nin Türkiye'de tıp fakültesinde ilk kez kullanılmaya başlayacağını belirten Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, “AÜ Tıp Fakültesi olarak, 6 yıl boyunca iyi bir hekim olabilmeniz için yaklaşık 43 anabilim dalı 330 öğretim üyesiyle 352 farklı hastalığı size anlatmaya çalışıyoruz. Hastalıkların, ön tanı, tanı, tedavi, acil müdahale, koruma, izlem süreçleri gibi çok sayıda teorik ve pratik bilgiyi sizlere en iyi şekilde öğretiyoruz. Eğitim programımızın kalitesinden eminiz çünkü mezunlardan aldığımız geri bildirimler çok iyi, bizim mezunlarımız sahada çok başarılı" dedi.
Mevcut eğitim programların en önemli eksiğinin, 6 yıllık tıp eğitimi sürecinde gerçek hayatla bağlantıyı öğrencilere yeterince verilemediğini belirten Dekan Gürpınar, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Hasta, örneğin 'Ben akut apandisitim, enfarktüs geçiriyorum' diye gelmiyor. Göğüs ağrısı ile karın ağrısı şikâyeti ile geliyor. Siz o şikâyetten, yaptığınız fizik muayene, tetkik gibi bulgulardan yola çıkarak 3. 4. 5. sınıfta öğrendiğiniz 352 hastalığı zihninizde birleştirip bir ayırıcı tanı süreci ile doğru tanıyı koymaya çalışıyorsunuz. Meslek hayatında bir süre sonra deneyimli hekimler dediğimiz, hasta daha kapıdan girer girmez postürüne, hareketlerine, rengine bakıp hastayı ilk görüşte bazı tanıları zihninizde eleyip tanıyı daha kolay bulabilen hekimler oluyorsunuz. Semptom Temelli Eğitim Modeli, en özet tanımı ile bu deneyimi sahada değil de Tıp Fakültesi eğitiminde sizlere kazandırmayı amaçlayan bir eğitim programıdır. Amerika'da Avrupa'da yaygınlığı giderek artan, ancak uygulanması oldukça zahmetli bir program. O nedenle ülkemizde henüz 6 yıllık tıp eğitiminde başlamadı. AÜ Tıp Fakültesi olarak bu yıl bu programa ilk uygulamalar ile başlıyoruz."
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete'nin moderatörlüğünü yaptığı panelde senkop (bayılma) semptomuna yol açan hastalıklar öğrencilere anlatıldı.(DHA)