Spor hukuku uzmanı Avukat Semih Albayrak, Spor Yasası ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Albayrak, "Ülkemizin birçok köklü kulübü bu denetimsizlik mekanizmasından dolayı iflasın eşiğine gelmiş veya yok olup gitmişlerdir. Avrupa’nın birçok yerinde uygulanan finansal denetim mekanizması bu Spor Yasa’sı ile ülkemize getirilmiş olup özellikle kulüplerin şirketleşmesi yolunda büyük bir adım olmuştur" dedi.
Uzun süredir beklenen Spor Yasası, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Spor hukuku alanında uzman avukatlardan olan Semih Albayrak da yeni yasayı değerlendirdi. Albayrak, köklü değişiklikleri şu şekilde yorumladı: "Ülkemizde çok uzun süredir; sporda özellikle futbol endüstrisinde büyük bir denetim mekanizması boşluğu bulunmakta idi. Bu denetim mekanizmasını Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) sağlamaya çalışsa da, birçok alanda yetersiz kalmış olup, kendine yasal bir koruma bulamayan futbolcular, kulüpler ve diğer spor insanları geniş çapta bir düzenleme olmadığı için ancak ve ancak uluslararası denetim mekanizmaları ile kontrol edilebildiği bilinmekteydi. Bu husus hem ülkemizi spor, özellikle futbol alanında dış dünyaya karşı güvensiz bir endüstri haline getirmiş olup; iç problem olarak düşündüğümüzde ise kulüplerimizin üstesinden gelinemeyecek borçlar ile karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Ülkemizin birçok köklü ve değerli kulübü bu denetimsizlik mekanizmasından dolayı iflasın eşiğine gelmiş veya yok olup gitmişlerdir. Avrupa’nın birçok yerinde uygulanan finansal denetim mekanizması bu Spor Yasa’sı ile ülkemize getirilmiş olup özellikle kulüplerin şirketleşmesi yolunda büyük bir adım olmuştur. Yine kulüplerin borçlanmaları ve yapılanmaları da kontrol altına alınmış olup yasayla düzenlenmiştir. Yasadaki birçok ifade olumlu olarak gözükmekle birlikte köklü değişiklikleri beraberinde getireceğinden şüphe olmamakla birlikte, en önemlisi artık Türkiye’nin bir Arap ülkesi gibi görünmesinin önüne geçerek fahiş fiyatların harcanmasının da önüne geçileceği görülmektedir. Zira kulüpler artık şirketleşecek, borçlanmalar sınırlandırılacak, kulüp yöneticilerinin görev yaptığı dönemdeki sorumlulukları da artırılacaktır. Kısaca yasanın önde gelen maddelerinden bahsetmek gerekirse;
Kulüpler artık; bir önceki yılın brüt bütçesinin yüzde 10 fazlasını geçmeyecek şekilde borçlanabilecektir. Genel kuruldan yetki alınması halinde borçlanma limiti bütçenin en fazla yüzde 50’sine kadar yükseltilebilecektir.
Yöneticiler kulüpte görev yaptıkları dönemde oluşan borçlardan sorumlu tutulacak olup önceki dönemlerdeki yönetimlerden kalan borçlar için tüm kulüplere bir ödeme takvimi hazırlanacaktır. Ayrıca bu maddelere aykırılığa ilişkin kulüp yöneticilerinin şahsi mal varlığı sorumluluğu ve yasaya aykırılık haline ilişkin 1-3 yıl arası hapis cezası verilmesi ise yasada ayrıca düzenlenmiştir
Spor kulüpleri dernek statüsünden çıkarılıp, anonim şirketi kimliği kazanacak. Spor kulüplerinin dernek olarak kurulma zorunluluğu ortadan kalkacak. Spor kulüpleri doğrudan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın tesciliyle kurulacaktır.
Gençlik ve Spor Bakanlığı hiyerarşik olarak en üstte yer alacak ve denetim, karar mekanizmasında nihai merci olacaktır. Kulüpler tarafından yapılacak belirli bir sınırın üstündeki ödemeler banka yoluyla yapılacak, ayrıca takımlar geliri kadar borçlanacak ve denk bütçe uygulanacaktır.
Sadece kulüp bazlı olmamakla birlikte yasayla menajerlik sisteminde de değişikliklere gidildi. Menajerlik sözleşmelerinin artık noter huzurunda yapılması düzenlenmiş olup, iki yıldan uzun sözleşme yapılan oyuncular ile birlikte menajerlere de yaptırımlar düzenlenmektedir.
Spor kulüplerine, birleşerek federasyon ve konfederasyon şeklinde üst kuruluş kurma hakkı verilmiştir. Yukarıda bir kısmı verilen düzenlemeler genel manada olumlu etkiler doğuracak olup, Kulüpler birliğinin yapmış olduğu açıklamada dile getirdiği endişeleri de dikkate alırsak, uygulamada bazı problemlerin de oluşabileceği görülmektedir. Zira Gençlik ve Spor Bakanlığının hiyerarşik olarak en üste konumlandırılması, kulüplerin siyasi eğilimlerinin daha da artmasına neden olabilecek olup, siyasi olarak ayrı düşüncedeki kulüplerin denetimlerinin daha sıkı olmasına ve bu kapsamda objektifliğin kaybolmasına da neden olabilecektir." "Denetim mekanizmaları, Türk sporunun kanayan yarası"
Kontrollü harcamaların ve ekonomik şeffaflığın önemine vurgu yapan Albayrak, "Bu haliyle yasanın uluslararası statülere aykırılık teşkil edebileceği hususu da unutulmamalıdır. Yine çok ciddi denetimlerin getirilmesi, spor endüstrisine girme eğiliminde olan girişimci iş adamların geri plana çekilmesine neden olabilecek olup, denetim mekanizmaları ise Türk spor dünyasının kanayan yarası olan kulüp yöneticilerin kendi dönemlerinde kontrolsüz harcamalarını önlemek ve ekonomik şeffaflık adına önemlidir. Yine , Hissedarlık Yapısı başlıklı 15. Madde ile de yatırımcı girişinin cazip halden çıkabileceği görülmektedir. Yasanın 20. Maddesinde ise, kulüplerin hali hazırdaki borç ve faiz yükü göz önüne alındığında, soruna çare olmaktan ziyade finansal sorunların çözümünü çıkmaza sokabilecektir. Yine menajerlik sözleşmelerinin noterde düzenlenmesi gerekliliği de, ,üst düzeydeki birçok oyuncu için bir sorun doğurmayacak olup, noter masrafları da dikkate alındığında alt liglerdeki oyuncuların bir menajer ile sözleşme kapsamında çalışmasının önüne geçilmesine ve menajerlerin yeni sözleşme imzalama hususunda çok daha seçici olmasına neden olabileceğinden bu madde kapsamında da olumlu olumsuz etkilerin doğması kaçınılmaz olacaktır. Yine %5’e çekilen menajerlik komisyon tutarı da Uluslararası mevzuatlara ve uygulamalara uyumlu olmamakla birlikte, uygulanabilirlik açısından soru işareti bulunmaktadır. Bahsedildiği üzere; genel haliyle spor dünyasında köklü bir değişim yapan bu yasayla birlikte uygulamada doğacak pürüzlerin ise yönetmelikler ile giderilerek düzenlenmesi ve bazı maddelerin çıkarılması gibi tekliflerin çokça geleceği ve konuşulacağı tahmin edilmedir. Bununla birlikte; genel olarak düzenlemelerin olumlu etki doğuracağı ve kulüpleri borç batağından büyük oranda kurtaracağı, kulüp yöneticilerinin ve diğer spor insanlarının da önümüzdeki süreçlerde çok daha dikkatli ve profesyonel davranma eğilimini beraberinde getireceği öngörülmektedir" ifadelerini kullandı.