Ülkenin önemli pamuk üretim merkezlerinden olan Aydın’da, bu yıl pamuktaki rekolte ve kalite üreticiyi memnun ederken fiyatlar ise bekleneni karşılamadı. Bu yıl 15 TL’ye kadar düşen pamuk fiyatları sebebiyle, pamuklar adeta rafa kaldırıldı. Türkiye’nin önemli ihracat ürünlerinden olan ve beyaz altın olarak bilinen pamuk, bu sezon rekolte ve kalitesi ile üreticisinin yüzünü güldürdü. Aydın genelinde pamuktan istedikleri verimi alan üreticiler, pamuğun hem rekolte hem de kalite yönünden iyi olduğunu ancak fiyatların bekleneni karşılamadığını belirtti. Aydın tarımının da tansiyonunu belirleyen ve zor şartlar altında üretilen pamukta fiyatlar bu yıl üreticisini memnun etmezken, il genelinde toplanan pamuklar ise depolara kaldırıldı. Aydın’da toplanan pamukların yüzde 90 üzerinde depolandığını ve emanete bırakıldığını ifade eden Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, şu anki fiyatlar ile çiftçilerin maliyetlerini bile karşılayamadığını ve direndiğini ifade etti. Pamuk sezonunu sıkıntısız bir şekilde atlattıklarını ifade eden Kendirlioğlu; “Pamuk, Aydın tarımı için gerçekten çok önemli bir ürün. Son 2-3 yıldır dünyadaki artışla beraber ülkemizde de pamuk fiyatlarında artışlar kaydedildi. Fiyatlar anlamında baktığımızda çiftçimiz son 3 yıldaki fiyatlarımızdan memnundu. Hatta çiftçilerin temsilcisi ziraat odaları olarak prim ile ilgili hiç bir talebimiz olmadı. Bu fiyatlar uygundu, primler de uygun olduğu için bir memnuniyet vardı. Bizler şikayeti de memnuniyeti de rahatlıkla söyleyebilen insanlarız. Bu seneye geldiğimizde ise barajlarımızda yeterli su vardı. Geçen seneki gibi bir su sorunu, kuraklık çekmedik ama tabi Valiliğimizin koordinesinde ortaya koyulan projeler ve öngörüler ile sezonu sorunsuz bir şekilde atlattık. Tabi bu bol su vardı istediğimiz gibi hareket etik demek değil ama planlı bir şekilde hareket ettiğimiz için herhangi bir sıkıntı çekmedik. Üretim anlamında sorun yaşamadık. Kalitede de herhangi bir sıkıntı olmadı. Çünkü pamuğun hasat dönemlerinde etkili bir yağmur olmadı. Verimde de çeşitli bölgelerde zikzaklar olmasına rağmen genelde de bir memnuniyet var ama bu sefer fiyatlarda bir sıkıntı oldu. Verim, kalite ve fiyat konusunda maalesef üçü bir arada olmuyor. Muhakkak birinde bir eksiklik oluyor. Bu sene her şey çok güzel giderken fiyatlarımızda çok büyük bir düşüş meydana geldi. Bunun nedeni dünyadaki fiyatların da aynı paralelde düşmesi. Çünkü pamuk, stratejik ve borsası olan bir ürün. Dünya ile entegre olmaması mümkün değil. Dolayısıyla maalesef şu anki fiyatlar çiftçimiz memnun etmiyor” dedi. “Aradaki makas devlet tarafından karşılanmalı”
Pamuk çiftçisinin küstürülmesi ile pamuk ithalat oranlarının yüzde 70’lere kadar yükselebileceğini ifade eden Kendirlioğlu; “Bir önceki sezona baktığımızda girdi maliyetleri anlamında her şeyi 3 ile çarpabiliriz. Tarımdaki enflasyon üçe katladı ama geçen sene 12 liraya sattığımız pamuk bu sene 15 liraya kadar düştü. Her şey 3 katı artmış ama bizim fiyat yarım kat bile artmamış. Haliyle çiftçimizin mağduriyeti söz konusu. Yani maliyeti bile değil şu andaki fiyatlar. Hal böyle olunca biz 1,10 TL olan primin, en azından geçen senenin alım gücü neyse bu seneki alım gücü karşılığını istedik. Bu da takriben 2,5-3 lira civarı bir rakamdı. Ama maalesef yine 1,10 TL’de kaldı. Bizim istediğimiz şu. Fiyatlar iyiyken çiftçilerimiz bu konuda maliyetlerini karşılayıp belli bir kar marjı elde ettiğinde bizim prim falan talebimiz yok. Zaten yeterli kazandıktan sonra başka ürünlere kaydırılsın bu prim. Belki çiftçilerimiz bu ne demek diyebilir ama bizim buradaki ana talebimiz fiyatlar çok aşağı düştüğünde aradaki makasın devletimiz tarafından karşılanması. Çünkü pamuk stratejik bir ürün. Birçok sektörde kullanılan bir ürün. Pamuğun en az yüzde 50’sini biz üretiyoruz. Dağa taşa pamuk eksek bile tekstil sanayisinin yüzde 50’sini karşılayabiliyoruz. Yani yüzde 50 civarında pamuk ithal etmek zorunda kalıyoruz. Eğer bu yüzde 50 oranı pamuk çiftçimizi küstürerek yüzde 30’lara 20’lere indirirsek paralel olarak ithalat rakamlarımız yüzde 70-80’lere yükselecek. Bu da ciddi bir döviz kaybı demek. Tekstil sanayi katkıları ile beraber ülkemize 30 milyar dolar bir getirisi var. Bunu göz ardı etmemek lazım” dedi. “Başka ürünlere yönelir”
Pamuğun, Aydın için sadece pamuk olmadığını ifade eden Kendirlioğlu; “Pamuk, diğer ürünlerin de fiyatını etkiliyor. Ne kadar çok pamuk ekilirse diğer ürünler de o şekilde para edebiliyor. Aydın tarımının tansiyonunu belirleyen bir ürün. Bu sene ekim alanlarında geçen seneye göre yüzde 15 civarında bir artış söz konusuydu ama önümüzdeki yıl fiyatlar bu şekilde devam ederse ekim alanları en az yüzde 30-40 daralır. Geçmişte bunun örnekleri mevcut. Çiftçi para kazanamadığı an başka ürünlere yönelir. Başka ürünlerine yöneldiğinde de o ürünler de fiyat yapmaz. Burada böyle bir sıkıntı var. Domino etkisi gibi hepsini etkiler. Pamuk yeterli ekilirse diğer ürünleri eken çiftçilerimiz de para kazanır. Bu açıdan da düşünmek lazım. Çiftçi para kazanamadığı ürünü bir daha ekmez”şeklinde konuştu. “Çiftçilerimiz direniyor”
Fiyatların böyle gitmesi durumunda önümüzdeki yıl pamuk ekim alanlarının daralacağını sözlerine ekleyen Kendirlioğlu; “Çiftçimizin borcu Ekim, Kasım, Aralık ayı içerisindedir. Genelde Kasım ayıdır ve fiyatlar böyle. Çiftçilerimiz farklı yollarla borcunu kapatmaya çalışıyor. Pamuk çiftçilerimiz, kendi imkanlarıyla gerek TARİŞ’te gerek tüccarda pamuklarını emanete bırakıyor. Fiyat kesilmedi, bekliyor. Zaten bu fiyatların kesilmesi, çiftçimizin biraz daha yüklenmesi demek bu fiyatların daha da aşağıya gelmesi demek. Çiftçilerimiz şu anda direniyor. Şu anda pamuğun büyük bir kısmı satılmadı. Yani Aydın genelinde yüzde 90’ın üzerindeki pamuk şu anda emanette, fiyat kesilmedi. Tahminlerimize göre yüzde 90 civarında pamuklar depoda. İşleniyor ama satılmıyor. Çiftçimizin bir beklentisi var. Çünkü bu fiyatlarda sattığında zarar etmesi söz konusu. Yani çiftçi pamuğunu emanete verdiği zaman kooperatif veya tüccar, arkasından iplikçi, arkasından kumaşçı, arkasından konfeksiyona bedava kredi veriyor. Böyle bir durum söz konusu. Fiyatların buralarda kalması çiftçimizi kesinlikle mağdur eder. Şu andaki pamuk fiyatları çiftçimizi zarar ettirir ve önümüzdeki yıl da pamuk ekim alanları daralır. Pamuk çiftçisini küstürmemek lazım bu çok önemli. Pamuk çiftçisi bu işten uzaklaşırsa artık bir daha geri dönmez. Bunun Çine, Karpuzlu gibi aklınıza gelen doğu ilçelerimizin bir çoğunda örnekleri var. Buralarda artık hemen hemen pamuk yok. İleride pamuk ekim alanlarının daha da azalmamasını istiyorsak üreticilerin taleplerini göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum” dedi. “İkinci kalite bile ürünümüz yok”
Bu yıl pamuk kalitesinin çok iyi olduğunun altını çizen Kendirlioğlu; “Bu seneki rekolte geçen seneden biraz daha iyi. Net rakamları almamama rağmen rekolte çok kötü değil. Kalite ise çok iyi. Şu anda ikinci kalite pamuğumuz bile yok. Hepsi bir kalite ve gerçekten iyi şekilde hasat edildi. Artık çiftçimiz bu konuda uzmanlaştı. Dünyanın en iyi pamuğunu biz burada üretiyoruz. Bu net” dedi. Fiyat beklentilerinin en az 25 TL olduğunu belirten Kendirlioğlu; “Bizim aslında normalde beklentimiz 25-30 TL arasıydı. Yani geçen seneki maliyetleri göz önünde bulundurduğumuzda en taban fiyat 25 TL olması gerekiyor. Biz 25 ve üzerinde bir fiyat bekliyorduk. Bu sene, o geçen seneki 12 TL’yi yakalayabilmesi için. Şu anda 15 TL civarlarında pamuk. Haliyle bizim ziraat odalarının bile çıkardığı maliyetin daha da altında bir rakam. Dünya ile bağlantılı olduğu için şu anda pamuğun ne olacağını öngörmek de mümkün değil” dedi.