Anadolu’nun doğasında yaşayan hayvan ve bitki türlerini koruma konusunda mevcut çalışmaların artırılması yolu ile “Türkiye’nin Tür Koruma Stratejisi” hazırlandı. Avrupa Birliği’ndeki iyi uygulamaların incelenmesi yoluyla eylem planı hazırlanması gereken nesli tehlike altındaki türler için önceliklendirme rehberinin oluşturulması, seçilen pilot türler için modern eylem planları hazırlanması olarak strateji belirlendi. Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Ankara’da bir otelde, ‘Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye’nin Nesli Tehlike Altında Türleri İçin Tür Eylem Planı’nın Hazırlanması, Uygulanması Ve İzlenmesi Projesi Açılış Toplantısı’na katıldı.
Bakan Pakdemirli, dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 40’ının biyolojik çeşitliliğin her alanda ekonominin ana kaynağı olmasına karşın, son yüz yılda odağında insan olan plansız kentleşme nedeniyle doğal yaşamın her geçen gün zarara uğradığını dile getirdi. Bakan Pakdemirli, dünyada son 50 yılda memeli, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 69’unu kaybettiğini ifade ederek, bugün iklim değişikliği ve habitat tahribatından dolayı yaklaşık 1 milyon türün risk altında olduğunu söyledi. Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin dünyanın en zengin biyolojik çeşitliliğe sahip ülkelerden biri olduğunu söyleyerek, bitki ve hayvan türleri açısından Türkiye’nin Asya, Avrupa ve Afrika türlerini bir arada barındıran tek ülke olduğunu kaydetti. Bakan Pakdemirli, sosyal medya hesabından “Nesli tükenmekte olan bir hayvan” içerikli merak uyandıran paylaşımının tek bir canlı ismi olmadığını, sosyal medyada nesli tükenen tüm canlılara dikkat çekmek, çevreyi ve doğal ekosistemi daha güçlü korumak adına bir farkındalık oluşturmak istediklerini dile getirdi. Bakan Pakdemirli, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden 15 bölge müdürünün toplantıda bulunduğunu belirterek onlara, birinci önceliklerinin nesli tehlike altında olan türleri bulmak ve koruma altına almak olduğu talimatını verdi.
Bakan Pakdemirli, dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 40’ının ana kaynağının biyolojik çeşitlilik olduğuna işaret ederek, “Biyolojik çeşitlilik; tarımdan gıdaya, sağlıktan turizme, sanayiden enerjiye kadar onlarca sektörün en önemli hammaddesidir. Ancak, son yüzyılda, odağında insan olan, nüfus artışı, sanayileşme, plansız kentleşme, çevre kirliliği ve iklim değişikliği nedeniyle, doğal yaşam her geçen gün zarara uğramakta, tahrip olmakta ve korunmaya muhtaç hale gelmektedir” dedi.
“Bugün, iklim değişikliği ve habitatın tahribatından dolayı yaklaşık 1 milyon tür risk altında”
Dünya’da son 50 yılda, memeli, kuş, sürüngen ve balık nüfusunun yüzde 68’ini kaybettiğinin bilgisini veren Pakdemirli, “Cava kaplanı, Karayip keşiş foku, siyah batı gergedanı, Tazmanya kaplanı gibi büyük memeli türleri maalesef yok oldu. Tatlı sularda yaşayan türlerin üçte birinin nesli tükenme tehdidi altında. Bugün, iklim değişikliği ve habitatın tahribatından dolayı yaklaşık 1 milyon tür risk altında” diye konuştu.
“Nesli tehlike altında olan türlerimizi korumak, artık bir tercih değil, gelecek nesillere borcumuzdur”
Bakan Pakdemirli, ekosistemin bozulmasının başta insan olmak üzere yeryüzündeki tüm dengeyi ve bütün yaşam formlarını doğrudan etkilediğine vurgu yaparak, “O nedenle, nesli tehlike altında olan türlerimizi korumak, kayıt altına almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak, artık bir tercih değil, gelecek nesillere borcumuzdur” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dünyada en zengin biyolojik çeşitliliğe sahip ülkelerden bir tanesi olduğunu dile getiren Pakdemirli, Türkiye’nin, bitki ve hayvan türleri açısından, Asya, Avrupa ve Afrika türlerini birlikte barındıran tek ülke olduğunu ifade etti.
“Türkiye, tüm Avrupa kıtası ile aynı sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor”
Pakdemirli, bütün Avrupa kıtasında yaklaşık 12 bin bitki türünün bulunmasına karşın, yaklaşık 4 bininin Türkiye’nin coğrafyasına has olduğunu belirterek, “Avrupa kıtası ile aynı sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Anadolu; 150 memeli ve 130 sürüngen türü ile 490 kuş türünün görüldüğü bir coğrafya” dedi.
Bakan Pakdemirli, türlerin yok olmak konusunda karşı karşıya kaldığı tüm bu olumsuzluklara karşı Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) ile başlattıkları “Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye'nin Nesli Tehlike Altında Türleri için Tür Eylem Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi” projesi kapsamında tür koruma konusunda mevcut çalışmaların artırılmasını, Model Tür Eylem Planlarının hazırlanmasını, Avrupa Birliği ülkelerindeki iyi uygulamaların incelenmesi ve paydaşlar arasında tür koruma konusundaki bilincin ve farkındalığın artırılmasını hedeflediklerini dile getirdi.
Tür Koruma Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanacak
Bakan Pakdemirli, proje sonunda nesli tehlike altında olan türlerin korunması konusunda mevcut çalışmaların etkinliğinin artırılması ile Türkiye’nin Tür Koruma Stratejisi ve Eylem Planını da hazırlayacakları bilgisini verdi.
“Bugün hepiniz, nesli tükenen canlılarımız için bir isim söylenmesini bekliyor. Tek bir canlı ismi, bu büyük tehlikeyi adreslemeye yetmez”
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, sosyal medya hesabından, 11 Aralık’ta, “Nesli tükendi deniliyordu.”, 12 Aralık’ta, “Belki de yalnız yaşamayı sevdiğinden kimse ona ulaşamamıştı.” paylaşımları yaparak merak uyandırmıştı. Pakdemirli, dün yaptığı paylaşımda ise, “Yaşadığına dair kanıtlar elimizde. Büyük bir titizlikle onu koruyor ve tüm coğrafyamıza yaymak için hazırlıklarımızı yapıyoruz” ifadelerini kullanarak, bu programı işaret etmişti. Bakan Pakdemirli, bu programda yaptığı konuşmasında herkesin, nesli tükenen canlılar için bir isim söylenmesi, bir açıklama yapılmasını beklediğini belirterek, “Tek bir canlı ismi, bu büyük tehlikeyi adreslemeye yetmez. Sosyal medyada, nesli tükenen tüm canlılara dikkat çekmek, çevreyi ve doğal ekosistemi daha güçlü korumak adına bir farkındalık oluşturmak istedik ve bunda da başarılı olduk” dedi.
“Birinci önceliğiniz, nesli tehlike altında olan türleri bulmak ve koruma altına almaktır”
Bakan Pakdemirli, düzenlenen toplantıda bulunan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden 15 bölge müdürü nezdinde tüm bölge müdürlerine talimat vererek, şunları kaydetti:
“Birinci önceliğiniz, nesli tehlike altında olan türleri bulmak ve koruma altına almaktır. Evlatlarımıza eksiksiz bir doğa teslim etmek için dağ-tepe demeden gece-gündüz demeden çalışın. Ben daima sizlerin yanındayım, yanında olmaya da devam edeceğim.”
