Ceza ve Tevkifevleri (CTE) Genel Müdürlüğü’nü ziyaret ederek Akıllı Teknolojilerin İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu (ACEP) projesiyle ilgili çalışmaları yerinde takip eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Ceza kurumlarında gerçekleştirdiğimiz fiziksel ve zihinsel dönüşümü dijital dönüşümle daha da ileriye taşıyoruz” dedi.
Ankara’da Ceza ve Tevkifevleri (CTE) Genel Müdürlüğü’nü ziyaret eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Akıllı Teknolojilerin İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu (ACEP) projesiyle ilgili çalışmaları yerinde takip etti. Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığına ziyarette bulunan Bakan Tunç, elektronik kelepçe ile denetimli serbestlikten faydalanan mahkumları takip etti. Ardından Güvenlik ve İnfaz Dairesi Başkanlığına geçen Tunç, çalışmaları yerinde görerek bilgi aldı. Ziyaretlerinin ardından basın mensuplarına ACEP projesini tanıtan Tunç, fiziksel ve teknik altyapı, insan kaynağı, sağlık, güvenlik, eğitim gibi birçok alanda çok sayıda reform gerçekleştirdiklerini belirtti. Yapılan reformlardan bahseden Bakan Tunç, şunları aktardı:
“Çağdaş infaz anlayışına uygun nitelikte gerekli teknolojik imkanlara sahip 299 adet ceza infaz kurumunu da hizmete açmış bulunmaktayız. Özellikle şunu hatırlamakta fayda var. 12 Eylül yıl dönümünde anayasa sempozyumunun yapıldığı, Cumhurbaşkanımızın da katıldığı Ulucanlar Cezaevi şu anda kültür merkezi olarak kullanılan, yine ülkemizin değişik yerlerinde, önceki haftalarda ziyaret ettiğimiz Diyarbakır E Tipi Cezaevi gibi, Sinop Cezaevi gibi buralar artık birer kültür merkezine dönüştürülürken, bir kısmı dönüştürülüyor. Yine İstanbul’da Bayrampaşa Cezaevi gibi insan hak ve özgürlüklerine yakışmayan, temel hak ve özgürlüklere uymayan bu cezaevleri kapatıldı. Yerlerine kampüs tedavileri dediğimiz Marmara gibi, Aliağa gibi, Sincan gibi insan onuruna daha uygun cezaevleri hizmete açıldı.” “Yaklaşık 25 bin olan personel sayısı 80 bine ulaştı”
Personelin modern infaz anlayışına uygun şekilde eğitim almalarına yönelik yapılan çalışmaları anlatan Tunç, “Fiziksel yenilemeyle eş zamanlı olarak insan kaynağında da nitelik, liderlik açısından önemli bir dönüşüm hayata geçirildi. Bu çerçevede personelin modern infaz anlayışına uygun bir biçimde eğitim ve donanım kazanmasına matuf olmak üzere ülke genelinde 5 eğitim merkezi hayata geçirildi. 2000’li yılların başında yaklaşık 25 bin olan personel sayısı 80 bine ulaştı. Bugün itibarıyla cezaevi sekreterleri genel müdürlüğümüze bağlı olarak 407 ceza infaz kurumu, 148 denetimli serbestlik müdürlüğü ve beş personel eğitim merkezi olmak üzere toplam 560 taşra teşkilatı bulunuyor” ifadelerine yer verdi.
Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ceza infaz kurumlarında insanlık onuru ve temel insan haklarına saygının güçlendirilmesi, kanunlara ve uluslararası insan hakları standartlarına uyumlu hale getirilmesi en temel nedenimizdir. İnfaz kanunumuz cezaların infazının temel amacını öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, bu maksatla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu korumak, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak olarak tanımlamıştır. Ceza kurumlarında gerçekleştirdiğimiz fiziksel ve zihinsel dönüşümü dijital dönüşümle daha da ileriye taşıyoruz.” “60 bin 473 hükümlü cezaevlerinde eğitim görüyor”
Açık ve kapalı cezaevlerindeki eğitimlerden bahseden Bakan Tunç, dijital dönüşüm konusunda Türkiye’nin dünyaya örnek bir konumda olduğunu belirtti. Tunç, “Bu kapsamda da özellikle hükümlülere yönelik son zamanlarda arttırdığımız önemli uygulamalar var. Bunların en önemlileri öğretim çalışmaları. Ceza infaz kurumlarımızda şu anda 60 bin 473 hükümlü ve tutuklu aktif öğrenci durumunda. Bunlar resmi, kayıtlı öğrenciler. Cezaevine girerken bunların yalnızca 850 kişi bir okula kayıtlı. Ama cezaevine girdikten sonra toplam 60 bin 473 hükümlü öğrenci cezaevlerinde eğitim görüyor. Bunların 10 bin 248’i ortaokul, 39 bin 120’si lise, 7 bin 541’i üniversite eğitimi görüyor. Açık cezaevlerinde de örgün eğitim gören hükümlülerimiz var. Açık cezaevinden okula bizzat kendileri gidebiliyorlar. Bu kapsamda 29 ortaokul, 374 lise, bin 250 ön lisans, bin 521 üniversite, lisans öğrencisi, aynı zamanda eğitimini aksatmadan örgün eğitimine devam ediyor. Kapalıdakiler de açık öğretim şeklinde hem ortaokul, hem lise, hem ön lisans, lisans eğitimlerini gerçekleştiriyorlar. Bu kapsamda 60 bin 473 hükümlü cezaevlerinde eğitim görüyor. 10 bin 742 adet çeşitli alanlarda açılan kurslar var. Yine ceza infaz kurumlarımız aynı zamanda birer sınav merkezi. ÖSYM’nin, Milli Eğitim Bakanlığımızın ve açık öğretim fakültelerimizin ceza infaz kurumlarında sınavları gerçekleşiyor” ifadelerine yer verdi.
Hükümlü öğrencilerin sınavlara katılımı ve eğitimleri hakkında bilgi veren Bakan Tunç, şunları söyledi:
“Bugüne kadar 271 bin 858 sınava katılım gerçekleşti. Milli Eğitim Bakanlığıyla yaptığımız işbirliği çerçeveside ceza infaz kurumlarımızda 4 tane çok programlı lise mevcut, 38 tane mesleki eğitim merkezi mevcut, 29 tane de anaokulu ve ana sınıfı mevcut. Ceza infaz kurumlarımızda kütüphanelerimiz var hükümlülerimizle ilgili olarak. Bu kütüphanelerde 1 milyon 480 bin 750 adet yayın bulunuyor. Buralardan da şu ana kadar 2 milyon 26 bin kez hükümlülerin yararlandığını görüyoruz. Kültür Bakanlığımızla yaptığımız işbirliği çerçevesinde de halk kütüphaneleriyle yaptığımız bir protokol var. Bu çerçevede de 125 bin 669 hükümlü kütüphanelere üye olmuş durumda.”