Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, “Türkiye’nin iklimi Avrupa’nın iklimi. Türkiye’nin ormanları, nehirleri Avrupa ile bağlantılı. Bizim bu konuda birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor ve AB’nin yapmış olduğu kesintileri artık bir son vermesi ve Türkiye ile çok daha yakın iş birliği içerisinde olması önemli” dedi.
“Türkiye’de İklim Değişikliğinden Kaynaklanan Afet Risklerinin Azaltılması ve Uyum Konusunda AFAD’ın Kapasitesinin Artırılması Teknik Destek Projesi” tanıtım toplantısı, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Proje hakkında sunumların yapılmasıyla başlanan toplantıda Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AFAD Başkanı Yunus Sezer ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut konuştu.
Türkiye’nin aday ülke olarak yeterli teknolojiye ve kaynağa ulaşmasının önemli olduğunu söyleyen Bakan Yardımcısı Kaymakcı, “Sivil koruma alanında AB’ye aday bir ülke olarak AB ile çok yakın çalışmak durumundayız. İklim değişikliğine karşı AB’nin ortaya koymuş olduğu yeşil mutabakatı Türkiye yakından takip ediyor. Bunun içerisinde de sivil koruma var. Çalışmalarımızı hep birlikte sürdürmek durumundayız. Yeşil dönüşüm süresinde aday ülke olarak yeterli teknolojiye, kaynağa da ulaşmamız önemli. Eğer iklim değişikliğinden bahsediyorsak sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil” dedi. “AB’nin yapmış olduğu kesintilere son vermesi önemli”
Avrupa Birliği’nin kendi üyesi ülkelere sağladığı imkanları Türkiye’ye sağlamasının önemli olduğunu kaydeden Kaymakcı, afetler karşısında risk yönetimini öncelikli bir konu olarak aktardı. Kaymakcı, şunları söyledi:
“Türkiye’nin iklimi Avrupa’nın iklimi. Türkiye’nin ormanları, nehirleri Avrupa ile bağlantılı. Bizim bu konuda birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor ve AB’nin yapmış olduğu kesintileri artık bir son vermesi ve Türkiye ile çok daha yakın iş birliği içerisinde olması önemli. Buna benzer projelerin Türkiye’nin AB üyelik sürecini hızlandıracağına inanıyoruz. Bizim amacımız sadece AB’den bir iki milyon fon almak değil ama Avrupa’nın ortak sorunlarına Türkiye ile birlikte ortak çözümler üretmek, doğru çözümler üretmek ve diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte çalışmak, kaynağımızı en etkin şekilde tüm Avrupa kıtası için kullanmak amacımız.” “Büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalıyoruz”
Dünya genelinde 1,7 milyar insanın iklim ve meteorolojik afetlerle karşı karşıya kaldığını anlatan AFAD Başkanı Sezer, Türkiye olarak çok sık karşılaşılmayan afet türlerini görmeye başladıklarını vurgulayarak, “Geçmiş yıllarda, ülkemizde meteorolojik afet olarak genellikle sellere tanık olurduk. Son yıllarda hortum, toz taşınımı, Ege’de tropik fırtına gibi olayların sıklığı ve şiddetinin artmış olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Geçtiğimiz yıl 16 gün içerisinde 54 ilimizde 299 orman yangını meydana geldi. Akdeniz tarafında orman yangınlarıyla mücadele ederken Karadeniz bölgesinde de taşkın ve sellerle yoğun bir mücadele gerçekleştirdik” ifadelerine yer verdi. “TARAP’ı tamamlamak üzereyiz”
Türkiye Afet Risk Azaltma Planı’nı (TARAP) tamamlamak üzere olduklarını açıklayan Sezer, “Ülke çapında risk azaltmayı sistematikleştiren Türkiye Afet Risk Azaltma Planı’nı (TARAP) tamamlamak üzereyiz. TARAP’ın yereldeki yansıması olan İl Afet Risk Azaltma Planları’nı da 81 ilimizde 2021 yılı itibariyle tamamladık ve uygulamaya aldık” diye konuştu. “İklim Değişikliği Afet Yönetim Projesi İDAY’ı hayata geçiriyoruz”
222 Afet ve Tatbikat Yılı çerçevesinde tatbikat hedeflerinin 54 bin 302 olduğunu, bunun birçoğunu gerçekleştirdiklerini belirten AFAD Başkanı Sezer, yıl sonunda ‘Büyük Türkiye Tatbikat Yılı’na hazırlık yaptıklarını kaydederek şöyle devam etti:
“İklim Değişikliğinde Afet Yönetimi konulu aktardığım projelerimiz dışında çok önemli bir projeye daha başlıyoruz. İklim Değişikliği Afet Yönetimi projesi, kısa adıyla İDAY’I hayata geçiriyoruz. İDAY, Türkiye için bir ilk olma niteliği taşıyor. İDAY ile iklim değişikliğinin neden olduğu afetleri belirleme metodolojisi çalışacağız. Böylece potansiyel tehlike ve riskleri belirleme imkanımız oluyor.”