Bal ile ilgili yanlış bilgilenen hususlarla ilgili açıklamalarda bulunan Çorum Bal Üreticileri Birliği Başkanı Erdal Odabaş, balın şifasından faydalanmak için ham haliyle tüketilmesi gerektiğini belirterek, balın katılaşmasının şekerden kaynaklanmadığına açıklık getirdi.
Çorum Bal Üreticileri Birliği Başkanı Erdal Odabaş, bal tüketimi ile ilgili yanlış bilgilerle ilgili açıklamalarda bulundu. Balın doğal olarak, hiçbir madde katılmadan ya da işlem görmesi gerektiğine dikkat çekti. Satın alınan balların bir süre sonra katılaşmasının şekerden kaynaklanmadığını ifade eden Odabaş, bunun doğal bir durum olduğuna dikkat çekti. Balın katılaşmasını önlemek için yapılan işlemlerle ilgili konuşan Odabaş, yapılan uygulamaların balın içerisinde bulunan enzimler, vitaminler ve fenolik flavonoid yapıdaki değerli bileşenlerin azalmasına yol açtığını kaydetti.
Balın bozulmayan bir gıda maddesi olduğuna dikkat çeken Odabaş, “Bal, kovandan alındığı hali ile antibakteriyel olan ve doğrudan tüketilebilen, pişirilmeyen, yıkanılmayan, kabuğu soyulmayan, bozulmayan bir gıdadır. Bal, kovandan elde edildikten kısa bir süre sonra orijinal yapısı gereği olarak katılaşabilir, yani kristalize olabilir. Bu bilinen ve beklenen durumdur. Halk arasında bu durum balın katılaşması, donması ya da şekerlenmesi olarak bilinir. Halk bala ilave şeker katıldığını zanneder. Aslında bu tamamen fıtri bir olaydır, yapısı gereği öyledir. Bal kristalleşmiş, katılaşmış hali ile de tüketilebilir. Sadece fiziksel bir değişim olan bu durumu engellemek için ballara pastörizasyon dediğimiz, 65-76 santigrat derece aralığında 15-30 dakika boyunca yüksek sıcaklık işlemi uygulanır. Oysaki bu işlemin ballara uygulanması hiç gerekli değildir. Ticari maksatlar için bu uygulamalar yapılmaktadır. Normal şartlar altında lüzumsuz uğraşlardır. Çünkü ham bal, kovandan alındığı hali ile tüketime uygundur ve kesinlikle bozulmaz. Donmuş balın literatürdeki adı ham baldır. Bala uygulanan ısıl işlem ve aşırı filtrasyon gibi uygulamalar, balın besin değerini yok eder. Ham bal yüksek sıcaklıkta ısıl işleme tabi tutulmamış ve polenleri tutacak derecede filtre edilmemiş, kovandan alındığı hali ile tüketime sunulan tabii bal anlamına gelir. Pastörizasyon, balın içerisinde bulunan enzimler, vitaminler ve fenolik flavonoid yapıdaki değerli bileşenlerin azalmasına yol açar. Filtrasyon işlemi ise polenlerin azalmasına neden olur. Ham bal, pastörize ve polenleri tutacak şekilde filtre edilmediğinden besin muhtevası tüm orijinallik ve saflığıyla korunur” dedi. ’Ham ballar tercih edilmelidir’
Market raflarında görülen saydam, berrak ve uzun süre kristalleşmeden kalan, balların birçoğunun pastörize edildiğini kaydeden Odabaş, “Tüketiciler bunları bilmiyor, rafta gördüğü bütün balları herhangi bir işlemden geçmemiş orijinal bal zannediyor. Fakat durum zannedildiği gibi değil. Tüketici, bal alırken etiketinde ’ham bal’ ifadesi bulunmasına dikkat etsin. Çünkü ham ballar ısıtılmıyor. Geçtiğimiz yıllarda yapılan bir düzenleme ile ’ham bal’ tanımı girmiştir. Donan balın bal tebliğinde yer almasıyla birlikte, yıllardır bu alanda görülen kanuni eksiklik giderilmiş oldu. Artık tüketiciler, etiketlerde ham bal ifadesini görebilecek ve ballara ısıl işlem uygulanıp uygulanmadığının ayrımını yapabilecek. Ham bal, besin değeri açısından en değerli baldır. Zaten balın doğru tüketimi bu şekilde olmalıdır. Ham bal, yüksek sıcaklıkta ısıl işlem görmediği için yapısı gereği kristalleşir, yani donar. Ama balın bu hali ile tüketilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Balın asıl şifasından yararlanabilmek için ham haliyle tüketilmelidir” diye konuştu.