Kocaeli’de satışı tamamlanmış 10 kurbanlık hayvanları yangında telef olan aileye köy halkının yardımıyla yeni hayvanlar tahsis edildi, zararları karşılandı. Kurban Bayramı öncesi ortaya çıkan bu dayanışma örneği, ‘insanlık ölmedi’ dedirtti.
Olay, 3 Temmuz Pazar akşamı Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde bulunan İcadiye Mahallesi’ndeki bir ahırda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Fevzi Özbek’e ait ahırda henüz bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Çıkan yangın neticesinde içeride bulunan 10 büyükbaş hayvan mahsur kaldı. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirilmesi üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yapmış olduğu müdahale neticesinde yangın söndürüldü. 10 büyükbaş hayvandan 7’si yangında telef olurken 3 tanesi ise ahırdan yaralı çıkarıldı. Yaralı çıkan 3 hayvan da kesildi. Öte yandan, Kurban Bayramı öncesi 10 hayvanın da satışının yapıldığı öğrenildi.
Yaşanan hadisenin ardından köy halkı kenetlenerek mağduriyet yaşayan aileye yardımcı oldu. Telef olan hayvanların yerine yenileri alındı. Özbek ailesi, durumu satış yapmış olduğu hisse sahiplerine de bildirdi. Hisse sahiplerinin de durumu anlayışla karşılaması üzerine aile rahat bir nefes aldı. Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi ortaya çıkan dayanışma, ‘insanlık ölmedi’ dedirtti. Aile, yaklaşık 750 - 800 bin TL’lik zarardan kurtulmuş oldu. “Hissedarlara ne anlatacağımızı düşünürken sağ olsunlar bize yardım ettiler”
Ahırın ve hayvanların sahibi Fevzi Özbek’in eşi Emine Özbek, “Olayın şokuna girdik. Telefonla haber geldiğinde koşup geldiğimde hiçbir şekilde yetişemedim. Allah konu komşumuzdan razı olsun. Biz gelene kadar o kadar çok insan vardı ki bize hiçbir şey bırakmadan her türlü yardımı yapmışlar. Bize o kadar güzel yardımcı oldular ki sonuçta 10 tane hayvanımız gitmişti. Doğal olarak hissedarlara ne yapacağımızı, ne anlatacağımızı düşünürken muhtarımız Recep Acar olsun, azamız Mehmet Küçükateş olsun, köy halkı olsun bizlere yardımcı olarak, destek çıkarak, bizi hissedarlarımıza mağdur etmeyerek mutlu ettiler” diye konuştu.
Kundaklanmadan şüphelendiklerini de sözlerine ekleyen Emine Özbek, “Tek isteğim tez zamanda yapan kişinin cezasını ağır şekilde çekmesi. Çünkü 10 tane dilsiz hayvanın vebalini nasıl verecek düşünemiyorum. O an içeride ben de olabilirdim, çocuklarım veya eşim de olabilirdi. Biz de yanabilirdik. Bir an önce olayın aydınlanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Maddi kaybımız bayağı büyüktü, çoğu masrafımız karşılanmış oldu”
Fevzi Özbek’in oğlu Ensar Özbek ise yaşadıklarını, “Olay günü buraya geldiğimizde 3 tane hayvanın kendilerini fındıklığa attıklarını gördük. Yanıklar hepsinin ciğerlerine kadar işlemişti. Ahırdaki hayvanlar ise ölüydü, zincirlerini çıkaramamışlar, kurtarılamamışlar. Köy muhtarımız, azamız, belediye başkanımız sağ olsunlar yardım ettiler, hayvan verdiler. Ahırdaki yemler, samanlar bile kullanılmaz hale gelmişti. Maddi kaybımız bayağı büyüktü. Sağ olsunlar, yardımları sayesinde çoğu masrafımız karşılanmış oldu” sözleriyle anlattı. “Mahcup duruma düşmedik”
Fevzi Özbek’in diğer oğlu Enes Özbek de olay günü Değirmendere’deki evlerinde oldukları için yetişemediklerini fakat geldiklerinde yüzlerce insanın yardımını gördüklerini belirtti. Özbek, “Bütün hayvanlar satılmıştı. Olaydan sonra hissedarlarla konuştuk. Allah razı olsun, anlayışla karşıladılar. Yardımcı olanlar sayesinde mahcup duruma düşmedik. Olayın ertesi günü yeni hayvanlar geleceği için ahırda temizlik yaptık. Hayvanlarımız da geldi. Eskisi gibi olmasa da biraz daha iyiyiz” dedi. “Burada yanan canların bedeli hiçbir şekilde ödenemez”
Yangın gününde olaya ilk yetişip yardımcı olanlardan komşu Metin Küçükateş, “Traktörle buraya geldiğimizde yangın çoktan samanlıktan ahıra sıçramıştı. Sonrasında ilk müdahaleyi yapalım dedik ama ahıra girmek mümkün değildi. Duvarı el birliğiyle kırdık. Kırılan pencereden 3 tane hayvanı çıkarabildik. 3’ünü dışarıda kesmek durumunda kaldık mecburen. Çünkü telef olmak üzerelerdi ve ne yazık ki onların da eti kullanılabilir vaziyette değildi. Diğer 7 hayvan maalesef içeride çırpına çırpına can verdi. Hayvanlar öldükten sonra itfaiye ekipleri ve geldi onların da müdahalesiyle yangını kontrol altına aldık. Başta belediye başkanımız Ali Yıldırım Sezer, muhtarımız Recep Acar, azamız babam Mehmet Küçükateş olmak üzere birçok kişi hayvan yardımında bulundu. Hem kurban sahipleri hem de Fevzi Amca mağdur olmasın diye böyle bir yardımda bulunuldu. Yine de burada yanan canların bedeni de hiçbir şekilde ödenemez. Kundaklamadan şüpheleniyoruz, jandarma ve polisten henüz yakalanma haberi gelmedi” şeklinde konuştu. “Müthiş bir akın oldu, ‘insanlık ölmedi’ dedirttiler”
Yangın gününün sonrasını ve bayram öncesi yardımlaşmayı da anlatan Küçükateş, insanlığın ölmediğine dair bir örnekle karşılaştıklarının altını çizdi. Küçükateş, “Yangının ertesi günü olay tamamen görünür oldu. Ahır harap haldeydi, çatı parçaları, hayvanların ölüleri hep buradaydı. Belediyemizin de kepçe, kamyon yardımıyla hayvanların ölüleri buradan kaldırıldı. Sonra içeriyi elle temizlemek durumunda kaldık. Yeni hayvanları hemen yerleştirmek için burayı tazyikli sularla yıkadık. Yeni hayvanlar insanın yüreğine su serpiyor ama kaybolan canların hesabını kimse ne yazık ki veremiyor. Duyan, duymayan, gören, görmeyen, sonradan haberi olan herkes buraya akın ettiği için insanlığa dair insanların içinde bir umut yeşerdi. ‘İnsanlık ölmemiş’ dedirttiler burada. Allah razı olsun, yangın akşamı da ertesi günü de müthiş bir kalabalık vardı. 3-5 kişi olsa buranın altından kalkmak mümkün olmazdı. Müthiş bir akın oldu. Uzak köylerden hayvanların çığlık seslerini duyup gelenler bile oldu. Yeni hayvanlar gelmesiydi toplam zarar 750 - 800 bin TL civarıydı” dedi.