KOCAELİ (İHA) – Diş çıkarma dönemlerinde oral arayış içerisine giren çocuklar, her bulduğu nesneyi ağzına götürüyor. Ancak boğazına kaçma ve mikrop riski sebebiyle uzmanlar farklı önerilerde bulunuyor.
Diş çıkarma döneminde, öncesinde ve sonrasında çocuklar, bebekler her bulduğu nesneyi ağzına götürüyor. Aileleri de çok rahatsız eden bu durum karşısında uzmanlar önemli uyarılarda bulundu. Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nden Fizyoterapist Sena Acar, oral arayış içerisindeki çocukların, bebeklerin ağızlarına nesneleri götürebildiklerine dikkat çekerek, “Emme ısırma durumları bizim bebeklik dönemimize dayanır. O dönemde çok normal karşılıyoruz. Güven duygularını bu şekilde geliştiriyorlar. Güven duygularını geliştirmenin yanı sıra, dünyalarını o şekilde tanıyorlar, kas-eklem farkındalıklarını geliştiriyorlar” dedi. “Simit, elma, havuç”
Diş çıkartma dönemi tamamlanana kadar bunların normal karşılandığından bahseden Sena Acar, “Ondan sonraki süreçte, biraz daha modülasyon bozukluğu ve oral arayış olarak geçiyor. Ağızlarına sürekli nesneleri götürme, ısırma tarzındaki davranışları, kendilerini sakinleştirmek açısından kullanabiliyorlar. Sürekli ağızlarına bir şey götürerek kendilerini regüle ediyorlar. Bunları düzeltmek için birçok aktivite, etkinlik ve önerimiz var. Simit, elma, havuç gibi sert cisimler ile kas-eklem farkındalığı ihtiyaçlarını sert cisimler ili tatmin edebiliriz. Doygunluk noktasına ulaştırıp regüle olmasını sağlayabiliriz. Sakız çiğnetebiliriz, sakinleşmelerini sağlayacaktır. Pipet gibi cisimler ile oyunlar oynayarak destekleyebiliriz. Çene eklemine, derin duyu masajları kullanabiliriz. Diş fırçalarını, şarjlı fırçalar ile değiştirebiliriz. Titreşim onları rahatlatacak ve hoşlarına gidecektir. Ağız içi yumuşak dokuları, diş etleri, dil, yanak içleri için titreşimler çok hoşuna gidecektir” diye konuştu.
Yüze ve ağız çevresine masaj, çiğneme, diş çubukları ve ısırma tüplerinin de faydalı olduğunu anlatan Acar, “Çocuğun her bulduğunu ağzına götürmesi doğru değil. Belli bir süreçten sonrasından bahsediyorum. Diş çıkarma süreçleri her çocuktan, çocuğa değişebilir. O süreci tamamladıktan sonra modülasyon bozukluğuna geçiyor. Bahsettiğimiz şeyler çok ekstrem, zorlayıcı durumlar değil. Evde desteklenebilir. Çocukların nasıl rahatladığını deneyerek bulabiliriz. Gözlemlerimiz sonucunda hangisinde oral arayış azalıyorsa, ona yönelebiliriz. Her nesneyi ağzına götürmesi, bebeğe zarar verebilir. Boğazına kaçma, mikrop riski var. Bunun için çalışmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.