Sakarya’nın Hendek ilçesinde 5 kişinin öldüğü 26 kişinin ise yaralandığı Oba Makarna fabrikasının patlamasına ilişkin bilir kişi raporu hazırlandı. İşverenin ve ilgili sorumluların ihmallerinden kaynaklı olarak patlamanın meydana geldiği düşünülen raporda ‘ihmal vurgusu’ dikkat çekti.
Anadolu Otoyolu Hendek gişeleri mevkiinde faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü meydana gelen patlamada 1 kişi hayatını kaybetmiş, 30 kişi de yaralanmıştı. İtfaiye ekiplerince devam eden soğutma çalışmaları esnasında fabrika içerisinde Mesut Şimay’ın (27) cansız bedeni bulunmuştu. Patlamada ağır yaralanan Eray Kızıldağ (22) 4 Ekim’de, Güven Albayrak (24) 9 Ekim’de, Merve Menteş (26) 10 Ekim’de, Naim Karagüzel (35) de 14 Ekim’de tedavi gördükleri hastanede hayatlarını kaybetmişti. Hususa binaen ise Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmaya ilişkin aralarında fabrika sahipleri ve yöneticilerinin de bulunduğu 7 şüpheli ifadeye çağrılmış, sorgu ve işlemlerinin ardından 6’sı gözaltına alınmış, 1’i serbest bırakılmıştı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden fabrika müdürü V.U. tutuklanırken aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 5 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 5 kişiye mezar olan patlamada bilir kişi raporu hazırlandı
5 kişinin hayatını kaybettiği, 26 kişinin yaralandığı makarna fabrikasındaki patlamaya ilişkin 4 uzmandan oluşan heyet tarafından hazırlanan 61 sayfalık bilirkişi raporu, Hendek Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Hazırlanan raporda, mevcut patlamadan korunma dokümanı eksiklikleri ile ilgili mevzuat ve standartlara uygun düzenlenmediği, sahadaki riskleri yeterince dikkate alacak derinlikte analiz içermediği belirtildi. Toz ölçüm yöntemi, kullanılan cihazlar, kalibrasyon detayları ve literatür bilgilerinin dokümanda yer almadığından belgelerin güvenilirliğinin zedelendiği belirtilen raporda, fabrika genelindeki incelemelerde üretim alanlarında ve özellikle değirmen bölgesinde ciddi miktarda toz birikimi olduğunun tespit edildiğine dair, "Elektrik panoları gibi kritik noktalarda toz birikimi, yangın ve patlama riskini artırmıştır. Temizlik faaliyetlerinin patlama için gerekli konsantrasyon oluşumuna engel olmayacak kadar uzun periyotlarda (6 ay) planlanması ve etkin temizlik yapılmamış olmasının, patlama ve yangın tehlikesi oluşumuna zemin hazırladığı belirlenmiştir" ifadesine yer verildi. “Uygun ekipman seçimine özen gösterilmediği tespit edilmiştir”
Toz patlama riskinin yalnızca yüzeysel olarak değerlendirildiğinin, derinlemesine analiz yapılmadığının anlaşıldığının belirtildiği raporda, “Ayrıca zone sınıflandırması ve ex-proof ekipmanların uygunluğuna ve toz takibine yönelik teknik değerlendirmelerde yetersizlikler tespit edilmiştir. Elektrik panolarında sızdırmazlık önlemlerinin alınmadığı, kapakların açık bırakıldığı ve toza maruz kalarak patlama riskini artırdığı gözlemlenmiştir. Panoların periyodik temizliklerinin yeterli düzeyde yapılmadığı ve uygun ekipman seçimine özen gösterilmediği tespit edilmiştir” ifadeleri yer aldı. İş güvenliği eğitimi fabrikada değil firma dışında verilmiş
İş güvenliği uzmanının tespitleri ve önerilerinin yeterince dikkate alınmadığı, düzeltici ve önleyici faaliyetlerin etkili şekilde uygulanmadığı belirtilen raporda, bu durumun kazaların rutin süreç olarak kabul edildiği izlenimini uyandırdığı aktarıldı. Sorumlu olarak çalışanların (değirmen, bakım, temizlik, elektrik, idari) toz patlaması, yangın ve diğer iş sağlığı riskleri konularında yeterince hassasiyet göstermediklerinin belirlendiği bilgisinin yer aldığı bilir kişi raporunda, iş güvenliği çerçevesinde zorunlu olan eğitimlerin bireysel ve sıklıkla firma dışında yürütüldüğünün anlaşıldığı yazıldı. “Mevzuata uygunsuzluklar ve önlem eksiklikleri sebebiyle oluşmuştur”
Tesisteki toz birikiminin patlayıcı ortam oluşumunu tetikleyen en önemli faktörlerden biri olduğu aktarılan raporda, “Mevcut önlemlerin alınmaması veya yetersiz uygulanması, risklerin büyümesine sebep olmuştur. İş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşmasındaki eksiklikler, olayın önlenebilir bir iş kazası olabileceğini göstermektedir. İşverenin gerekli tedbirleri almadığı ve çalışanların güvenliğini sağlama yükümlülüğünü tam anlamıyla yerine getirmediği değerlendirilmektedir. Netice olarak, un değirmeni ve makarna üretim tesisindeki yangın ve patlama riski, mevzuata uygunsuzluklar ve önlem eksiklikleri sebebiyle oluşmuştur. Tesiste gerekli önlemler alınsaydı olayın önlenebileceği kanaatine varılmıştır. Olayın işverenin ve ilgili sorumluların ihmallerine bağlı meydana geldiği düşünülmektedir" ifadeleri yer aldı. Ayrıca raporda, işveren, işveren vekili ve patlamadan korunma dokümanı hazırlayıcısı 1. derecede, iş güvenliği uzmanı ile değirmen, elektrik ve idari işler sorumluları 2. derecede sorumlu olarak yer aldı.