Denizli'de, Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezinin (DEKAMER) ev sahipliğinde 13 ülkeden bilim insanının katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Akdeniz'deki deniz kaplumbağası varlığının korunması için iş birliğini sürdürme kararı alındı.
Fondation Pour la Nature (MAVA) desteğiyle DEKAMER ev sahipliğinde geçen hafta düzenlenen toplantıya, Arnavutluk, Fas, Fransa, İspanya, İtalya, KKTC, Libya, Lübnan, Mısır, Tunus ve Yunanistan'ın yanı sıra İngiltere'den bilim insanları katıldı.
Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska, AA muhabirine, caretta caretta ile ilgili çalışma yürüten MAVA'nın fonlarının bu yıl sona ereceğini söyledi.
Toplantıda Akdeniz'deki deniz kaplumbağası varlığının korunması için iş birliğinin sürdürülmesi kararı alındığını belirten Kaska, şöyle dedi:
"Denizli'deki toplantıda her ülkeden 3-4 temsilci yer aldı. Herkes ülkelerinde yapmış oldukları çalışmaları sundu. Bundan sonra ne gibi iş birlikleri yapmalıyız onları değerlendirdik. Aslında deniz kaplumbağalarını korumak demek sadece yuva korumak anlamına gelmiyor. Bunların kumsalda korunmasının yanında denizde de korunmasını ön plana çıkarttık. Balıkçı ağlarıyla ilgili ölümlerin azaltılması, kaplumbağanın genetik çeşitliliği, sıcaklığa bağlı cinsiyetindeki değişiklikler ve beslendiği alanların farklılığı gibi hususları ön plana çıkarttık. Bilim insanları Fas'ta bu yıl ekim ayında yapılacak konferansta da bir araya gelecek."
"İş birliği sürdüğü sürece deniz kaplumbağalarını koruyabiliriz"
Akdeniz'de deniz kaplumbağa alanları üzerinde görüş alışverişinde bulunduklarını aktaran Kaska, şunları söyledi:
"Akdeniz'in nereleri öncelikli ve nerelerde koruma çalışmalarını yoğunlaştırmalıyız hususlarını çalıştık. Biz bilimsel çalışmalar itibariyle özellikle DEKAMER'in Akdeniz'de tanınmış olduğunu görüyoruz. Bu iş birliği devam ettiği sürece bizler Akdeniz'deki deniz kaplumbağalarını korumaya devam edebiliriz. Çünkü deniz kaplumbağaları denizlerin büyükelçileri gibi bir ülkeden diğerine vizesiz girip çıkabiliyorlar. Dolayısıyla bir ülkenin 'yüzde yüz koruyorum' demesi kaplumbağaların korunacağı anlamına gelmiyor. Uluslararası koruma çalışması ve iş birliği içerisinde bunun yapılması gerekiyor."
"30 yıllık bir koruma çalışmasının ürününü almaya başladık"
Kaska, kaplumbağaların yaşamı süresince başlarına çeşitli tehlikelerin geldiğini anlatarak, şöyle konuştu:
"Kaplumbağaların yüzde 99 ömrü denizde geçtiği için onların başına sürat motoru çarpabiliyor, pervane kesebiliyor. Ağ, olta ve misinalara takılabiliyor. Bazen de kasıtlı olarak yaralanabiliyorlar. Bizlere böyle yaralı bulunanlar biran önce bildirilsin ki tedavilerine yönelik çalışmalarımızı yapabilelim. Öğrencilik yıllarımda girmiş olduğum bu çalışmada bir kumsalda yuva sayıları o dönemde 100-200'lerdeyken şimdi 1000'lere yaklaştı. 30 yıllık bir koruma çalışmasının ürününü almaya başladık. İşte bu gibi çalışmalar sayesinde Akdeniz'deki deniz kaplumbağalarının durumu düşük riskli hale geldi. Yani iyileşme sağlandı. Bu, koruma çalışmalarının uzun süreli devam etmesiyle oldu."
"Deniz kaplumbağaları tek bir ülkenin koruyabileceği bir tür değil"
MAVA yöneticilerinden Dr. Paule Gros ise son 7 yıldır Akdeniz'deki deniz kaplumbağalarının korunması için destek verdiklerini ifade etti.
Bu kaplumbağaların "karizmatik" canlılar olduğunu kaydeden Gros, "Bu canlıları korumak için bir araya geldik. Burada bu canlıların korunması için ileriye dönük çalışmalar yapıyoruz. Aslında biz Akdeniz'de kumsalı olan her sivil toplum kuruluşu, enstitü, araştırma merkezi gibi bütün kurumlara destek veriyoruz. Bu desteğin ve paydaşlığın devam etmesini istiyoruz." diye konuştu.
"Desteğe hazırız"
Tunus'tan katılan Lobna Ben Nakhla da Bölgesel Denizler Programı çerçevesinde Akdeniz'in korunması kapsamında katılım sağladığını anlatarak, şunları söyledi:
"Ülkelere kendi eylem planlarının hazırlanması ve onların neler yapması gerektiği hakkında destek veriyoruz. Bu projeyi yürütüyoruz. Göçmen tür olarak deniz kaplumbağalarının korunması bir ülkenin tek başına yapabileceği durum değil. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda bu çalışmaların devam etmesi için bizim Barselona Sözleşmesi olarak koordinasyon ve desteğimiz tam olacak. Deniz kaplumbağaları için bu kadar farklı kurum ve kuruluşların bir araya gelerek başarılı çalışma yürütmesi için her türlü desteğe hazırız."