Dış borçlanma kalkanı oluşturarak iç kaynaklarla büyümeyi hedefleyen Tasarruf Finansmanı sektörü devlet desteği bekliyor. Sektör temsilcileri, tasarruf planı oluşturan her bir vatandaş için devlet tarafından bir katkı payı sunulduğunda milli ekonomiye çok ciddi kaynak sağlanabileceğinin altını çiziyor. Toplumsal refah artışı için ekonomide istikrarı sağlamak gerektiğini söyleyen Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Vatandaşımızın gündeminden konuta erişilebilirliği çıkarmak istiyoruz. Ev ya da araç almak için finansman derdini ortadan kaldırmak istiyoruz. Sektör olarak bizim var oluş sebebimiz, en zor şartlarda dahi vatandaşımızın barınma ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri sağlamaktır. Bunu yaparken de bireysel kalkınma ile birlikte toplumsal refahı yükseltmek ve kalkınmayı sağlamak da birincil hedeflerimizdendir. Şimdiye kadar hiçbir destek olmaksızın sektör olarak milli ekonomiye ciddi bir katkı sağladık ve çok sayıda vatandaşımızın ev ve araç ihtiyaçlarını karşıladık. Sektörümüz Kasım 2023 döneminde 24 milyar TL aktif büyüklüğe ulaştı. Tasarruf ve finansman dönemine ait sözleşme tutarı toplamı ise Kasım 2023 tarihi itibariyle 154 milyar TL’ye erişti. Eğer devletimizin desteğini arkamıza alabilirsek daha büyük bir finansal kaynağı yönetiyor hale geleceğiz ki bu kaynak ile kısa zamanda yüksek enflasyonun nabzını düşürebilir ve düşük enflasyona geçiş sürecini hızlandırabiliriz” dedi.
Ekonomik sistemin tasarruf ve iç kaynak kullanımı üzerinden yeniden yorumlanması ve kurgulanması gerektiğini savunan Av. Mahir Orak, “Geçtiğimiz yıl uluslararası kuruluşlar, hükümet kuruluşları, ihracat kredi kuruluşları ve ticari kreditörlerden Türkiye’deki çeşitli sektörlere sağlanan dış kaynak tutarının 8,8 milyar dolara ulaştı. Bugünkü ekonomik şartları ve birinci derecede ilişkili olduğumuz emlak, otomobil, finans sektörlerinin durumunu analiz ettiğimizde; dış kaynaklara bağımlı, iç ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan bir ülke konumunda olduğumuzu net olarak görüyoruz. Halbuki biz iç kaynaklarıyla güçlenme potansiyeli yüksek bir tasarruf toplumuyuz. Bunu BES sürecinde görüyoruz. Bugün BES 16 milyonluk bir ekosisteme ve 700 milyar TL fon büyüklüğüne ulaştı. Eğer bu toplumun kültürel kodlarına dahi işleyen tasarruf olgusunu gündemimizin ilk sıralarına yerleştirebilirsek ve tam da bu noktada kamu-özel sektör işbirliği ile tasarruf finansmanı sisteminin kamu nezdinde cazibesini artırabilirsek, çok ciddi bir milli gelir elde etmiş oluruz. Milli gelirdeki artışın vatandaşa yansıması ise kendi ev ve aracının sahibi olan, gelecek endişesi duymayan, finansal özgürlüğünü kazanmış bir toplum olur” diye konuştu. Enflasyonun bugün bu denli sarsıcı bir etkiye neden olmasının temel sebebinin dış kaynak kullanımı olduğunun altını çizen Av. Mahir Orak, Tasarruf Finansman sektörüne katkı payı desteği verilmesi için devletin yetkili kurumlarına çağrıda bulundu. Orak, “Biz vatandaşımızın refahı, devletimizin bekası için elimizi taşın altında tutmakta kararlıyız. Kamu yetkililerimizin devlet katkısı sunulması konusunda destekleyici bir tutum sergilemesi, ülkemiz ve vatandaşlarımızın menfaati için elzemdir” dedi.