Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Aylin Gül yaptığı açıklamada: ‘’Boyunda oluşan şişliklerin en yaygın sebebi lenf bezlerinin büyümesidir. Normalde boynumuzda lenf bezleri vardır. Ancak bu lenf bezleri ele gelmez ve dışarıdan belli olmazlar. Lenf bezlerinde büyümenin nedeni sıklıkla enfeksiyonlardır. Enfeksiyon boyun bölgesine direkt yerleşerek şişlik ortaya çıkarabileceği gibi diş, ağız veya bademcik gibi baş ve boğaz bölgesinde yerleşip hastalık yaptıktan sonra boyun lenf bezlerine yayılarak dolaylı olarak da boyun şişliği oluşturabilirler. Bunlar genelde ağrılı olup, hızlı büyüme göstermiş ve sayıca birden fazla olabilirler. Tükürük bezleri, tiroid bezi, gırtlak, boyundaki kas dokusu ve diğer dokulara ait kistler, iyi huylu tümörler ile bazı doğuştan gelen problemlerin sonradan ortaya çıkmasına bağlı hastalıklar da boyunda şişlik yapabilir. Doğumsal kaynaklı kistlerde boyundaki şişliklerin bir diğer nedenidir. Bu kistler sıklıkla ağrısız, üzerinde ısı artışı ve renk değişikliği olmayan, uzun süre boyutunda değişiklik olmayan şişlikler şeklinde karşımıza çıkar. Baş boyun bölgesinde ki lenf bezleri eğer kötü huylu bir tümörün bu bölgeye yayılmasına bağlı olarak büyümüşse ya da kitlenin kendisi bu bölgedeki dokuların kötü huylu hastalıklarına bağlı ise şişlik sıklıkla sert, yapışık tarzda olabilir.’’ dedi.
Doç. Dr. Aylin Gül, boyundaki şişlikler fark edildiğinde mutlaka uzman bir hekime gidilmesi gerektiğini kaydetti. Çocukların boynundaki şişliklerin ön planda enfeksiyona bağlı lenf bezi büyümeleri olduğunu sözlerine ekledi. İleri yaşta görülen ve hızlı büyüme gösteren boyun şişliklerinde ise mutlaka kötü huylu tümörler akılda tutulması gerektiğine değindi.
Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Aylin Gül: ‘’Şişliğin her zaman kesin nedeni ilk muyanede tespit edilmeyebilir. Bu durumda şişliğin ne zamandır olduğu, eşlik eden başka bulguların olup olmadığı, hastanın yaşı, vücudun başka bölgelerinde de benzer şişliklerin olup olmaması tanıda oldukça yardımcıdır.
Kulak Burun Boğaz hekimince ayrıntılı bir muayene ve endoskopik muayenelerin ardından tanıda yardımcı olması amacıyla kan tetkiklerinin yanı sıra ultrasonografik incelemeler, bilgisayarlı tomografi ve magnetik rezonans inceleme gibi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Bazen bu tetkikler neticesinde kesin tanıya ulaşılamaz ve boyundaki şişlikten ince bir iğne ile sıvı alınıp bu sıvının patolojiye gönderilmesi gerekebilir.’’ diye konuştu.
Tedavi Nasıl Planlanmaktadır?
Doç. Dr. Gül; ‘’Tedavi sıklıkla şişliğin neden kaynaklandığına göre belirlenir. Bölgedeki iltihaplara bağlı lenf bezi büyümelerinde sıklıkla ilaç tedavileri, antibiyotikler yeterlidir. 10-14 günlük antibiyotik kullanımı yeterli olmakla beraber lenf bezinin tamamen kaybolması 2-3 hafta sürebilir. İlaçlarla düzelmeyen boyundaki şişlik, kitle ve iyi huylu tümörler ameliyatla çıkarılarak tedavi edilir. Eğer bu şişlik doğumsal kistik bir kitle ise tedavisi sıklıkla cerrahi olarak kitlenin çıkarılmasıdır. Yapılan incelemeler neticesinde lenf bezi büyümesinin baş boyun bölgesi yerleşimli kötü huylu bir tümör kaynaklı olduğu tespit edilmiş ise bu bölgeyi ve boyundaki diğer lenf bezlerinin de çıkarılmasını içerecek cerrahi bir tedavi gerekebilir. Ek olarak hastanın sonrasında radyoterapi-kemoterapi alması gerekebilir.‘’ dedi.