Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları Kurucusu Onur Feridun Bozyiğit, çocukların sağlıklı ve şuurlu beslenmesini sağlamak için ülkemizin acilen milli bir beslenme politikası geliştirmek zorunda olduğunu belirtti.
Bozyiğit, çağımızda akıl, bilim ve bunların ürettiği üst düzey teknolojinin varlığının hüküm sürdüğünü ifade ederek, “ Gelişmiş dünya ülkeleri arasında var olabilmek ve söz sahibi olmak için geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın fiziksel ve mental gelişimleri en üst seviyeye çıkaracak şekilde politikalar düzenlemeliyiz ve bunu biz yapmalıyız, biz geliştirmeliyiz. Galip olmanın artık savaş meydanlarında zaferler kazanarak sağlanmadığı aşikar. Gelişmiş ülkeler, ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmekte olan, az gelişmiş ve geri kalmış olarak etiketledikleri ülkeler üzerinde baktığınızda çok masum ve insancıl gözüken ama aslında tamamen onların çıkarlarına hizmet eden üst düzey politikalar yürütmektedir. Bu politikaların hedef kitleleri de büyük ölçüde çocuklar ve gençler olmakta” dedi. “Beslenme politikası çocukların hem fiziksel hem de mental sağlığını olumsuz etkilemektedir” Dış güçler tarafından oluşturulan beslenme politikasının çocukların hem fiziksel hem de mental sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Bozyiğit, “ Yıllardır ülkemiz üzerinde dış güçler tarafından geliştirilen beslenme politikaları da hem ülkemizdeki üretimi bitirmekte hem de geleceğimizin teminatı dediğimiz çocuklarımızın hem fiziksel hem de mental sağlığını olumsuz etkilemektedir. Çocuklarımızın fiziksel ve mental gelişimini etkileyen pek çok etken var. Bu faktörlerin en önemlileri genetik, çevre ile alakalı faktörler ve beslenme alışkanlıkları. Türk milleti olarak genetik mirasımızın güçlülüğüne inanıyorum. Çevre ile alakalı faktörlere müdahale şansımızda sınırlı. Fakat çocuklarımıza doğru beslenme alışkanlıkları kazandırarak onların hem daha sağlıklı hem de daha zeki ve başarılı olmalarını sağlayabiliriz” diye konuştu. Yapılan araştırmalar beslenmenin önemini gözler önüne serdi Beslenme konusunda birçok çalışmanın yapıldığını söyleyen Bozyiğit, “ Örneğin İngiltere Bristol Üniversitesi yaklaşık 4 bin çocuğun yiyeceklerinin planlandığı bir araştırma yapmış. Farklı yaş aralıklarında bulunan çocuklar 8,5 yaşına kadar ağırlıklı olarak 3 farklı yeme programıyla beslenmişler. Birinci grup, yağ şeker, hazır yiyecekler ve işlenmiş besinlerle beslenmişler. İkinci grup, patates, makarna vb. karbonhidrat içerikli yiyeceklerle beslenmişler. Üçüncü grup, sebze, meyve, balık ve kaliteli protein kaynaklarından beslenmişler. Araştırmaya katılan bu çocuklar 8,5 yaşlarına geldiklerinde IQ testine alınmışlar. Değişken faktörlerin etkisi de hesaba katılarak yapılan IQ testlerinin sonuçları çok çarpıcı. Üçüncü grupta olan yani sebze, meyve, balık ve kaliteli protein menüleriyle beslenen çocukların IQ sonuçlarının çok yüksek olduğu ve diğer gruptaki çocuklarla anlamlı bir farklılık bulunduğu tespit edilmiştir. İş böyleyken bizimde çocuklarımız için bir şeyler yapmamız gerek” ifadelerini kullandı. “Yapacağımız çok şey var” Bozyiğit, çocukların zeka gelişimi ve akademik başarılarının daha iyi hale gelebilmesi için yapılacak çok şeyin olduğuna değinen Bozyiğit, “ Almanya, Japonya, Güney Kore ve daha birçok ülkede uygulanan gıda politikalarını incelediğimizde bu bilimsel araştırmaların bize ne demek istediğinizi daha net anlayabiliriz. Şeker, ekmek ve işlenmiş gıdalar çocuklarımızın beyin hücrelerini öldürüyor, zeka gelişimini engelliyor. Sevgili anne, babalar özelde bizim, genelde de devletimizin çocuklarımızın beyin ve zeka gelişimi ve akademik başarılarının daha iyi hale gelmesi için yapacağımız çok şey var. Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve onlar bizim gösterdiğimiz yollardan geçerek büyüyecekler. Biz onların geleceği için en güzel yolları var etmek durumundayız” şeklinde konuştu.