Sivas’ta bağlama ve mobilya ustaları tarafından yapılan ahşap arabanın ikincisi üretilmedi. Dünyada tek olan bu araba satılabilirse geliriyle okul yaptırılacak.
Sivas’ta yaşayan bağlama ustası Şentürk İyidoğan ve mobilya ustası Bahattin Okurkan, gelecek kuşaklara örnek teşkil etmek için Türkiye’de ve dünyada eşi benzeri olmayan bir ahşap otomobil tasarladı. Satın aldıkları 1990 model bir otomobilin kaportasını tamamen söküp aracı ahşapla kaplayan ustalar bu otomobil ile el işçiliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. 2.5 yıllık emek ve özveriyle tamamlanan ahşap otomobil, Chrysler modelinden esinlenerek tasarlandı. Ustalar, bu özel projede maddi kaygılardan öte, gelecek nesillere ilham kaynağı olmayı ve el sanatlarının değerini korumayı amaçladı. Şentürk İyidoğan, ahşap otomobilin satışından elde edecekleri gelirle Sivas’ta veya Zara’da bir el sanatları okulu açmayı hayal ediyor. Arabayı satıp el sanatları okulu açmak istiyor
Bağlama ustası Şentürk İyidoğan, arabayı satıp Sivas’ta el sanatları okulu açmak istediğini söyleyerek, "Son ustalar olarak gelecek kuşaklara bir örnek teşkil etmemiz gerektiğini ve bunun zorluklarına da katılmamız gerektiğini düşündüm. Ustayı da ikna edince, gittik bir tane araba aldık. Arabayı komple kestik yaklaşık 2.5 yılda da böyle bir spor araba yaptık. Chrysler olarak tasarlamıştık. Daha sonra Atatürk’ün bindiği spor arabaya da dönüştürdük. Yaparken maliyetini hesaplamadık. Ama üç tane usta ben, Bahattin ve Hamit usta 2.5 yıl aracın üzerinde çalıştık. İstanbul’dan birkaç kişi aradı. Özellikle galerici bir arkadaş aradı. ’Ne istiyorsun’ dedi. 1.5 milyon dolar istiyorum dedim. ’Bize çok sonuçta ticaret yapıyoruz’ dedi. 15 gün sonra tekrar beni aradı. ’Üstadım merak ettim, eğer para için satsaydın yıllar önce çok zor durumda da Aşık Veysel’in sazını 100 bin dolara satmıştın. 100 bin dolara o zor zamanlarda Aşık Veysel’in sazını satmadın’ dedi. ’Şimdi 1.5 milyon dolara arabayı satıp parayı ne yapacaksınız’ dedi. Ben de hayallerimiz var. Sivas’ta ya da Zara’da bir el sanatları okulu açmak istiyorum, eğer bunu satabilirsem. ’Yemin ediyorum eğer bu kadar ticaretten fazla param olsa verir alırım bu hayalin için’ dedi. Öyle bir beklentideyiz" dedi. Keyif arabası
İyidoğan, aracın keyif arabası olduğuna değinerek, "Sanatkarlar olarak artık kayboluyoruz. Bizim kaybolmamız lazım. Bizim kaybolmamız için ya birilerinin el atması ya da bizim kendi çabalarımızla bir zemin oluşturmamızın gerektiğini düşünüyorum. Bence Türkiye’de ilktir, dünyada da eşi benzeri olmayan bir arabadır. Bunların her bir parçasının hiçbir tanesinin ölçüsü bir değil. Trafiğe çıkan bir araba değil. Keyif arabasıdır. 19 Mayıs’ta bu arabanın Samsun’a çıkmasını, 4 Eylül‘de de bu arabanın Sivas Meydanı’nda gezmesini istiyorum özel ruhsat olması gerekiyor. Buna yetkililerin bir çare bulması lazım" diye konuştu.