Bursa Ticaret Borsası, Türkiye’nin dört bir yanındaki tarım üreticisi ve tüketicilerini tek bir merkezi platformda toplayan, tarım sektörünün dijitalleşmesi adına devrim niteliği taşıyan Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) sisteminin tanıtımına ev sahipliği yaptı.
Bursa Ticaret Borsası tarafından TÜRİB, Toprak Mahsulleri Ofisi, Ziraat Bankası ve İK Tarım Üssü iş birliğinde organize edilen "Lisanslı Depoculuk, ELÜS ve TÜRİB” tanıtım toplantısı Bursa Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Bursa TB Meclis Başkanı Mehmet Aydın, TÜRİB sisteminin ülke tarımı için adeta bir milat kabul edildiğini söyledi. Bursa Ticaret Borsası’nın TÜRİB’in A Grubu büyük hissedarları arasında yer aldığını ifade eden Başkan Aydın, “Yetkili acentesi olduğumuz TÜRİB’te Bursa Ticaret Borsası olarak kısa sürede önemli bir ivme yakaladık. 2021 yılında TÜRİB’te 328 milyon liranın üzerinde işlem hacmi gerçekleştirirken, üye sayımızı yüzde 92 gibi büyük bir oranda artırma başarısı gösterdik” diye konuştu.
TÜRİB sisteminin Türkiye’nin küresel ticarette söz sahibi olması için tarım sektörünün geleceği olduğunu vurgulayan Başkan Mehmet Aydın, “Bu sistem ile tarım sektörünün daha rekabetçi, tarım ürünlerinin piyasalarda daha iyi oluşması, lisanslı depolarda depolanan ürünlere yönelik daha sağlıklı fiyat oluşumunun sağlanması ve fiyat dalgalanmalarının minimize edilmesi amaçlanmaktadır. Bu vesileyle, TÜRİB sisteminin kentimizde daha yakından tanınması ve yaygınlaşması adına düzenlediğimiz bu toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ederim” ifadelerini kullandı
Toprak Mahsulleri Ofisi Alım ve Muhafaza Daire Başkanlığı Lisanslı Depoculuk Şube Müdürü Mevlüt Akan, lisanslı depoculuk sisteminin son yıllarda ülkemizde çok büyük bir gelişme gösterdiğini söyledi. Lisanslı depo kapasitelerinin sağlanan desteklerle her yıl artmaya başladığını ifade eden Mevlüt Akan, “2016 yılında hububat anlamında lisanslı depolardan alımlarımızın yüzde 5’ini ELÜS yoluyla yaparken, bu oran 2021 yılında yüzde 85’e ulaştı. Lisanslı depo kapasitesi de buna paralel olarak büyük artış sağladı. Öyle ki 2016 yılında 805 bin ton olan kapasite bugün 41 ilde 8,3 milyon tona ulaşmış durumda. Bugün 159 firma 226 noktada lisanslı depo faaliyeti yürütmektedir” dedi.
Her geçen gün yaygınlaşmaya devam eden lisanslı depoculuk sisteminde üreticilere ve sanayicilere sağlanan teşvik ve desteklerden bahseden Akan, şunları kaydetti:
“Lisanslı depolarda yapılan işlemlerden stopaj vergisi alınmamakta, KDV’den ve alım-satımlarda oluşan gelir ve kurumlar vergisinden ve damga vergisinden muaf tutulmaktadır. Ayrıca üreticilere devlet tarafından 6 ay boyunca depo kira desteği sağlanmaktadır. Yine üreticilere ton başına 25 lira nakliye desteği sunulmaktadır. Lisanslı depolarda yapılan analizler de destek çerçevesinde olup, Ticaret Bakanlığı tarafından üreticilere ELÜS karşılığında 9 ay vadeli faizsiz kredi imkânı sunulmaktadır. Lisanslı depo yatırımı yapmak isteyen işletmelere ise yüzde 50 faiz indirimli 75 milyon liraya kadar kredi desteği sunulurken, lisanslı depo yatırımları 5. Bölge desteklerinden faydalanmaktadır.”
"TÜRİB’te işlem hacmi 45 milyar lirayı aştı"
TÜRİB Piyasalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. Necla Küçükçolak ise, TÜRİB platformunun işleyişi hakkında katılımcıları bilgilendirdi. TÜRİB sisteminin tarım ürünlerinin alım ve satımının elektronik bir platform üzerinden şeffaf ve güvenilir bir şekilde yapılabilmesini sağladığını kaydeden Küçükçolak, Bursa Ticaret Borsası’nın da aralarında olduğu 112 ticaret borsasının TÜRİB acentesi olduğunu söyledi. TÜRİB tarafından 2019 yılında faaliyete geçirilen Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) Piyasasında 26 Temmuz 2019-17 Mayıs 2022 tarihleri arasında 419 bin 758 işlemde 19 milyon ton işlem miktarı ve 45,8 milyar Türk lirası işlem hacmi gerçekleştiğini belirten Necla Küçükçolak, “Bugün TÜRİB platformunda 17 ürün işlem görürken, beyaz peynirden zeytinyağına, şekerden çaya ve daha birçok farklı ürünün TÜRİB’te işlem görmesi için çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
Ziraat Bankası Bursa Bölge Yöneticisi Uğur Akdeniz, Ziraat Bankası tarafından çiftçi ve yatırımcılara sağlanan destekler ile Tarım Ekosistemi paketinde yer alan ürünleri anlattı. Ziraat Bankası’nın tarımsal kredilerde sübvansiyonlu kredi kullandırma avantajı olduğunu belirten Uğur Akdeniz, ülke genelinde tarım sektörü paydaşlarına 131 milyar liralık kredi desteği sağladıklarını, bu rakamın Bursa’da 3,01 milyar lira olduğunu söyledi. Lisanslı depoculuk ve soğuk hava deposu yatırımlarının yüzde 75’ine kadar kredi imkânı sunduklarını ifade eden Akdeniz, “Kredi vadesi olarak 2 yıl ödemesiz dönem olmak üzere toplam 7 yıl kredi vade imkânı sunuyoruz. Ayrıca sübvansiyon oranlarında da indirim miktarları ürünlere göre değişmekle beraber lisanslı depoculukta yüzde 50 indirim uyguluyoruz. Üreticilerimiz ELÜS üzerinde yazan tutarın yüzde 75’ine kadar da maksimum 9 ay vadeli sıfır faizli kredi kullanabilme imkanına sahip olmaktadır” diye konuştu
Tarım sektöründe yaşanan iç ve dış gelişmeler ile önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İK Tarım Üssü Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kemaloğlu, dünya tarım piyasasında artık dengelerin değiştiğini vurguladı. Dünyada artık, gıda milliyetçiliği, iklim krizi gibi kavramların, yasaklar ve kotaların konuşulduğunu dile getiren Kemaloğlu, “Dünya tarım piyasaları günden güne daha kırılgan, daha oynak bir hal alıyor. Önümüzdeki süreçte de bu durum büyük ölçüde devam edecek. Artık onlarca ülkenin ihracatçı olduğu bir dünya yok. Bugün dünyada buğday piyasasını sadece 5 ülke yönetiyor. Bu nedenle ekilmedik bir karış toprak bırakmamak gerekiyor; ancak Türkiye’de 3 milyon hektar arazi ekilmiyor. Bu arazilerin yaklaşık 2 milyon hektarı buğday arazisi. Türkiye’nin buğdaydaki rekolte kaybı, üretim azalması, kırsalın boşalması, köylerin terkedilmesi ve özellikle Anadolu kuşağının boşalma hikayesidir” dedi.
Lisanslı depoların önemine dikkat çeken İsmail Kemaloğlu, “Lisanslı depolar tarımın barajlarıdır. Hasat edilen hububatı kademe kademe depoluyorsunuz ve ihtiyacınız olduğu dönemde işleyen piyasada kullanıyorsunuz. Bunu kesinlikle göz ardı etmemek lazım. Bakınız Karadeniz’de 2 milyar insanı besleyecek potansiyel var. Bir tarafta Ukrayna, diğer tarafta Kazakistan bulunurken Türkiye ortada adeta bir köprü. Bu nedenle önümüzdeki dönem Türkiye’ye dünya tarım piyasasında müthiş yeni imkanlar açacak. Türkiye eğer bu pozisyonunu iyi bir şekilde kullanırsa bölgenin tarım politikalarında bambaşka bir rol üstlenecek” ifadelerini kullandı.