Otopsiyi gerçekleştiren Prof. Dr. Sermet Koç, Garipoğlu’nun intihar ettiğine dair iddialara yanıt vererek, onun başına poşet geçirerek havasız kalması sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı. Garipoğlu’nun anne ve babası da otopsi sırasında hazır bulundu ve fiziksel benzerlikler, kimlik tespitinde önemli bir rol oynadı.
Garipoğlu’nun mezarı, Karabulut ailesinin talebi üzerine açıldı ve mezardan çıkan kafatası ve kemikler Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Yapılan DNA testleri, Garipoğlu’nun kimliğini doğrularken, otopsi sırasında “iple boğulma” iddiaları reddedildi.
Silivri Cezaevi’nden sorumlu Cumhuriyet Savcısı Metin Arda, Garipoğlu’nun cesedinin sabah sayımı yapan personel tarafından bulunduğunu belirtti. Arda, “Elleri serbest halde olan Garipoğlu’nun neden poşeti çıkarmadığı” sorusunu gündeme getirirken, Adli Tıp personelinin durumu uyuşma ve baygınlıkla açıkladığını ifade etti. Ayrıca, Garipoğlu’nun intihar etmeden önce pencerede ip kalıntıları bulunduğunu ve başka yöntemler denediğini de ekledi.
Bu gelişmelerle birlikte, Garipoğlu’nun ölümü üzerindeki gizemler devam ediyor ve kamuoyunun ilgisi sürüyor.