CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Gerek ben, gerek bütün milletvekili arkadaşlarım 81 ili de geziyoruz, vatandaşın sofrasına oturuyoruz, dertlerini dinliyoruz, bize yönelik şikayetlerini dinliyoruz. Eksiklerimiz varsa bizlere söylüyorlar. Siyasette yeni bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz. İnşallah da yapacağız" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Düzce’ye geldi. TEM Otoyolu Gölyaka girişinde partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, daha sonra Düzce Kamyoncular Kooperatifini ziyaret etti. Kamyoncu esnafı ile kahvaltı programında bir araya gelen Kılıçdaroğlu, "Güzel bir sofraya oturduk. Alın teri döken, direksiyon başında para kazanan, evine helal ekmek götüren çok değerli insanlarla bir aradayız. İlk toplantımızı Mersin’de yaptık. Mersin’de güzel bir toplantı yaptık. Aşağı yukarı bütün tarafları davet ettik. Onların dertlerini dinledik. Sizin de derdinizi dinleyeceğim. Şundan emin olmanızı isterim, samimi bir insanım. Rahatlıkla her türlü soruyu sorabilirsiniz. Kızmam, niye kızayım? Benimle ilgili sorabilirsiniz, partiyle ilgili sorabilirsiniz, ekonomiyle ilgili de sorabilirsiniz" dedi. "Bunun sözünü veriyorum"
Sorunların çözümü için çalışma yapacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir komisyon kuralım, her partiden insanlar oraya katılsınlar, dolayısıyla sorunların çözümüne meclis bir rapor hazırlasın. Araştırma komisyonu bir rapor hazırlasın. Bunu götüreceğiz, size de haber vereceğiz. Bunun sözünü veriyorum" diye konuştu. "Taleplerinizi her partiye aktarın"
Kamyon plakalarının sınırlandırılması gerektiğinin altını çizen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konudaki birliklerle oturulup konuşulması lazım. Dolayısıyla her parası olan kamyon alıp, ’Ben bu işe giriyorum’ dememeli. Bu meslek önemli bir meslektir. Bakın siz bir hafta ’Ben ayağımı frenden çekiyorum, kontağı kapatıyorum. Hiçbir yere gitmeyeceğim’ derseniz Türkiye’de hayat durur. İşiniz bu kadar önemli. İşiniz bu kadar önemliyse çok güçlü olduğunuz da ortaya çıkıyor. Çok güçlüsünüz. Taleplerinizi her partiye aktarın, sadece bize değil. Her partiye aktarın. Davet edin, gelsinler. Plaka sınırlaması olsun. O da sizin kıdem tazminatınız olur. Bu mümkün mü? Evet mümkün. Yapılabilir mi? Evet yapılabilir. Bu konuda özel bir kanuna ihtiyaç yok. Sadece karar alınacak. Kamyonların yenilenmesi için de oturulup konuşulması lazım. Şahsi düşüncemiz, parti olarak düşüncemiz eğer sadece bu işi yapıyorsanız başka işiniz yoksa, eğer kamyon belli bir süre sonra trafikten ayrılacaksa öyle bir kural varsa, kamyonu yenilediğiniz zaman yenileme aşamasında ÖTV ve KDV olmamalı" "Türkiye için yapıyorum"
Kılıçdaroğlu, "O yollar, köprüler, kamu özel iş birliği, yap-işlet-devret bunların tamamını kamulaştıracağım. Boğaziçi köprüsünden geçen ne ödüyorsa aynısını ödeyeceksiniz. Bunu sadece kamyon şoförleri için değil, Türkiye için yapıyorum" dedi. "Siyasette yeni bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz"
CHP’nin Düzce’de milletvekili olmaması konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, "Düzce’den milletvekili yoksa bu Düzcelilerin kusuru değil, bizim kusurumuz aslında. Varsa kabahat, bizde. İğneyi önce kendine batır, çuvaldızı başkasına batırırsın. Ama biz ne iğneyi batırıyoruz, ne de çuvaldızı. Bakın geliyoruz, oturuyoruz, konuşuyoruz, vatandaşın sofrasına oturuyoruz, derdini dinliyoruz, neyi nasıl yapacağımızı anlatıyoruz. Vatandaş da bizi dinleyecek, sandığa gidince de vicdanının sesini dinleyecek. ’Ne yapalım? Oyu kime verelim?’ diye düşünür. Ama gelmezseniz, oturmazsınız, konuşmazsanız sadece Ankara ile oturursanız, sadece Ankara’da konuşup bir şeyler söyleyip, ’Düzce’den bize oy gelecek’ derseniz gelmez. O nedenle, gerek ben, gerek bütün milletvekili arkadaşlarım 81 ili de geziyoruz, vatandaşın sofrasına oturuyoruz, dertlerini dinliyoruz, bize yönelik şikayetlerini dinliyoruz. Eksiklerimiz varsa bizlere söylüyorlar. Siyasette yeni bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz. İnşallah da yapacağız" şeklinde konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, programın ardından kent merkezindeki esnafı ziyaret ederek, talep ve önerileri dinledi.