Çocuklarda böbrek taşı oluşumunun sinsi bir şekilde ilerleyip çoğu zaman belirti vermeyebileceğini söyleyen Çocuk Nefrolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Önder Yavaşcan, ‘‘Çocuğunuzun böbreğinde ani ve şiddetli ağrı, mide bulantısı, kusma, kasık ağrısı, işeme sırasında yanma, zorlanma idrarda kan ve bebeklerde ise gaz sancısına benzeyen husursuzlukla beraber olabilen tekrarlayıcı ağlama nöbetleri varsa doktora başvurun’’ uyarısında bulundu.
Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Önder Yavaşcan, “Çocuklarda en çok oluşan taş tiplerinin kalsiyum oksalat ile kalsiyum fosfat taşları olduğunu” söyledi. Çocuklarda bazı beslenme yanlışlarının da böbrek taşına neden olduğunu aktaran Prof. Dr. Önder Yavaşcan, taş oluşumunun en yaygın sebeplerini şöyle sıraladı;
“Genetik olarak taş oluşumuna yatkın olmak, yaşına, vücut ağırlığına uygun su tüketmemek, tuzlu gıdalar, işlenmiş etler, soslar, paketlenmiş gıdalar ve gazlı içeceklerin yoğun tüketimi ile birlikte idrar yolu enfeksiyonları, idrar yolu tıkanıkları, reflü hastalığı ve gereksiz vitamin kullanımı .”
Gaz sancısı ve kanlı idrarı hafife almayın
Çocuklarda böbrek taşlarının belirti vermeyip sinsi bir şekilde ilerleyip büyüyebileceğini aktaran Prof. Dr. Yavaşcan, yaptığı açıklamada şunları kaydetti;
“Çocuklarda bazı böbrek taşları belirti vermeyebilir. İdrar yolunda hareket etmeye başlarsa belirtilere neden olabilir. Böbrek bölgesinde ani ve şiddetli ağrı, mide bulantısı, kusma, kasık ağrısı, işeme sırasında yanma veya ağrı, idrarda kan, ateş, idrar yolu enfeksiyonu bulguları taş hastalığının başvuru şikayetlerini oluşturur. Küçük çocuklarda ise huzursuzluk ya da gaz sancısı sanılan ağlama nöbetleri de şikayetler arasındadır. Ultrasonografi hastaya zarar vermeyen genelde ilk başvurulan ve en çok kullanılan tanı yöntemidir. Ultrasonografide tespit edilemeyen ancak şüphenin devam ettiği durumlarda bilgisayarlı tomografi çekilebilir.”
Tekrarlama eğiliminde
Böbrek taşlarının tekrarlama eğiliminde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yavaşcan, çocuklarda beslenmede dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle özetledi;
“Sıvı tüketimini arttırın ve içilen suyun miktarını takip edin.
Tuz tüketimi, işlenmiş etler, soslar, paketlenmiş gıdalar, gazlı içeceklerin tüketimini engelleyin, sebze ve meyve tüketimine teşvik edin.
Gereksiz ve şuursuz vitamin ve takviye edici ürünleri kullanmayın.”
Tedavide öncelik taşın büyüklüğü ve yakınmalar
Taş kırma ve Üreterorenoskopik yöntemleri de anlatan Prof. Dr. Yavaşcan, “Taş bir çocukta ağrıya ve çeşitli semptomlara neden oluyor ya da tıkanmaya neden olduyorsa, taş boyutları tedavi ile düşmeye uygunsa, serum tedavisi, ağrı kesiciler, kanal genişleticiler ile yakınmaları azaltmak ve taşın düşürülmesini kolaylaştırmak tercih edilen ilk yöntemdir. Bu durum şiddetli ise hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir. Taşların büyük olduğu durumlarda, şikayetler çok şiddetli olabilir ya da tıbbi tedavi taşın düşürülmesinde başarılı olmayabilir. Böyle durumlarda, taş kırma tedavileri (litotripsi) ile taş küçük parçalara ayrılarak düşürülmesi kolaylaştırılır. Taş kırma işlemine uygun olmayan hastalarda ise üreterorenoskopik yöntemler ile idrar yollarına aşağıdan endokoskopik yöntemler ile girilerek taşa ulaşılıp kırılabilir ya da direk olarak taş çıkarılabilir. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu ile birlikte görülen taş hastalarında reflü mutlaka araştırılmalıdır ” diye konuştu.