Olay, geçen yıl Haziran ayında Gürsu ilçesinde meydana geldi. Ahmet Babur (25), bir dönem sözleşmeli er olan, ancak sağlık problemleri sebebiyle görevini bırakan çocukluk arkadaşı Emrah Arslanoğlu'nun (24) zemin kattaki evine açık pencereden girdi.
Babur, yanında getirdiği bıçakla yatağında uyuyan Emrah Arslanoğlu'nu 13 yerinden bıçakladı. Elbiseleri kanlı olarak evden çıkan Ahmet Babur'u gören komşuları durumu polise bildirdi. Adrese gelen polis ve sağlık ekipleri, Emrah Arslanoğlu'nun cesediyle karşılaştı.
Cinayet masası dedektifleri, parmağında bıçak yarası bulunan şüpheli Babur'u gözaltına aldı. Ahmet Babur, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bursa 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında ‘kasten adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talebiyle dava açılan Ahmet Babur, son kez hakim önüne çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık SEGBİS üzerinden katıldı. Emrah Arslanoğlu'nun yakınları ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Babur, savunmasında, eve girdiğinde Arslanoğlu'nun uyumadığını, kendisini beklediğini iddia etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin suçu işlerken akıl sağlığının yerinde olmadığını ileri sürerek, Adlî Tıp Kurumu'na sevkini talep etti. Müşteki vekili ise sanığın daha önce verdiği beyanlarında, maktulün uykuda olduğunu ifade ettiğini, beyanların otopsi raporunu destekler mahiyette olduğunu belirterek, sanığın akıl sağlığına yönelik rapor talebinin reddini ve cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Ahmet Babur'u ‘beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet daha sonra Babur'un cezasını takdiri indirim (iyi hâl) indirimiyle müebbet hapis cezasına çevirdi.
Maktulün ailesi iyi hâl indirimine tepkili
Maktulün ailesi, sanığın cezasının iyi hâl indirimiyle hafifletilmesine tepki gösterdi. Eniştesi Turgay Avcı, "Hakimin cezayı ağırlaştırılmış müebbetten normal müebbede düşürmesi bizi üzdü. Hakimin takdir indirimi uygulamasına karşı üst mahkemeye itirazımızı yaptık. Savcılık ağırlaştırılmış müebbet isterken, hakim müebbet hapse çevirdi. Tasarlayarak ve canice adam öldürme ve konut dokunulmazlığı ihlâli olduğu hâlde, hakimin kendi takdiriyle kararı indirmesini kınıyoruz. Adaletin yerini bulmasını ümit ediyoruz'' dedi.
Abla Nazan Avcı ise "Kardeşim uyurken canice öldürüldü. Sanığın dosyada bulunan tasarlama ve planlamaya ilişkin açık ifadeleri ortada. Kamera kayıtları, tanık beyanları gibi kesin deliller var. Mahkeme, sanığın tasarlayarak öldürme fiilini işlemediğine, ancak maktulün uyur vaziyette iken öldürüldüğüne, yani beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı işlendiğine hükmetti. Ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Ancak daha sonra cezayı müebbet hapse çevirdi. Bu karar adalet ve vicdan anlayışına gölge düşürmüştür. Verilen karar adalete olan güveni zedelemiştir. İnsan hayatı bu kadar ucuz olamaz. Mahkeme heyeti nasıl olur da, sanığın bunu planlamadan ve tasarlamadan yapabileceğine kanaat getirir, halen anlamış değiliz. Buradan Adalet Bakanlığına sesleniyoruz. Takdiri indirim i ne niyetle verildi anlamıyoruz. Davamızın takipçisi olacağız. Adalet yerini bulsun'' dedi.
Abi Mustafa Arslan ise ‘'Cezanın ağırlaştırılmış müebbetten normal müebbede çevrilmesini kınıyoruz. Bütün deliller ve adlî tıp raporları bizim lehimize. Ancak bu zat sürekli mahkemeyi kandırıyor. Avukatımızla birlikte üst mahkemeye itirazımızı yaptık'' dedi.