Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mersin’de yaşanan terör saldırısına tepki göstererek, ”iki kadın teröristi kimler istismar ediyor, malum parlamentoda olan parti. Bu iki kadın kendini patlatıyor ve Mersin’de ölüyor. Nasıl bir beyin yıkama ameliyesi yaptınız ki; bu iki kadın kendilerini batıl davanız için feda etti? Üstelik de Polisevi’mizi imha etmeye çalışırken" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları Kuruluştan Bugüne MKYK ve İl Başkanları ile Toplantısı programında konuştu. AK Parti’nin en etkin kadın teşkilatlanmasını kuran parti olduğunu belirten Erdoğan, "AK Parti, Türk siyasi hayatında en yaygın ve etkin kadın teşkilatlanmasını kuran, genel merkezinden sandık kurullarına kadar tüm kademelerinde kadınlara en çok yer veren partidir. Bugüne kadar seçimlerden birinci parti olarak çıkmamızda kadınlarımızın hanelere girerek yürüttüğü gönül kazanma faaliyetlerinin çok büyük etkisi vardır. Dünyada pek çok siyasi parti AK Parti’nin kadın teşkilatlanmasını kendisine uyarlamaya çalışmıştır" dedi. Kadınları her zaman pozitif yönde ayrıştıran çalışmalar yaparak kadınların hayatta daha etkin olacağı işler yaptıklarını belirten Erdoğan, "Yaptığımız her reformda hayata geçirdiğimiz her eser ve hizmette, yürüttüğümüz her mücadelede kadınlarımızı yanımızda görmenin verdiği şevkle daha ileri adımlar attık. Yıllarca sadece sorunlarıyla istismarıyla, dramlarıyla, mağduriyetleriyle gündeme gelen kadınlarımızı ülkemizin beşeri sermayesinin ana unsuru haline dönüştürdük" diye konuştu. "İki tane terörist kadını kimler istismar ediyor; malum parlamentoda olan parti"
Mersin’deki terör saldırısına tepki gösteren Erdoğan, "Mersin’de yaşanan hadiseyi gördük iki tane terörist kadını kimler istismar ediyor malum parlamentoda olan parti. Adı parti ama dikkat edin terörist olarak kullandığı iki kadın ve bu iki kadın kendilerini patlatıyorlar ve Mersin’de onlar ölüyor. Bu nasıl bir vicdan, nasıl bir beyin yıkama ameliyesi yaptınız ki; bu iki kadın kendilerini batıl davanız için feda etti. Bunlar hangi yüzle bu milletin karşısına çıkıp kendilerini anlatacaklar. Üstelik Polisevi’mizi imha etmeye çalışırken. Bunlar hangi yüzle bu milletin karşısına çıkıp kendilerini anlatacaklar. Hangi yüzle bunlar, biz Türk siyasi hayatında varız. Biz demokratız, biz özgürlükçüyüz diyecekler" ifadelerini kullandı. Hitabında partisinin kadın kollarına seslenen Erdoğan, "Bugüne kadar yüzlerce kadın, bu batıl bir terör davası için kendilerini yok etti. Biz kadınlarımızla milletimize hizmet etmenin gayreti içerisindeyiz. Dağ, taş, kar, kış demeden bunu yapıyoruz. Bunlar ise maalesef bu batıl dava için insanlarını yok ediyor, kadınlarını yok ediyor" dedi. Eğitimden sağlığa, istihdamdan girişimciliğe kadar her alanda kadınların hakkını korumayı, onlara pozitif ayrımcılık yapmayı ilke edindiklerini belirten Erdoğan, "Yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 49’iken erkeklerde bu oran yüzde 40’ta kaldı. Akademiden sağlığa pek çok alanda istihdamda kadın oranı yüzde 50’nin üzerine çıkmıştır. Bu tablo dahi tek başına yıllarca çeşitli bahanelerle okuldan, eğitimden, hayatın pek çok alanından uzak tutulmaya çalışılan kadınlarımızın fırsat eşitliği bakımından ulaştığı yeri göstermeye yeterlidir. Kadını yok saymak aileden üretime kadar insanlığı geleceğini oluşturan alanların tamamının içini boşaltmak demektir. Kadını yok saymak; Rabbimizin kadınlar ve erkekler diyerek beraberce muhatap aldığı insanlığı yaratılıştan gelen bütünlüğüne haşa karşı çıkmaktır" açıklamasında bulundu. "Bu ülkenin hiçbir kurumunda başörtü sebebi ile kızlarımıza, kadınlarımıza zulmedilemez"
Geçmişte kimi cehaletten, kimi yanlış kabullerden, kimi dış etkilerden kaynaklanan sebeplerle kadınların sıkıntılar çektiğini, haklarını kullanmakta zorluklar yaşadığını söyleyen Erdoğan, "Sadece başörtüleri sebebiyle maalesef polis copları altında, üniversite kapılarında kızlarımızın analarıyla beraber inletildiği durumları herhalde yok sayamayız. Bu ülke bunları yaşadı. Kızlarımızın okul kapılarında neler çektiğini gayet iyi biliriz. Geldik, artık bu ülkenin hiçbir kurumunda başörtü sebebi ile kızlarımıza, kadınlarımıza zulmedilemez. O dönem bitti. Bu beşeri yanlışları inancımıza ve kültürümüze mal etmek hem büyük bir haksızlık hem de büyük bir bühtandır. CHP şimdi ne yapıyor bakıyorsunuz, sembolik olarak her zamanki yaptığı gibi istismar. Birkaç tane başörtülüyü nereden buluyorsa buluyor, yakasına bir rozet takıyor; biz sizinle beraberiz. Ben buradan o kardeşlerime sesleniyorum, gelmeyin bu oyuna sizin bu oyuna gelişiniz bu işi bu ülkede hakkıyla yapanlara haksızlık olur. Türkiye’nin 85 milyon vatandaşının kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla her bireyinin gücüne, enerjisine, emeğine, gayretine ihtiyacı vardır. Milli mücadelede kucağında çocuğuyla cepheye malzeme taşıyan kadınımızdaki ruh ve bilinç neyse bugün evinde, işyerinde, hayatın farklı alanlarında kendisi, ailesi, ülkesi ve milleti için çalışan, üreten kadınlarımızın gayreti aynıdır. Bizim ülkemize yaptığımız en büyük hizmetlerden biri, kadınlarımızı destekleyerek hayatın her alanında haklarını alabilmelerini sağlamak, onlara özgüven sağlamak olmuştur. Biz bunu başardık" diye konuştu. "Önümüzdeki dönemi aile merkezli sosyal yapının güçlendirilmesi dönemi haline hep beraber getireceğiz"
Ailenin toplumlar için önemine vurgu yapan Erdoğan, "Elbette bazı alanlarda hala eksikliklere, aksaklıklara rastlanabilir. Özellikle aile yapısının korunması, çocuğun sağlıklı gelişiminde kadının rolü konusunda kat etmemiz gereken bir mesafe olduğunu biliyoruz. Gündemdeki diğer meseleler çözüldükçe bu konularda daha fazla ve yoğun gayret gösterme imkanına kavuşuyoruz. Önümüzdeki dönemi aile merkezli sosyal yapının güçlendirilmesi dönemi haline hep beraber getireceğiz. Güçlü olmayan ailede milleti güçlü kılamazsınız. Ailelerimiz güçlü olursa Allah’ın izni ile millet de güçlü demektir. Batı’nın yaşadığı ve topyekun geleceğini tehdit edecek sıkıntıların temelinde aile müessesinin dağılması ve aşınmasının yer aldığını görüyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası vizyonumuzu ailenin korunması ve geliştirilmesi hassasiyetinde yürütmekte kararlıyız" değerlendirmesinde bulundu. "Biz bu milletin dertleriyle dertleniyor, hayalleriyle kendimize ufuk çiziyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gözümüz hep gelecekteki büyük hedeflerimizde olmuştur. 11 yıl önce Türkiye hazır, hedef 2023 diyerek Cumhuriyet tarihinin en iddialı kalkınma programını milletimizle paylaşmıştık. Artık 2023‘e bir adım mesafede olduğumuz şu dönemde yeni hedefimizi 2053 vizyonu çerçevesinde şekillendiriyoruz. Biz bu milletin dertleriyle dertleniyor, hayalleriyle kendimize ufuk çiziyoruz" dedi. "İnanıyorum ki artık Ankara’nın sağlıkta sorunu kalmayacaktır"
Vatandaşlara hitap eden Erdoğan, "Biz dertliyiz, dertli. Lafta değil; icraatta dertliyiz. Bizim derdimiz var. Öyle lafla değil, laf ola beri gele değil. Biz bu yolda böyle yürüdük. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal desteklere kadar yaptığımız her işi bu anlayışla yürütüyoruz. Yarın Ankara’nın ikinci dev şehir hastanesinin açılışını yapacağız. İnanıyorum ki artık Ankara’nın sağlıkta sorunu kalmayacaktır. Yarın 14’te açılışı yapılacak. Sosyal desteklerde ölçümüzü yoksulluk olmaktan çıkararak, ihtiyaç ve hak temelli bir anlayışla ülkemizin imkanlarını her bir insanımızla paylaşacak kuşatıcı bir sistem kurduk" diye konuştu. Türkiye Aile Destek Programı’nın bu sistemin en somut örneği olduğunu belirten Erdoğan, "Daha önce 15 milyar liralık bir meblağ ile açıkladığımız bu programın bütçesini 40 milyar liraya çıkardık. Yaklaşık 2 buçuk milyon haneye ulaşacak bu programla, bir yıl boyunca çocuklarının ihtiyaçlarından elektrik faturalarına kadar geniş bir yelpazede insanlarımıza destek olmayı hedefliyoruz. Ülkemizdeki her 10 haneden birini kapsayacak Türkiye Aile Destek programı sosyal devlet programının en üst aşamasıdır. Bu tür hükümet çalışmalarını vatandaşlarımıza, özellikle de kadınlarımıza en iyi şekilde anlatmanızı istiyorum. Bu şekilde hem hak sahiplerini faydalanma düzeyini artırarak hem de muhalefetin yalan ve iftiralarını boşa çıkartarak AK Parti’nin milletimizin günlündeki yerini güçlendirmeliyiz" şeklinde konuştu. "Bizimle yarışacak kimse zaten yok"
Sakarya’da 2023 seçimlerinde ilk defa oy kullanacak 6 milyon genci kucaklamaya yönelik bir kampanyanın ilk toplantısını gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan şu açıklamayı yaptı:
"Kızı ve erkeği ile gençlerimizin coşkusunu dalga dalga tüm Türkiye’ye yayarak AK Parti ile gençleri ayrıştırmaya çalışanların oyununu bozacağımıza inanıyorum. Küresel ekonomik krizin ülkemize olan etkileri sebebiyle sıkıntı yaşayan her kesimi rahatlatacak adımları attık, atmayı sürdüreceğiz. Asgari ücretten memur ve emekli maşına kadar tüm kesimlerin gelirlerini yılbaşında ciddi şekilde tekrar yükselterek enflasyonun yol açtığı refah kaybını aşama aşama gidermekte kararlıyız. Kendileri bu millet için tuğla üstüne tuğla koymadığı, herhangi bir meselede çözüm teklifi getirmediği, geleceğe dönük herhangi bir program sunmadığı halde ellerini ovuşturarak iktidar bekleyenleri 2023‘te inşallah bir kez daha milletçe hüsrana uğratacağız. Emin olun 2023‘te biz ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz ama muhalefet cephesinde epeyce bir isim zorunlu emekliliğe ayrılacak. Bildiğiniz gibi 20 yıl içinde çok emekliye ayrılanlar oldu. Devamı geliyor, onlar da emekliye ayrılacak ama biz çok çalışacağız. Biz çok çalışalım ki emekliler kervanı yol alsın. Bu kifayetsiz muhterislerin önce kendi partileri tasfiye edecek ardından milletimiz hepsini siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldıracak. Yeter ki biz önce kendi birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, sıkı sıkıya sahip çıkalım. Bununla beraber milletimizle aramızdaki gönül bağını güçlendirmek için gece gündüz çalışalım bizimle yarışacak kimse zaten yok" dedi. Erdoğan partililere hitap ettiği konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Ülkemizi gücünü ve itibarını dünyada başarıyla temsil etme konusunda da yanımıza yaklaşacak kimseyi göremiyoruz. Geriye sadece çalışmak, ikna etmek, anlatmak, AK Parti ve Cumhur İttifakı’nı sandıktan zaferle çıkarmak kalıyor. Bugüne kadar 15 seçimde bunu başarmış bir ülke olarak 2023’te çok daha büyük zaferlere imza atmamızın önünde hiçbir engel yoktur. Siz kadınlarımızın sandığa gitmelerini ve bize oy vermelerini sağlayın, biz de geleceğimizin teminatı gençlerimize bırakacağımız 2053 vizyonumuzu en güçlü şekilde inşa edelim."