Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, terörün olduğu yerde ne demokrasi ne de kalkınma olduğunu belirterek, “Terör tüm Türkiye’ye zarar verdi ama en büyük zararı bölgemize verdi” dedi.
Helikopterle Ağrı’dan Bitlis’e gelen Yılmaz, Ulu Cami Meydanı’nda partisince hazırlanan mitinge katıldı. Düzenlenen mitingde konuşan Cevdet Yılmaz, dini milliyetçilik yapmadıklarını ve kimsenin mezhebiyle uğraşmadıklarını belirterek, “Başından beri şunu savunduk. Dini milliyetçilik yapmayacağız. Kimsenin inancıyla, mezhebiyle uğraşmayacağız dedik. Bunu yapmadık. Etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik. Kimsenin etnik kimliğiyle uğraşmadık. Herkesin kendi kimliği şerefidir dedik. Özgürlükleri arttırdık. Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik, batıdan ne varsa doğuda da olacak dedik ve son yirmi yılda doğuda, güneydoğuda hiçbir dönem olmadığı kadar hizmeti insanımızla buluşturduk. Yollarından üniversitelerine, organize sanayi bölge alanına her konuda hiçbir dönem atılmamış adımları attık ve milletimize sunduk. Bu bir zihniyetin ürünüdür. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışının ürünüdür. Bu milleti esas alan siyasetin sonucudur. Eser ve hizmet anlayışının sonucudur. Yıkan değil, tahrip eden değil, inşa eden bir siyaset anlayışının sonucudur” diye konuştu. “Demokrasinin de kalkınmanın da düşmanı terördür”
“Terörün olduğu yerde ne demokrasi olur, ne kalkınma olur” diyen Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yerelden genele bir taraftan temel hak ve hürriyetleri arttırırken, vesayetleri tasfiye ederken, milli iradeyi hakim kılarken, diğer yandan da en büyük hizmetleri bu dönemde milletimize taşıdık. Doğu ve Güneydoğu tarihinde hiç olmadığı kadar hizmet aldı. Diğer taraftan geçmişte yaşadığımız terör dönemlerini, o dönemin getirdiği şartları da hepiniz biliyorsunuz. Terör tüm Türkiye’ye zarar verdi ama en büyük zararı bölgemize verdi. Burada yaşayan insanımıza verdi. Doğrudan zararları dışında dolaylı olarak da çok büyük zararlar verdi. Terör nedeniyle yaylalarımızı kullanamadık. Terör nedeniyle turist gelmedi. Sermaye gelmedi, yatırım gelmedi. Nitelikli eleman gelmedi bu bölgemize. Bunun bütün maliyetini bu bölgede yaşayan insanımız çekti. Ama şimdi tam tersine huzur ve güven ortamı var. Ben son dönemlerde, doğuda, güneydoğuda birçok ilimizi ziyaret ettim. Allah’a şükürler olsun. Bir huzur ortamındayız. Bir güven ortamındayız. Her zaman söylüyorum, burada da tekrar edeceğim demokrasinin de, kalkınmanın da düşmanı terördür. Terörün olduğu yerde ne demokrasi olur, ne kalkınma olur. Huzurun, güvenin olduğu yerde de hem demokrasi olur, hem kalkınma olur. Bunun en güzel örneklerinden biri Bitlis. Bitlis’te son beş senede 17 bin yeni istihdam oluşmuş. Kayıtlı özel sektörde devleti söylemiyorum. On yedi bin sigortalı çalışan oluşmuş. Huzurun olmadığı yerde bu olur mu? Huzurun olmadığı yerde organize sanayi bölgemiz dolar mıydı? İşte bu huzur sayesinde. Bu güven sayesinde bu siyasi istikrar sayesinde oluyor bunlar.”
Bitlis çarşı merkezinde uygulanan dere üstü ıslah çalışması ve millet bahçesi hakkında da konuşan Yılmaz, “Birtakım olmaması gereken yapılar yıkıldı. O tarihi doku ortaya çıkarıldı. Artık beş minareyi görüyoruz. Kalemizi görüyoruz. Ulu Cami’mizi görüyoruz. Tarih olmadan gelecek olmaz. Tarih şuuru olmadan sağlam bir gelecek inşa edilmez. AK Parti olarak biz şuna inanıyoruz. Bir millet tarihine tarihi değerlerine ne kadar sahip çıkarsa geleceği de o kadar sağlam inşa eder. Modernleşmek demek modern hayata adapte olmak demek geçmişini unutmak demek değil. Bir taraftan tabii ki sanayisiyle, tarımıyla, şehirleşme yapılaşmasıyla, modernleşeceğiz. Teknolojisiyle gelişeceğiz. Ama bir taraftan da tarihimize, kültürümüze, inancımıza, maneviyatımıza, geçmişimize sahip çıkacağız. İşte bunun çok güzel bir örneğini burada görüyoruz. Geçmişte geleceğin buluştuğu bir mekandayız. Çevre Şehircilik Bakanlığımızla, diğer ilgili bakanlıklarımızda el birliği içinde burayı dönüştürdük. Buraya bir milyar Türk Lirası’ndan fazla kaynak harcandı. Yıkılması gerek yerler yıkıldı. Yıkımla ilgili birileri tezviratlar yapıyormuş. Şurası da yıkılacak, burası da yıkılacak. Yıkım işi bitti. Bundan sonra sadece yapım işi var. O yıkımlar yapılması gerekiyordu. Yapıldı bitti. Kale altındaki yapılar yıkılacakmış diyorlar. Öyle bir şey yok. Ona sakın inanmayın. Öyle bir planımız da yok, projemiz de yok. Bundan sonra buraları daha çok güzel için çalışacağız” diye konuştu. “Merkezi idareyle yerel yönetim el birliği yaptığında, o zaman bereketli oluyor işler”
Merkezi idareyle yerel yönetimlerin el birliği yapması gerektiğini de ifade eden Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, “Zaten merkezi idareyle yerel yönetim el birliği yaptığında, iş birliği yaptığında o zaman bereketli oluyor işler. O zaman daha çok iş yapılıyor. Bakın bazı siyasetçiler var. Seçimden önce söz verirler Seçimden sonra o verdikleri sözü unuturlar. Hatta öyleleri var ki. Geçen televizyonlardan da izledim. Bırakın vaatlerini yerine getirmeyi, vaatlerinin ne olduğunu bile hatırlamıyorlar. Biz o anlayışta değiliz. AK Parti’nin Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik anlayışıyla yapamayacağımızı söylemeyiz. Söylediğimizin de peşinden sonuna kadar koşarız. Gece gündüz uğraşırız” dedi. “Tek sorunumuz enflasyon ve fiyatlar”
Yılmaz, enflasyon ve fiyatlara da değinerek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ekonomimizi büyütüyoruz. İhracatımızı, üretimimizi ve istihdamımızı arttırıyoruz. İnşallah Bitlis’imize önümüzdeki dönem çok daha fazla hizmeti yapacağız. Merkezi idare ve yerel yönetim. Bundan hiç endişeniz olmasın bekliyoruz. Ekonomimizi büyütürken tek sıkıntımız var enflasyon büyümemiz iyi. Bakın geçen sene dört buçuk büyümüşüz. Milli gelirimiz 230 milyardan 1,1. trilyonun üstüne çıkmış. 2002’de 3 bin 600 dolar olan kişi başına gelirimiz geçen sene 13 bin 110 dolara kadar yükseldi. Tek sorunumuz enflasyon ve fiyatlar. Bunu da önceliklendirmiş durumdayız. Bunun planını, programını yapmış durumdayız. Bu yılın ortalarından itibaren göreceksiniz. Enflasyonda düşüşler başlayacak. Bu işler böyle hemen olmuyor. Dünyada da bizde de. Belli aşama aşama gerçekleştiriyorsunuz. Belli bir zaman alıyor yılın ortasından itibaren düşmeye başlayacak. Gelecek yıl yüzde 15’lere düşmeyi hedefliyor. 2026’da ise tek hane olacak. Oyunuzu Bitlis’in geleceğine oyunuzu hizmetlere verin. Laf üstüne laf koyanlara değil, taş üstüne taş koyanlara oyunuzu verin."