Mesut MADAN/ BURDUR, (DHA)- BURDUR'da, emekli öğretmen Tahsin Yarar (65), öğretmenlik yıllarında, kendisine hediye edilen kabak kemaneden 'Daha iyisini yaparım' diye başladığı enstrümanın üretiminde 38 yılı geride bıraktı. Saz yapımı ve icrasında Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan tescilli sanatçı olan Yarar, bu sürede 2 binin üzerinde kabak kemane ürettiğini söyledi.
Emekli öğretmen Tahsin Yarar'a, 1985 yılında çalıştığı kurumda, arkadaşı, kabak kemane hediye etti. O dönemde çalmaya uğraştığı kabak kemanenin yapımına da heveslenen Tahsin Yarar, köyünden istediği kabaklarla denemeler yaptı. Bir süre sonra kendi kabak kemanesini üretmeye başlayan Yarar'ın, 'Ben daha iyisini yaparım' diye başladığı hevesi, zamanla zanaata dönüştü. Kabak kemanenin yanında çeşitli müzik aletleri de üreten Tahsin Yarar, 38 yılı geride bıraktı. Saz yapımı ve icrası konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan tescilli sanatçı olan Tahsin Yarar, bugüne kadar 2 binin üzerinde kabak kemane ürettiğini söyledi.
'O GÜN SABAHA KADAR KABAK KEMANE ÇALMAYA ÇALIŞTIM'
Tahsin Yarar, "Yetiştirme yurdunda öğretmenlik yapıyordum. Bir akşam çocukların yoklamasını aldıktan sonra nöbetçi öğretmen odasında radyoda 'Ali Bey' türküsü çıktı. 'Ali Bey' türküsü de kabak kemane olmadan olmaz. Bu türküye kabak kemane çok güzel yakışıyor. Ben o zamana kadar hiç kabak kemane görmedim ama sesini duyuyorum. Türküyü dinlerken 'ne güzel şu türkü, kabak kemane de ne güzel yakışmış' dedim. Gece bekçisi arkadaş kabak kemane yaptığını söyledi. Bana da kabak kemane yapmasını söyledim. Bir hafta sonra yine nöbette yaptığı kabak kemaneyi getirdi. Bana nasıl çalındığını anlattı. O gün sabaha kadar kabak kemane çalmaya çalıştım" dedi.
'KABAKLARIN TOHUMLARINI BAHÇEME DİKTİM'
Kendi kendine 'Bu kemanenin daha iyisini yaparım' dediğini anlatan Tahsin Yarar, "Kabak arayışına girdim. Kabak bulamadım. Köyüme, akrabalarıma haber gönderdim. Bana üç tane kabak geldi. Bunlardan yaptığım kemane güzel oldu. 'Ben bu işi yapacağım' dedim ve yapmaya başladım, o günden bu yana devam ediyorum. İlk gelen kabakların tohumlarını bahçeme diktim. Ertesi yıl bir sürü kabağım oldu. Kabak kemane yapımına devam ettim. Kaliteyi artırmak adına sanatçılarla iş birliğine girdim. Onlara ulaştık. Onlardan yardım aldık. Bir taraftan kabak kemane yaparken bir taraftan da icrasını yapmaya çalışıyorum. Ölene kadar yapmaya devam edeceğim. Bu aşk başka bir şey, tiryakilik gibi bir şey. Nasıl ki tiryaki sigarayı bırakamıyorsa biz de bunu bırakamayacağız" diye konuştu.
'ÇOCUKLARIM ÇALMAZSA BİLE DUVARDA ASILI DURSUN'
Türkiye'nin her bölgesine ürettiği kabak kemaneleri gönderdiğini anlatan Tahsin Yarar, "Amerika Birleşik Devletleri'nde Teksas'ta yaşayan Edirneli bir Türk bize internet üzerinden ulaştı. Biz de ona 2 adet 3 telli cura ve 2 de kabak kemane gönderdik. 'Çocuklarım çalmazsa bile duvarda asılı dursun' dedi. Çocuklarının bu kültürden uzaklaşmaması bakımından çok mükemmel bir davranıştı. Onu da tebrik ettim" dedi. Yarar, kabak kemane dışında üç telli cura, dört telli cura, kısa sap bağlama, uzun sap bağlama ve divan sazı yaptığını da belirtti.
'ÜNİVERSİTE BİZDEN FAYDALANSIN'
Üniversitelerden şikayetçi olduğunu söyleyen Tahsin Yarar, şöyle konuştu:
"Burdur'daki sanatçı arkadaşlarla biz bunu çok görüştük. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Konservatuvar açıldı. Çalgı yapımı bölümü de açıldı sanırım ama herhangi bir çalışma yok. Burdur'da sipsi, kaval, saz, kabak kemane yapan arkadaşlarımız var. Bizden neden yararlanılmıyor? Ben öğretmenim zaten, eğitimciyim. Aslında üniversite için ben bir şansım diye düşünüyorum. Üniversite bizden yararlanabilir aslında. Her şey para değil. Biz para için demiyoruz. Şu meslek ya da kültür gelecek nesillere aktarılsın. Hayatında hiçbir çalgı görmemiş, kabak kemane görmemiş çocuklar geliyor. Onlara kabak kemane çalıyorum. Çok hoşlarına gidiyor, mutlu oluyorlar." (DHA)
