Kocaeli'nin İzmit ilçesinde yaşayan 45 yaşındaki Tuncay Türkçakal, ailesinden kendisine miras kalan zahirecilik mesleğini sürdürüyor. Dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan mesleği 22 yıl önce devralan Türkçakal, zaman içinde dükkanını hızlı bir şekilde büyüttü. Yeğeni ile birlikte çalışan Türkçakal, çiftçinin ürettiği her türlü tahılı muhafaza ederek satışa sunuyor.
Aydın'da bir çoban hayvancılıktan kazandığı parayla 1000 dönüm mera satın aldı
AİLESİ 1960 YILINDA BAŞLAMIŞ
Aile bireylerinin bu mesleğe 1960 yılında başladığını söyleyen Türkçakal, "O zamanki çapımızla şimdiki çapımız bir değil. Ailem o zamanlarda küçük bir kamyonetle, kendilerine yakın köylerde zahireciliğe başlamış. 1990’lı yıllarda ise suni yemlerin artmasıyla satışlar çok yükseldi ve kendi kendine büyüdü. Önceden sadece İshakçılar köyüne hizmet veriyorduk. Daha sonra İzmit’te de bir şube açıldı. Oradaki şubemiz de küçüktü fakat işlerimiz büyüyünce burayı satın aldık" dedi.
İNSANLARA YABANCI GELİYOR
Zahirecilik mesleğinden bahseden Türkçakal, "Zahirecilik kelimesi insanlara yabancı geliyor. Köylünün ürettiği hububatın hepsini satın alıyoruz. Aldığımız bu maddeleri işleyerek veya bütün olarak fabrikalara satıyoruz. Bununla beraber de köylünün ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Buzağı, inek, kuzu ve tavuk yemi gibi bütün yemler mevcut. Bir nevi tarım marketi gibiyiz, köylüler tüm ihtiyaçlarını bizden bulmak zorunda. Biz de köylüye elimizden geldiğince hizmet etmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
KAÇ KUŞAK DEVAM EDER BİLMİYORUM
Kendisinden sonra zahirecilik mesleğinin devam edip etmeyeceğini bilmediğini söyleyen Türkçakal, "Bu iş dedemden babam ve amcalarıma, ardından ben 2000 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra bana kaldı. Babam bana yardımcı oluyordu fakat vefat etti. Şimdi de yeğenimle beraber bu işe devam ediyoruz. Benden sonra kaç kuşak bu işe devam eder bilmiyorum" diye konuştu.
AŞILAMAYACAK ZORLUKLAR DEĞİL
Tarımın önemine değinen Türkçakal, "Sektörün zorlukları aşılamayacak zorluklar değil. Tarıma ve köylüye her zaman ihtiyacımız var. Onlar sürekli üretecek ki alışveriş olsun. Özellikle pandemiden sonra cirolar çok yükseldi. Küçük esnafın ayakta durması gerçekten çok zor. Ayda 500 tonluk yem satışı yapıyoruz. Buna ek olarak arpa, buğday, mısır gibi ürünler de satıyoruz ve onlardan da ayda 100 tona yakın satıyoruz. Kurban Bayramı zamanında köylüler yemi daha çok talep ettiği için yem satışlarımız daha çok artıyor. Temmuz aylarında ise arpa daha çok satılıyor. Hemen ardından mısır sezonu başlıyor. Şu anda da kurban için müşterilerimize hayvan hazırlıyoruz" şeklinde konuştu.