Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, ‘Savunma Sanayii Adana İl Buluşması' kapsamında Adana Sanayi Odası'nda sanayicilerle bir araya geldi. Açılışta konuşan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, savunma sanayisinin ülke açısından çok önemli olduğunu ve her geçen gün gelişim gösterdiğini belirtti.
Adana Valisi Süleyman ise savunma sanayinin her zaman ülkenin gelişimine öncülük ettiğini söyledi.Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Savunma sanayii ülkemizde son zamanlarda giderek artan bir sektör. Savunma sanayimizdeki başarılardan bahsederken ülkemiz savunma sanayii yanında genelde savunma sanayii ekosistemi ve teknoloji alanlarında önemli bir faaliyet ve gelişme içerisinde değil ise savunma sanayii içerisinde iyi olması mümkün değildir. Tekil örnekleri olsa bile sürdürülebilir olmaz.Sizlerin yaptığı faaliyetler ve sizlerin yaptığı faaliyetlerin genel olarak ülke içerisindeki çeşitli sektördeki etkileri o faaliyetlerdeki milli teknoloji, yerli üretim kavramları ne kadar öncelik alırsa Türkiye toptan bir yerlileşme, milli gelirin artması ve kabiliyetlerinin artması gibi bir sürece girer. Yoksa savunma sanayi tek başına yeterli olmaz. Savunma sanayindeki gelişmelerin arkasındaki en büyük güç irade. Malum Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ‘Savunma sanayii benim şahsi himayem altındadır' dedi. Bu Türkiye için sektörün önemini gösteriyor” diye konuştu.
Düzenlenen programa Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Yiğit, Serdar Demirel, Harun Çelik, Adana Valisi Süleyman Elban, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, oda başkanları ve sanayiciler katıldı.Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay
Adana Valisi Süleyman ise savunma sanayinin her zaman ülkenin gelişimine öncülük ettiğini söyledi.Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Savunma sanayii ülkemizde son zamanlarda giderek artan bir sektör. Savunma sanayimizdeki başarılardan bahsederken ülkemiz savunma sanayii yanında genelde savunma sanayii ekosistemi ve teknoloji alanlarında önemli bir faaliyet ve gelişme içerisinde değil ise savunma sanayii içerisinde iyi olması mümkün değildir. Tekil örnekleri olsa bile sürdürülebilir olmaz.Sizlerin yaptığı faaliyetler ve sizlerin yaptığı faaliyetlerin genel olarak ülke içerisindeki çeşitli sektördeki etkileri o faaliyetlerdeki milli teknoloji, yerli üretim kavramları ne kadar öncelik alırsa Türkiye toptan bir yerlileşme, milli gelirin artması ve kabiliyetlerinin artması gibi bir sürece girer. Yoksa savunma sanayi tek başına yeterli olmaz. Savunma sanayindeki gelişmelerin arkasındaki en büyük güç irade. Malum Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ‘Savunma sanayii benim şahsi himayem altındadır' dedi. Bu Türkiye için sektörün önemini gösteriyor” diye konuştu.
“10 yıl önce etraf süt liman idi”
Türkiye'nin 10 yıl içerisinde birçok sorunla mücadele ettiğini kaydeden Prof. Dr. Demir, “Türkiye 2000'li yılların başından 2010'lara doğru gelirken iyi bir politika ile çevresindeki ülkelerle dostluk içerisinde geçirme amacını özellikle vurgulayan bir konumdaydı. Amerika Birleşik Devletleri'nin Körfez Savaşı'nda ki komutanı 2009 yılında ki bir görüşmemizde ‘Türkiye'nin uyguladığı yumuşak güç politikası, çok iyi ve akıllıca bir politika ancak şunu unutmayın ki yumuşak güç politikası sert güçle desteklenmez ise başınız derde girer' dedi. 2010'dan sonra yavaş yavaş gördük ki bir anda imajı çok iyi olan Türkiye, imaj bozulmasıyla karşılaşmaya başladı.Türkiye, içeriden ve dışarıdan bazı muhtelif tehditlere ve karıştırmalara muhatap olmaya başladı. Bugüne geldik 2009 Türkiye'sini düşünün ne Suriye problemi var, ne Irak bu kadar karışık ne Ermenistan-Azerbaycan problemi var ne Yunanistan'da bu kadar güç biriktirmesi var.Ama şuanda hepsi var. Eğer bu ortamda biz bu kadar güçlü olmasaydık, kendi göbeğimizi kendimiz kesecek, milli politikalarımızı uygulayacak, bize tehdit olan gücümüz olmasaydı bugün başkalarının çizdiği politikada, iç bütünlüğümüz, vatan endişemiz olacaktı. Çok değil 10 yıl kadar önce etraf süt liman iken 10 yıl sonra geldiğimiz noktaya bakın. Hazırlıklarımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız dertleri siz düşünün” ifadelerini kullandı.“Hazırlık süreci huruç harekatı gibi olmalı”
Yerli ve milli birçok silahın yapıldığını anlatan Demir, “Bu açıdan hazırlığı yapmak her şeyin başında geliyor. Bu günlerin geleceğini önceden öngörmek lazım. Düşünün 6 sene önce kuvvetlerimizin envanterinde yerli bir tüfek yoktu, şimdi 5-6 çeşit tüfek var. 3 yıl öncesine kadar yerli hava savunma sistemimiz yoktu şimdi ise 4 tane hava savunma sistemimiz var.Denizde Doğu Akdeniz, mavi vatan derken güçlü şekilde sesimizi çıkartabiliyorsak milli korvetlerimiz var, denizaltılarımız, hücumbotlarımız, bir dizi hızlı, yavaş destek gemilerimiz tersanelerimizde üretilmeye devam ediyor. Helikopterlerimiz geliyorlar. Çeşitli menzillerde muhtelif füzelerimiz, silahlarımız var. Bunlarda performans gösteren sistemler. İHA-SİHA kabiliyetlerini bütün dünya görmekte.Bir çok şey sayabiliriz. Sadece bu yolculuğun, hazır ol cenge, meselesinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için buradayız. Bu hazırlığı hep beraber yapmamız gerekiyor. Bu hazırlık sürecinin Türkiye'nin bir huruç harekatı olması gibi gitmesi gerekiyor” dedi.“Türkiye sadece kendisi için var değil”
Türkiye'nin artık küresel bir güç olması gerektiğini, buna mecbur olduğunu aktaran Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, daha sonra şunları söyledi:“Türkiye artık küresel güç olmak durumunda, buna mecbur. Algısı da artık bu boyutta. Ağustos ayında bir savunma sanayi fuarı yaptık. Bu fuarda çok sayıda yabancı ülke vardı. Geniş olarak da Afrika ülkelerinin katılımını gördük. Afrika, kaynakları ve geleceği çok zengin görünen bir kıta ama yıllardır ıstırap içinde, kan içerisinde kalmış bir kıta. Bu kıtadaki ülkeler bize geldiklerinde artık Türkiye'yi küresel güç ölçüsünde gördüklerini ve Türkiye'yi bambaşka bir yerde konumlandırdıklarını gördük. Türkiye sadece kendisi için var değil. Etrafta çok sayıda mazlum, ülkeye şuanda rol model olmak konumunda.Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5'ten büyüktür' derken bir hakikati haykırıyordu. İsrail'in yaptığı zulümleri herkes görüp özel ortamlarda konuşurken tek açık açık konuşan Cumhurbaşkanımız oldu. Şimdi, ‘Daha adil bir dünya mümkün' sloganının Afrika ülkelerinde afişler halinde asıldığını görüyoruz. Bu duruş, bir uyanışa, dünyadaki adil olmayan gidişe de bir dur demenin ümit ışığını oluşturuyor.Bu ışığı hep beraber yakmak durumundayız. Savunma sanayii, önemli kaynaklar isteyen, uzun soluk isteyen, bilimin arkasında olması gereken bir sektör. Ülkemiz insanında büyük bir enerji, gençliğimizde büyük bir dinamizm, sanayicimizde cesaret ve kararlılık var. Bunu şuanda birleştirmek, çeşitli alanlarda Türkiye'yi baş ülkeler arasında görmek durumundayız. Biz bunun için buradayız. Sizler bu idealde bizimle berabersiniz.Yapmamız gereken şey bu ideale giden yolda bir yol haritası oluşturmak, bunları sözde bırakmamak ve adım adım başarıya doğru yürümek. Bu sadece savunma sanayi alanında değil, buluş ve üretim diğer alanlarda etkili olmak durumunda. Çok alanlı, çoklu teknolojiler konusunda hep beraber çalışmak durumundayız.”Düzenlenen programa Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Yiğit, Serdar Demirel, Harun Çelik, Adana Valisi Süleyman Elban, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, oda başkanları ve sanayiciler katıldı.Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay