Van YYÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Toker, Kahramanmaraş’taki gibi depremlerin çok yıkıcı artçı şoklar ürettiğini belirterek, “Bu nedenle vatandaşlarımızın çok dikkatli olması ve evlerine girmemeleri gerekiyor ki bu artçı şoklar en az 6 ay sürecektir. Hatta bir yıl da sürebilir” dedi.
Dün gece 04.17’de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 şiddetindeki depremde şimdiye kadar bin 14 kişi hayatını kaybederken 7 bin 3 kişi yaralandı, 2 bin 470 kişi kurtarıldı. Deprem Kahramanmaraş, Gaziantep, Adana, Mersin, Osmaniye, İskenderun, Kayseri, Mardin, Diyarbakır ve Şanlıurfa olmak üzere 10 şehirden hissedildi. Depremde yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. “Güvenlik amacıyla hiçbir binaya girmemelerini söylemek durumundayız”
Meydana gelen depreme ilişkin açıklamalarda bulunan Van YYÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Toker, Kahramanmaraş üçlü eklem sisteminde 3 kıtanın bir araya geldiğini belirtti. Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi (EMSC) verilerine göre 7.7 büyüklüğündeki depremin ‘sismojenik zon’ olarak tanımlanan 10-15 kilometre arasında bir derinlikte meydana geldiğini ifade eden Doç. Dr. Toker, “Henüz derinlik düzeltmeleri yapılmadı. Fakat bu deprem 10 kilometre civarlarında bir odak derinliğine sahiptir. Deprem, çok büyük bir deprem ve bölgedeki 10 ilde hissedildi. İvme değeri çok yükseklerde olduğu için hemen hemen bütün illerimiz bu depremi hissetmiş oldu. Dolayısıyla zayıf binalar, yüksek katlı ve çürük zemine yapılmış eski model binaların hemen hemen hepsi zarar gördü. Bu nedenle vatandaşlarımızın orada güvenlik amacıyla hiçbir binaya girmemelerini söylemek durumundayız” dedi. “Deprem çok kritik bir noktada meydana geldi”
Meydana gelen depremin sol yanal bir fay olarak oluştuğunu dile getiren Toker, “Deprem çok uzun süreli bir şekilde birikmiş gerilimlerin bir sonucu olarak meydana geldi. Bölgenin geçmiş tarihine baktığımızda 1500’lü yıllardan günümüze kadar 6 ve üzerinde büyük depremler ürettiğini görüyoruz. Tarihsel olarak Kahramanmaraş üçlü eklem sisteminin civarında ve Doğu Anadolu fay hattının güneybatı ucu, Ölü Deniz fayının ise Kuzeydoğu ucunda bu birleşim noktasında çok büyük depremlere rastlıyoruz. Bu kayıtlarda var. Günümüzde olan deprem ise sol yanal dediğimiz, doğrultu atımlı fayın bir sonucu olarak meydana geldi. Doğrultu atımlı faylar, en tehlikeli ve yüksek risk içeren faylardır. Çünkü doğrultu atımlı faylar, bu şekilde çalıştıkları için oluşan deformasyon dalgalarını çok rahat aktarabilirler. Diğer deprem mekanizmalarına nazaran çok daha ileri seviyelere aktarabiliyorlar” diye konuştu. “Çok yıkıcı artçı şoklar üretebiliyor”
Doğrultu atımlı fayların artçı şok değerlerinin çok daha yüksek olabileceğinin altını çizen Toker, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu fayların ürettiği depremlerin sonucu olarak 5 ve üzeri büyüklüğündeki artçı şokları yıkıcı olabiliyor. Bu nedenle vatandaşlarımızın çok dikkatli olması ve evlerine girmemeleri gerekiyor ki bu artçı şoklar en az 6 ay sürecektir ve hatta bir yıl da sürebilir.”
Meydana gelen depremin Marmara’daki fayı tetiklemesi ya da Doğu’daki Van fayını tetiklemesinin söz konusu olmadığını söyleyen Toker, yalnız Doğu Anadolu fayının yanal atımlı olarak çalışması ve Ölü Deniz fayıyla burun buruna gelerek büyük deprem üretmesi sonucu, Kahramanmaraş bölgesindeki üçlü eklemde birçok yeri tetikleyeceğini söyledi.