Kısa süre öncesine kadar herkesin tercihi olan yüksek katlı lüks binalar yerine insanlar, daha çok karavan modeli olan küçük evleri tercih etmeye başladı. Kuşadası ve çevresinde tiny house adı verilen küçük evlerin alım satım işini yapan Koray Pekkol, 2008-2012 küresel ekonomik kriz sırasında Batı ülkelerinde gelişmeye başlayan, daha az masraflı küçük evlere olan ilginin koronavirüs salgını ve Maraş merkezli depremin ardından Türkiye'de de arttığını söyledi.
Başta turizm beldeleri olmak üzere yaşayabileceği bir toprağı olan herkesin artık kendisine yeni bir yaşam modeli oluşturma arayışına girdiğini belirten küçük ev alım satımı yapan Koray Pekkol, "Kahramanmaraş merkezli depremin ardından, insanlar yüksek katlı binalardan kaçarak güvenli bir sığınak arayışına girdi ve bahçeli tiny houselar bu ihtiyaca cevap verdi. Aynı zamanda Aydın'ın gözde ilçesi Kuşadası'nda ise araziyle birlikte satılan mobil evlere olan talep artış gösterdi. Koronavirüs salgınıyla başlayan pandemi süreci, insanların yaşam tarzlarında köklü değişikliklere sebep oldu. Depremlerin sık sık yaşandığı bir dönemde insanlar, hayatlarını yeniden inşa etmek ve güvenli bir şekilde barınma ihtiyaçlarını karşılamak için mobil evlere yöneldi. Bahçelerinde imarsız alanlarda kullanılabilen bu evler, insanlara yasal bir çözüm sunarak günlük hayatlarını sürdürmelerine imkan tanıyor. Genellikle şehir merkezlerine 8-10 kilometre uzaklıkta bulunan bu konutlar, ailelerin hafta sonlarını rahatlıkla geçirebilecekleri bir tatil alternatifi haline geldi. Kuşadası gibi popüler bir tatil beldesinde dahi insanlar, şehir hayatının yoğunluğundan uzaklaşarak doğayla iç içe bir yaşamı tercih ediyor. Şehir merkezinden uzaklaşmadan temiz bir çevre ve huzur arayışında olan insanlar, mobil evleri tercih ederek tatil yapmanın keyfini çıkarıyor. Bu nedenle, Kuşadası çevresinde mobil ev projeleri her geçen gün yoğunlaşıyor" dedi.
