Destici, partisinin İstanbul İl Başkanlığında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın, HDP'nin de içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı'ndaki partilerin, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmayacağı yönündeki açıklamasını, "Beklenen bir açıklamaydı." şeklinde değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olması halinde HDP'nin aday çıkarmaması gerektiğini, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, ardından Kandil'in ifade ettiğini kaydeden Destici, daha sonra İmralı'dan da benzer haberler geldiğini ve HDP sözcülerinden de bunları duyduklarını söyledi.
Mustafa Destici, bu destekle "Kılıçdaroğlu bizim için de çok uygun bir aday" denildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sayın Kılıçdaroğlu ve 6'lı masadaki İYİ Parti dışındaki 5 parti ve genel başkanları da böylece HDP'yi İYİ Parti'ye tercih etmiş oldular. Bu çok açık ve net. Esas durumu yeniden gözden geçirmesi gereken İYİ Parti'dir. Meral Hanım ne diyordu? 'PKK eşittir, HDP ya da HDP eşittir PKK'. Ben soruyorum cevap vermiyorlar, duymaza geliyorlar. 'HDP eşittir PKK' diyorsunuz. Doğru, biz de bunu söylüyoruz. Sizin Cumhurbaşkanı adayınız gitti PKK ile görüştü. Şimdi PKK da sizin Cumhurbaşkanı adayınıza destek açıkladı. Siz şimdi ne yapacaksınız? Bir kere bunun cevabını vermesi lazım Sayın Akşener'in ve İYİ Parti kadrolarının. PKK ile kol kola aynı adayı destekleyerek seçime gidecekler. Bu millet bunun hesabını sorar."
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin oy oranlarının yükselmesinin, bunun sonucunda gerçekleştiğini vurgulayan Destici, "Bir ayda bir aday bu kadar yükseliyorsa bunun bir sebebi var, olağanüstü bir gelişme oldu demek ki. Bu işte, gelişme bu, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı, daha doğrusu Kılıçdaroğlu'nun adaylığının HDP organizasyonuyla yapılmış olması. O masada Meral Akşener'e hangi güce dayanarak dayatma yaptılar, 'istersen kalkabilirsin' dediler? Çünkü HDP'yi tercih ettiler. 'Sen gidersen zaten HDP hazır, biz senin yerine HDP'yi konuşlandıracağız' dediler. Meral Hanım bu mesajı aldığı halde masaya tekrar döndü. Peki onu hangi güç o masaya döndürdü? HDP ile daha doğrusu PKK ile Meral Akşener'i, İYİ Parti'yi ya da diğer o kendisini sağda ifade eden partileri o masada birleştiren güç nedir? Açıklanması gereken konu bu." değerlendirmesinde bulundu.
"PKK'DAN UZAK DURUN" UYARISI
Kılıçdaroğlu'nun, millete açıklama yapma mecburiyetinin olduğunu belirten Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"HDP neyin karşılığında bu desteği vermiştir? HDP niye bir başka adayı değil de Sayın Kılıçdaroğlu'nu desteklemiştir? Mesela, Mansur Yavaş olsa desteklemeyeceklerini açıkladılar. Muharrem İnce'yi desteklemiyorlar, o da sol bir aday olmasına rağmen. Kılıçdaroğlu'na verilen destek neyin, hangi sözlerin, hangi taahhütlerin ve hangi tavizlerin karşılığında olmuştur? Bunun cevabını bekliyoruz. Bunun cevabını vermedikleri sürece şunu deme hakkı bizde vardır; 'Siz PKK ile el sıkıştınız, siz PYD'nin varlığını, Suriye'nin kuzeyinde bir PKK devletini kabul ettiniz, siz Anayasadan Türklük kavramının çıkarılmasını kabul ettiniz, siz Türkçe'nin yanında ikinci bir ana dilde eğitimi kabul ettiniz, velhasıl bölgede PKK'nın belediyelere atanmasını kabul ettiniz, yerel yönetimler şartını getireceksiniz'. Bunun gibi 50 tane şey söyleriz ve söyleme hakkımız da vardır."
BBP Genel Başkanı Destici, 6'lı masaya uyarılarda bulunarak, "Biz, bir kere daha uyarıyoruz CHP'yi, Sayın Kılıçdaroğlu'nu, 6'lı masayı. PKK'dan uzak durun. HDP eşittir PKK'dır, HDP'den uzak durun. Kim terör ve şiddeti yöntem olarak benimsemişse terör örgütünün destekçisiyse uzantısıysa onunla işbirliği yapamazsın. Yaparsan terör örgütünün partisine yapılan muamele ile karşılaşırsın. Biz, sana aynı muameleyi yaparız." diye konuştu.