Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Babaoğlu, “Erken evrede tespit edilen ve cerrahi olarak çıkarılan akciğer kanserli olgularda, beş yıllık sağ kalımın yüksek olduğu bilinmektedir. Bu nedenle aksi ispat edilinceye kadar tüm akciğer nodülleri kanser şüphesi ile takip edilmelidir” dedi.
Hasta tedavilerinde tomografi kullanımının artmasıyla birlikte akciğer nodüller (kitle) ile karşılaşma sıklığı da giderek artıyor. Bu nodüller akciğer kanserinin habercisi olabileceği gibi, iyi huylu lekelerle de sıkça karşılaşılıyor. Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Babaoğlu, akciğerde görülen tüm nodüllere kanser şüphesiyle yaklaşmanın hayati önem taşıdığını ve birçok vakada bu şüphenin erken teşhiste kolaylık sağladığını ifade etti. Akciğerde nodül bulunduğunda iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu ayrımının yapılması gerektiğine dikkati çeken Babaoğlu, “Bir nodülün kötü huylu olma ihtimali yüzde 40 ve 60 oranındadır. Erken evrede tespit edilen ve cerrahi olarak çıkarılan akciğer kanserli olgularda, beş yıllık sağ kalımın yüksek olduğu bilinmektedir. Bu nedenle aksi ispat edilinceye kadar tüm akciğer nodülleri kanser şüphesi ile takip edilmelidir” diye konuştu. Hasta öyküsü yol gösteriyor
Nodülün boyutunun, hastanın sigara kullanımı, asbest (lifli yapıda kanserojen bir mineral) maruziyeti, ailedeki kanser öyküsü gibi durumların ayrımını yaparken nodüllerin ipucu verdiğini belirten Babaoğlu, “Örneğin 4 milimetreden küçük akciğer nodülleri eğer kişi sigara içmiyor, ailesinde veya kendisinde kanser öyküsü yoksa takip gerektirmemektedir. 8 milimetreden büyük nodüller ise 2 yıla kadar başta 3 ayda bir olmak üzere yakın takip gerektirmektedir” değerlendirmesinde bulundu. “Nodüller mutlaka 1 milimetre kesit kalınlığında çekilen akciğer tomografileri ile takip edilmelidir”
Babaoğlu, tomografi ile tespit edilen her nodül için PET-BT (Bilgisayarlı Tomografi) çekilmeli mi? sorusuna da yanıt vererek, PET-BT çekiminin, 1 santimetreden küçük nodüller için uygun olmadığını belirtti. Ancak nodüllerin takibinin mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından yapılması gerektiğini belirten Babaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Gereksiz yere sık çekilen tomografilerin kanserojen etkisinin olduğu bilinmektedir. O nedenle bu konuda uzman hekimlerce, uygun olan aralıklarda takiplerin yapılması önemlidir. Nodüller mutlaka 1 milimetre kesit kalınlığında çekilen akciğer tomografileri ile takip edilmelidir. Daha kalın kesit kalınlıklarında yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkabilir.” “İğne biyopsilerinde kötü huylu olduğu ortaya konmuş olan nodüller de cerrahi için uygundur”
Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Babaoğlu, her nodülün kötü huylu olmadığına işaret ederek, bu nodüller için cerrahi işleme ihtiyaç olmadığına vurgu yaptı. Babaoğlu, “Uygun takip aralıklarında çekilen tomografilerde büyüyen nodüller cerrahi olarak çıkarılır. Ayrıca ilk tespit edildiğinde 8 milimetreden büyük olup alınan iğne biyopsilerinde kötü huylu olduğu ortaya konmuş olan nodüller de cerrahi için uygundur” ifadelerini kullandı.