Antalya’da dolandırıcılar, reşit olmayan kıza cinsel içerikli mesaj gönderdiğine dair WhatsApp’ına ekran görüntülü sahte dava belgeleri göndererek Ramazan Ersan Hayıt’a kabus dolu bir gece yaşattı.
Manavgat’ta bir kamu kurumunda çalışan Ramazan Ersan Hayıt isimli vatandaş, salı sabahı işe geldiğinde WhatsApp’ına gelen ’17 yaşındaki kıza WhatsApp üzerinden cinsel istismarda bulunduğun belgelendi. Cumhuriyet Savcılığına hakkında suç duyurusunda bulunmaya gidiyorum’ şeklindeki mesajı ciddiye almadı. 1 gün sonra yine WhatsApp’ına gelen evraklar Ramazan Ersan Hayıt’ın kabus dolu bir gün ve gece geçirmesine neden oldu. Olayın muhatabı olmamasına rağmen böyle bir suçlamayı kabullenemeyeceğini belirterek bin an intihar etmeyi, aracını satıp istenilen parayı göndermeyi düşündüğünü dile getirdi.
Ne yapacağını bilemeyen, suçlamanın ağırlığı karşısında şaşkına dönen Hayıt, ertesi gün savcılığa giderek evrakların sahte olduğunu öğrenince rahat bir nefes aldı.
Manavgat’ta bir kamu kurumunda çalıştığını, dolandırıcılıkta son trendin de kendisini bulduğunu belirten Ramazan Ersan Hayıt, “Salı sabahı işyerine geldiğimde telefonuma WhatsApp üzerinden gelen mesajda, ’hattımdan 17 yaşındaki kıza cinsel içerikli mesajlar gönderildiği’ ve ’buna dair belgelerle birlikte suç duyurusunda bulunulmak üzere Cumhuriyet savcılığına gidildiği’ yazıyordu. Böyle bir olayın muhatabı olmadığım için ciddiye almadım. Çarşamba sabahı aynı saatlerde bu kez aynı numaradan hakkımda savcılık kararı, uzlaşma bürosu kararı ve e-Devlet çıktısı gönderildi. Kararda suçumun kesin olduğu, reşit olmayan çocuğa cinsel istismar suçundan 5 yıl hapis, 250 bin lira tazminata mahkum edildiğim yazıyordu. Bir başka evrakta ise mahkeme kararının ardından uzlaşma kararı çıktığı, uzlaşmaya ve dosya kapatma bedeli olarak 20 bin TL ödemem, buna cevap vermemem durumunda dava dosyamın işleme konulacağı belirtiliyordu” dedi. “Kapı çaldığında acaba polis mi geldi?’ korkusuna kapıldım”
Gün boyunca böyle bir olayın muhatabı olmamasına rağmen, iftiraya karşı ne yapacağını şaşırdığını aktaran Hayıt, “İftira olduğunu bilsem bile böyle bir suçlama karşısında ne yapacağımı düşünüp durdum. Akşam evime gittiğimde 2 kez kapı çalarken, ‘acaba polis mi geldi’ korkusuna kapıldım. Bir ara intihar etmeyi düşündüm. Arabamı satıp istenilen parayı ödemeyi düşündüm. Sabaha kadar uyuyamadım. Adliyede bir arkadaşımı aradım. Hemen gelip savcıyla görüşmemi istedi. Gidip görüştüğümde bu durumun nitelikli dolandırıcılık teşebbüsü olduğunu öğrenince yeniden dünyaya gelmiş gibi oldum. Benim de 2 tane kızım var. Böyle bir suçlamanın altından kalkamazdım” dedi. “Hemen adliyeye koşun”
Dolandırıcıların her gün yeni bir yöntem denediğine şahit olunduğunu belirten Hayıt, “Başka vatandaşlarımızın dolandırıcıların oyununa gelmemesi için yaşadığım olayı paylaşıyorum. Böyle bir olayla karşılaşanlar hemen adliyeye koşsun” diye konuştu.