Teknolojinin gelişmesiyle elektrikli çay kesme motorları sonrası geleneksel yöntemleri terk eden çay üreticileri yeni nesil çay torbalarını yoğun olarak kullanıyor.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 1. sürgün çay sezonu hız kesmeden devam ediyor. Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun bölgelerinde çay müstahsilleri çay tarım arazilerine girerek bir an evvel çaylarını toplayıp satmak istiyor. İlk çay dikildiği tarihten bu yana toplaması değişen teknolojiyle birlikte çay müstahsillerinin işini daha da kolaylaştırıyor. İlk zamanlarında ellerle toplanan çaylar bir dönem sonra çay makasları ile toplandı. 1980 ihtilali öncesinde ise fabrikaların çay işleme kapasiteleri müstahsillerin verdikleri çayları karşılamadığından, çayda kalitenin artması bahane gösterilerek ‘çay makasları çaya zarar veriyor’ gerekçesi ile yasaklandı. Yasaktan yıllar sonra ise bu yasak Rizeli Milletvekilleri’nin girişimi ile kaldırılarak yeniden çay makası ile toplanmaya başlandı.
Çay bugünlerde ise çay motorları ile toplanmaya başlandı. İlk etapta benzinli olan çay motorları ’çayda egzoz ağzı bıraktığı’ gerekçesiyle yasaklandı. Bu kez benzinli çay motorları yerini elektrikli çay motorlarına bıraktı. Çayda toplama yöntemleri değiştikçe taşıma metotları da değişmeye başladı. Elle toplanan çay sepetlerle taşınırken, makasla toplanan çaylar için sırtta taşınabilen çay torbaları çıktı. Şimdi ise çay motorları ile toplanan çaylar için ağız kısmı plastik su borularından yapılan, tek elle tutulabilen torbalar piyasaya sürüldü. Çay motorunu tek elle rahat hareket ettiren çay müstahsilleri diğer elleriyle tuttuğu bu yeni çay torbalarını rahatça dolduruyor ve çay toplama işlemini daha da hızlandırıyor. Hal böyle olunca eski sırta takılan torbalar da çay sepetleri gibi tarih oluyor. “Sırta alıp da taşıma yok”
Çay toplama işleminin teknoloji ilerledikçe daha rahat bir hal aldığının altını çizen Rizeli esnaf Tahsin Çelik “Genelde teknoloji o kadar ilerledi ki artık bu işi elektroniğe kadar döktü. Eskiden elle toplanırdı ve ellerde darp izleri olurdu. Doktorun müdahalesine kadar gidilirdi. Ondan sonra makaslar çıktı. Bir ara yasaktı. Şu anda teknolojinin tam ilerlediği şeyde motorlarımız çıkmış. İşte teknoloji ilerlediği müddetçe daha kolaylık oldu. Şarja takılıyor, 7-8 saat şarjlı gidiyor. Tek elle tutularak makineyle beraber toplanıp hazneye dolduruluyor ve elde taşınarak yuvarlama sepetlerine konuyor. Yuvalama sepetlerine konduktan sonra ağzı bağlanıp ilimizin coğrafi yapısı çok rampa, bayır olduğu için yukarıdan aşağıya doğru en kısa yerden yuvarlanarak taşıma işleri yapılıyor. Sırta alıp da taşıma yok” dedi. “En son sistem bu”
İnsanların yeni çıkan çay motorları ve buna ek olarak piyasaya çıkan tek elde tutulan torbalar ile çok rahat bir sezon geçirdiğini kaydeden Çelik “Şuanda en son sistemdir bu. Bundan sonra artık ne çıkar bilemem. Çok engebeli, çok rampa insanların müşkülat ve fiziki yapısı pek uygun olmadığı yerlerde büyük kolaylık. Diğer sırtta taşınan çay torbalarının satışı tamamıyla azaldı. Çünkü elle toplamak yok, sırtta taşıma yok. Tabii ki çok daha rahatlık oldu. Çay sezonu zaten 3-5 ayda bitirilmesi gereken bir olaydır. Günübirlik herkes kendi çayına girdi ve bu şekilde çok daha rahat etti. Bir günde mesela 200 kilogram toplanan yerden şu anda 1 ton kadar çay toplanabiliyor makineyle beraber” ifadelerini kullandı. “Elle tutulan çay torbalarını şuanda yok satıyoruz”
Çay müstahsillerinin fiyat farkına bakmadan daha kullanışlı olan yeni nesil çay sepetleri ve torbalarına yöneldiğini ifade eden Orhan Yanık isimli esnaf “Tek elle tutulabilen çay torbalarını ise şu an şu anda yok satıyoruz. Terzimizde, bekliyoruz yeni ürünleri. İnşallah gelince satacağız. Torbalar 60 TL’den satıyoruz. Büyük sepetlerimizi 150 TL civarında satıyoruz. Ufaklarını 125 TL’den satıyoruz. Sırta takılan çay torbalarını artık kimse ilgi göstermiyor” şeklinde konuştu.