Erdal, Türkiye’de yaklaşık 9 milyon engelli bireyin aileleriyle birlikte 35 milyonu aşkın bir nüfusu temsil ettiğini belirterek, engellilerin toplumsal hayatta eşit hak ve fırsatlara sahip olmadığını vurguladı.
Sosyal Devlet Vurgusu
Erdal, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesinde sosyal devlet ilkesinin açıkça yer aldığını hatırlatarak, “Sosyal devlet, en güçsüz kesimlerin ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Ancak bugüne kadar birçok hükümet bu anayasal sorumluluğunu yeterince yerine getirememiştir” dedi. Engelli bireylerin eğitim ve istihdam olanaklarından büyük ölçüde yoksun olduğunu ve ulusal gelirden yalnızca binde 25’lik bir pay alabildiğini ifade etti.
Sorunlar ve Talepler
Erdal, kentlerin, toplu taşıma araçlarının ve kamu alanlarının engelliler düşünülmeden tasarlandığını belirterek, engellilere yönelik ayrımcı tutumların yaygın olduğunu dile getirdi. Sosyal yardımların engellileri bağımlı bireyler haline getirdiğini, bu durumun hem toplumda hem de engelli bireylerin kendilerinde olumsuz bir algı yarattığını ifade etti.
Engelli bireylerin öncelikli talepleri ise şöyle sıralandı:
• Eğitim: Nitelikli, erişilebilir ve işlevsel eğitim ortamlarının sağlanması.
• Sağlık: Dünya Sağlık Örgütü ICF standartlarına uygun bir Sağlık Kurulu Raporları Yönetmeliği ve yardımcı araç gereçlerin devlet tarafından ücretsiz temin edilmesi.
• İstihdam: Verimli ve üretken alanlarda istihdam edilme hakkı.
• Erişim: Haklara, bilgiye, kamu hizmetlerine ve fiziksel mekânlara erişimin önündeki engellerin kaldırılması.
• Bağımsızlık: Engellilikten kaynaklı ilave giderleri karşılayacak adil bir engelli aylığı ve bağımsız bireyler olma hakkı.
Engellilerin Yaşam Kalitesi Artırılmalı
Özellikle engelli kadınlar ve çocukların ayrımcılığa, şiddete ve kötü muameleye karşı korunmasız olduğuna dikkat çeken Erdal, engelliliğe yol açan sebeplerin önlenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, engellilerin toplumsal yaşamda etkin bir şekilde yer almasının, ülkedeki tüm bireylerin ortak geleceği açısından önem taşıdığını vurguladı.
Yetkililere Çağrı
Çağlayan Erdal, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: