Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilişkin, "Masum insanların, sivillerin, çoluk çocuğun bu şekilde katledilmesi asla kabul edilir bir anlayış değildir, şiddetle kınıyoruz." dedi.
Tatar, bir dizi ziyaret ve program için geldiği Afyonkarahisar'da, gazetecilere yaptığı açıklamada, Filistin'deki olayları Türkiye'de olduğu gibi büyük bir üzüntü ve endişeyle izlediklerini söyledi.
Yapılanların asla kabul edilecek bir durum olmadığını vurgulayan Tatar, "Masum insanların, sivillerin, çoluk çocuğun bu şekilde katledilmesi ve bu kadar acımasız bir hareketin halen daha devam ediyor olması, insanlığa ve çağdaş değerler gözetildiğinde asla kabul edilir bir anlayış değildir, şiddetle kınıyoruz. Biz de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak aynen burada olduğu gibi 3 gün yas ilan ettik. Biz de bu acıyı yaşadık." ifadelerini kullandı.
"TÜRİYE CUMHURİYETİ'NİN GAYRETLERİNİ TAKDİRLE İZLİYORUZ"
Türkiye Cumhuriyeti'nin garantör ülke statüsünün ve Türk askerinin adadaki barış ile huzurun teminatı olarak asla vazgeçilmemesi gereken unsurlar olduğuna dikkati çeken Tatar, "Bunun Kıbrıs Türk halkının kırmızı çizgisi olduğunu görüyoruz. Böyle bir anlayış yoksa, karşı tarafın neler yapabileceğini görüyoruz. Dolayısıyla Kıbrıs'ta da bütün bu endişeleri, bütün bu olayları bu anlayışla izliyoruz ve bir kez daha Filistin halkına sabırlar diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin gayretlerini takdirle izliyoruz." dedi.
Tatar, Kıbrıs'ın güneyine başka askerlerin yerleştiği yönündeki haberleri yakından takip ettiklerini dile getirerek, "Kıbrıs'ın garantörü Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkiye Cumhuriyeti'nin de böyle olaylarda mutlak suretle bilgisinin olması gerekmektedir." değerlendirmesini yaptı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemen bir devlet olduğuna dikkati çeken Tatar, şunları kaydetti:
"Bu hep Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle her türlü iş birliği ve uyum içerisinde çalışma anlayışıyla oradaki varlığımızı sürdürmekteyiz. Kıbrıs'ta herhangi bir askeri anlamda gelişme olacaksa mutlak suretle Türkiye Cumhuriyeti'nin bundan bilgisi olması gerekmektedir. Esas anayasa bunu gerektirmektedir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti adanın garantörüdür. Bizzat Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nde bütün bu gelişmeleri bu hassasiyetle izliyoruz ve Türkiye'de elbette her konuda istişare içerisindeyiz."
