Tarihi Odunpazarı Bölgesi’ndeki esnaf, Eskişehir’e özgü bir maden olduğu bilinen lületaşına gereken değerin gösterilmediğini ve kaliteli etkinlikler yapılmadığını öne sürerek belediyelere çağrıda bulundu.
Ticari olarak işlenebilir yatakların neredeyse tamamı Eskişehir’de bulunan ve dünyanın dört bir yanından yoğun talep gördüğü bilinen lületaşının ticaretiyle uğraşan usta camiası ve esnaf, belediyelerin lületaşına gereken değeri göstermediğini ve tanıtım için kaliteli etkinlik organizasyonları gerçekleştirilmediğini düşünüyor. Yapılan etkinliklerin yerel çapta kalması sebebiyle yüksek katılım sağlanamadığını belirten ustalar, uluslararası festivaller ile Odunpazarı bölgesinin daha canlı hale getirilmesini istiyor. Lületaşının Eskişehir’in önemli bir değeri olduğuna dikkat çeken esnaf ise, her dilden broşürler basılıp dağıtılabileceğini, sosyal medya aracılığıyla kaliteli reklam çalışmaları yapılabileceğini ve bu tarz girişimlerin lületaşına olan ilgiyi arttırabileceğini söyledi. “Bizleri görsünler, görmemezlikten gelmesinler”
Eskişehir’de uzun yıllardır lületaşı ustalığıyla uğraşan Erol Güler, lületaşının Eskişehir için önemli bir değer olduğuna vurgu yaptı. Pek çok insanın ekmek kaynağı olan lületaşının tüm dünyaya duyurulması gerektiğini ifade eden Güler, “Lületaşı, yer altından çıkaranından, yer üstünde işleyene kadar hediyelik eşya üzerinde turistlerin yoğun ilgisinden tutun da buranın gelişmesine, kaynaşmasına, insanların buraya ilgi ve alakayla gelmelerine sebep olabilecek derecede bir madenimizdir. Bu madenimizin etkinliklerle daha da sağa sola yayılması lazım. Yani daha geniş kitlelere ulaşabilmesi gerekiyor. Uluslararası festivaller düşünülebilir. Odunpazarı bölgesinde çeşitli eğlenceler ve buna benzer hareketlerle çevre illerimiz veya ülkemiz dâhilinde ya da uluslararası düzeyde festivallerin valilik ve belediye iş birliğiyle yapılması çok önemli. Eğer gerçekten bu bir değerimiz ise biz burada sanatkârlar, esnaflar ve bu işe bel bağlamış, yer altından çıkararak buralara getirip işleyen arkadaşlarımız adına da güzel organize edilen etkinlikler yapılmasını istiyoruz. Bunu belediyemize de buradan nakletmiş olalım. Bazı şeyleri göz önünde bulundursunlar. Bizleri görsünler, görmemezlikten gelmesinler. Bizler de burada Odunpazarı’na bir değeriz. Her ne kadar lületaşımız değerse biz de onu işleyen değerlerdeniz. Büyükşehir’imize, Odunpazarı’mıza ve bu işe gönül vermiş bütün insanlarımıza sesleniyorum, lületaşımızı buradan dünyaya duyuralım” dedi. “Lületaşına gerekli özen gösterilmiyor ve hakkında çalışma yapılmıyor“
Tarihi Odunpazarı Evleri bölgesinde esnaflık yapan Duygu Demir ise lületaşı için gerçekleştirilen etkinliklerin yerel çapta kaldığını belirtti. Uluslararası etkinlikler yapılmadığını da dile getiren Demir, “Buraya dünyanın her ülkesinden turistler geliyor. Fakat şöyle bir durum var, çoğu esnaf İngilizce bilmiyor. Gelen turistin de İngilizce bilmemesi gibi bir durum var, Türkçe de bilmiyorlar. Bu konuda anlaşamıyoruz, anlatamıyoruz. Lületaşının nasıl çıktığı, dünyada sadece Eskişehir’de çıktığı, nasıl işlendiği, ne kadar zor çalışmalarla işlendiği, nerelere gittiği ve hangi alanda kullanıldığı ile ilgili her dilden broşür basılabilir. Yeterli çalışma yapılmadığını düşünüyorum. Bu broşürler müzelere gelen her turiste dağıtılabilir. Mesela ben çözüm olarak bunu düşünüyorum. Uluslararası çapta lületaşı sempozyumu ya da ona benzer çalışmalar ve tanıtımlar yapabilir. Lületaşına gerekli özen gösterilmiyor ve hakkında çalışma yapılmıyor. Belediyelerin çok geniş çaplı sosyal medya hesapları var. Gerek yurt içinden gerek yurt dışından her insan takip ediyor. Kendi sitelerinde çok güzel tanıtım yapabilirler. Mesela lületaşı kuyularına gidilebilir, bununla ilgili belgeseller çekilebilir. Çünkü etkinliklere katılım yerel oluyor, maalesef uluslararası katılım yok. Eğer güzel tanıtım yapılırsa çok yüksek katılım olacağını düşünüyorum. Biz ülkemize döviz kazandırıyoruz. En güzel tarafı bu. Yani bunu yurt dışında ne kadar çok öne çıkarabilirsek o kadar çok ülkemize döviz getiririz” şeklinde konuştu.