Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Murat Ulaş ve Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
ESOGÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Murat Ulaş ve Prof. Dr. Mehmet Kılıç, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla açıklama yaptı. Meme kanserinin tüm dünyada kadınlarda en sık görülen kanser olduğunu belirten Prof. Dr. Ulaş ve Prof. Dr. Kılıç, “Meme kanseri, tüm dünyada kadınlarında en sık görülen kanserdir ve kadınlarda görülen kanser ilişkili ölümlerin ikinci en sık nedenidir. Meme kanseri insidansı dünya geneli için yüz binde 46.3 iken, Kuzey Avrupa ülkeleri için 92.6, Doğu Asya için 39.2, Amerika Birleşik Devletleri için 38.3 ve ülkemiz için 45.6’dır. Bir yıl içinde ülkemizde yaklaşık 18 bin kadına meme kanseri teşhisi konulmaktadır" dedi. “Erken tanı hayat kurtarır”
Dr. Ulaş ve Prof. Dr. Kılıç, erken teşhisin önemine vurgu yaparak, “Kadınlarda ölümlere yol açan kanser türleri arasında ikinci sırada yer alan meme kanserinden korunmada erken teşhis çok önemli bir yer tutar. Erken teşhiste önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlenmesidir. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ihtimalini ve hastanın hayatta kalma şansını artırır. Erken tanı için üç temel yöntem uygulanabilir. Bunlar evde kendi kendine yapılan meme kontrolleri, bir doktor tarafından yılda bir yapılan meme muayeneleri ve mamografi (meme röntgen filmi) olarak sayılabilir. Kadınların 20 yaşından sonraki dönemlerde, her ay kendi kendine meme muayenesi yapmaları önerilmektedir. 40-69 yaş arası kadınlar ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmalı, yılda bir kez de meme muayenesi için sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır. Yine 40-69 yaş aralığında şikayeti olmayan kadınlarda iki yılda bir mamografi taraması yapılmalıdır. Bilinçli bir birey, kendi kendine yapılan muayene ve tarama programları sayesinde sağlanan erken tanı hayat kurtarır” ifadelerini kullandı.