Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 1-7 Ekim Emzirme Haftası dolayısıyla, Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından emzirmenin önemini vurgulamak ve farkındalık oluşturmak amaçlı etkinlik düzenlendi.
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Pınar Yıldız ve Hastane Başmüdürü Ayşe Kırcı’ının da katıldığı etkinlikte, ESOGÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Coşkun Yarar, Sosyal Pediatri Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Meltem Dinleyici, Neonatoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Özge Sürmeli, araştırma görevlileri, intörn ve stajyer doktorlar, emzirme danışmanlığı yapan hemşireler ve Emzirme Destek Polikliniği hemşiresi tarafından anneler ve anne adaylarına anne sütünün yararları, emzirmenin önemi, emzirme teknikleri ve süt sağma tekniği hakkında bilgiler verildi. Etkinlikte bir bilgilendirme sunumu yapan Doç. Dr. Meltem Dinleyici, “Dünya Emzirme Eylem Birliği (WABA) tarafından 2023 yılı için belirlenen tema-slogan ‘Emzirmeyi mümkün kılmak, çalışan ebeveynler için fark oluşturma’dır. Ülkemizde de 1-7 Ekim tarihleri arasında Emzirme Haftası çerçevesinde anne sütü ve emzirme ile ilgili bilgilendirme çalışmaları ve halk eğitimleri devam etmektedir. Emzirmeyi korumak, teşvik etmek ve desteklemek, sürdürülebilir kalkınmanın önünde duran eşitsizliklere çözüm sağlayacaktır. Emziren annelerin çalışma koşullarının ve emzirmeyi destekleyen iş yerlerinde emzirme politikalarının iyileştirilmesi, emzirme alanlarının sağlanması, ücretli emzirme izinlerinin düzenlenmesi ve çalışan annelere yönelik diğer destek önlemleri için çalışmaların hızlandırılması önerilmektedir. Çalışan ebeveynlerin desteklenmesi ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalar ülkemizde de devam etmekte olup, annelerin doğum öncesi ve sonrası ücretli ve ücretsiz izin hakları düzenlenerek izin süreleri artırılmıştır. Ayrıca çalışmaya başlayan annelerin bebeklerini emzirmesini teşvik etmek ve desteklemek amacıyla süt izni sürelerinin bebeğin doğumu sonrası işe başlama zamanına göre belirlenmiş sürelerde kullanması anayasal bir hak olarak tanınmıştır" dedi. Anne sütü ile emzirmenin desteklenmesindeki amacın çocukların kendileri için en ideal besin olan anne sütü ile beslenmelerini sağlayarak sağlıklı nesiller yetişmesine katkıda bulunmak olduğunu ifade eden Dinleyici, Bir bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için ideal beslenme yöntemi emzirmedir. Anne sütü bebeklere gereksinimleri olan tüm besin ögelerini tek başına 6 ay sağlayabilen en ideal besindir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin başka bir ek besine veya suya gereksinimleri yoktur. Emzirmeye ne kadar erken başlanır ise süt üretimi o kadar çok artmakta ve toplam emzirme süresi daha uzun olmaktadır. Sütün bol ve uzun süre gelebilmesi için sık sık bebek her istediğinde emzirilmelidir. Büyüme ve gelişmenin çok hızlı olduğu yaşamın bu ilk birkaç yılında emzirmenin sürdürülmesi, çocuğun sadece o andaki değil daha sonraki yıllarda da fiziksel ve ruhsal sağlığını olumlu etkilemektedir. İlk süt yani ağız sütü, bebeği mikroplardan korumak için yüksek miktarda hastalıklardan koruyucu maddeler içermektedir" şeklinde konuştu. Bebeğin ilk aşısının anne sütü olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Meltem Dinleyici, sözlerine şöyle devam etti:
"Anne sütü ile beslenen bebeklerde alerjik hastalıklar, zatürre, ishal daha az görülür. Her zaman ve her yerde kullanıma hazırdır. Temiz ve uygun ısıdadır. Emzirme ile anne bebek arasındaki bağ kuvvetlenir, bebeklerde mutluluk ve güven duygusunu gelişir, bebeğin çene ve diş gelişimini sağlar, anneyi meme kanseri, rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri gibi kadınlara özel kanser türlerinden korur, annenin doğum sonu kanamalarını azaltır, anneyi ilerleyen yaşlarda kemik erimesinden korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin 2 yaş ve ötesine dek sürdürülmesini önermektedir.”