Ankara
Diffusion Capital Partners (DCP) Ortağı Altan Küçükçınar, AA muhabirine, şirket olarak ulusal ve uluslararası kuruluşlardan sağladıkları kaynakları girişimlere yatırım olarak aktardıklarını söyledi. Küçükçınar, "Bu girişimlerin büyümesini sağlamaya çalışıyoruz, onlara yönetimde de destek oluyoruz. Daha sonra bu girişimler yeterli büyüklüğe ulaştıkları zaman oradaki ortaklık paylarımızı satarak, bize yatırım yapanlara iade ediyoruz." dedi.
Bugüne kadar Türkiye'de iki ayrı fon yönettiklerini belirten Küçükçınar, şöyle devam etti:
"Son fonumuzdaki yatırımcılar arasında Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TÜBİTAK'ın yürüttüğü program kapsamında destek almaya hak kazanan ODTÜ ve Ege Üniversitesi de yer alıyor. Bunların dışında Avrupa Yatırım Fonu gibi uluslararası kuruluşlar ile ülkemizin köklü sanayi ve finans kuruluşları da yatırımcılarımız oldular. Biz bu kuruluşlardan topladığımız kaynakları Türkiye'de özellikle teknoloji alanında faaliyet gösteren, büyüme potansiyeli olan, istihdam yaratıp ihracat yapabilecek, küresel pazarlarda yer edinebilecek firmalara aktarmaya çalışıyoruz. Bu firmaların büyümelerini sağlama uğraşındayız."
Küçükçınar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kamu kurumlarının bu konunun önceliğinin farkına vardığını, kendilerinin de kamu tarafından desteklemeye değer görülen fon yöneticilerinden olduklarını bildirdi.
"Fon büyüklüğümüzün artmasını bekliyoruz"
Yönettikleri fonların toplam büyüklüğünün 66 milyon avro civarında olduğu bilgisini veren Küçükçınar, "Önümüzdeki aylarda bunun biraz daha artmasını bekliyoruz. Bunun yüzde 50'sinden bir miktar fazlasını girişimcilere aktarmış durumdayız. Hala önümüzde girişimcilere aktarabileceğimiz büyük miktarlar var, bu nedenle de iyi işleri bulmaya çalışıyoruz. Elimizde 30 milyon avro büyüklüğünde nitelikli, teknoloji tabanlı, büyüme potansiyeli olan girişimlere aktarmak üzere sahip olduğumuz bir kaynağımız mevcut. Bunun için de girişimcilere ulaşmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Küçükçınar, girişim fikri olan gençlere seslenirken şu ifadeleri kullandı:
"Mutlaka bize ulaşsınlar. Biz kolayca erişilebilir bir fon yöneticisiyiz. İnternette web sayfamızdan bize kolayca erişebilirler. Bize teknolojik girişimlerini aktarmalarını istiyoruz. Teknoloji konusunda uzmanlaşmış bir fonuz. Teknolojiyi üreten girişimler daha çok ilgimizi çekiyor. Teknolojiyi kullanan değil, üreten, katma değeri teknoloji üreterek yaratan firmalar bizim için önemli. Küresel pazarlarda rekabet gücünün olması önem taşıyor. Bütün girişimcilere, genç girişimcilere çağrım, bize ulaşsınlar, yaptıklarını anlatsınlar, konuşalım, değerlendirelim. Yatırım yapmadığımız durumlarda bile yol gösterici olmayı seviyoruz. Tecrübelerimizi paylaşmaktan memnun oluruz."
"Teknolojinin her alanına yatırım yapabiliyoruz"
Şu ana kadar ilk fonlarından 18, ikinci fonlarından ise 6 firmaya yatırım yaptıklarını dile getiren Küçükçınar, teknolojinin her alanında yatırımda bulunabildiklerini ifade etti. Küçükçınar, yaşam bilimleri, bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji ve malzeme alanlarında yatırımları olduğunu belirterek, "Ülkeye katkı sağlayabilecek, büyümeye, üretime, istihdama katkı sağlayacak, ihracat yapacak tüm teknoloji alanlarındaki firmaları memnuniyetle değerlendiriyoruz." dedi.
Uluslararası yatırımlar alarak hızla büyüyen firmaları olduğuna dikkati çeken Küçükçınar, şunları kaydetti:
"Bizim sağladığımız kaynaklarla daha çok risk alabilir hale gelmelerini istiyoruz. Bunda başarılı olan, çok yukarıya giden nitelikli firmalarımız var. İhracat yapıyorlar, istihdam yaratıyorlar, yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyorlar, yurt dışında ofis açıyorlar, yatırım alıyorlar, ülkeye kaynak girmesini sağlıyorlar. Biz yatırım aldıktan sonra sonsuza kadar o firmalarda kalmıyoruz. Fonlarımızın süresi 10 yıl. Bir şirkette yatırım yaptıktan en fazla 10 yıl sonra o şirketteki ortaklık paylarımızı satarak, aldığımız kaynağı bize yatırım yapan kuruluşlara geri götürüyoruz. Şirketteki paylarımızı satıp çıkıyoruz."
Hem yatırımcı bulmak hem de şirketlere yatırım yapmak için girişimlerini sürdürdüklerini belirten Küçükçınar, "Daha stabil bir ortamda daha yüksek kaynakları harekete geçirebileceğimizi düşünüyoruz. Türkiye'nin çok büyük potansiyelinin olduğuna inanıyoruz. Bu potansiyelin hakkını verebilecek uluslararası yatırımcıları Türkiye'ye davet edebilecek ortamın oluşmasını bekliyoruz." diye konuştu.