GAÜN Atatürk Kültür Sahnesi'nde gerçekleştirilen konferansın açılışında konuşan GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Sarıbıyık, “ Büyük sosyolog ve düşünür Ziya Gökalp 'Vatan; Ne Türkiye'dir Türklere, Ne Türkistan, Vatan; Büyük ve müebbet bir ülkedir; Turan.' diyerek aslında Türklerin dünyadaki misyonunu ve hedefini gösterir. Misak-ı Milli sınırları içinde vatanımız var ancak çevremizde yaşanan trajediler ve savaşlar bize şunu gösteriyor: Eğer Türkler, adalet ve merhamet anlayışıyla dünya sahnesinde söz sahibi olmazlarsa dünyadaki katliamlar, çocuk ve kadın ölümleri durmayacak. Yanı başımızdaki Rusya-Ukrayna Savaşı dünyayı tekrar iki kutuplu bir yapıya döndürme tehlikesini işaret ediyor. Orta Doğu'da Yemen'i kan gölü haline getirdiler, Irak'ta tam bir kaos hakim, Suriye'de ise güvenli bölge ilan ettiğimiz yerler dışında her yerde kaos devam ediyor. Gazze'de İsrail'in insanlık dışı katliamları ise hala devam ediyor ve tüm bunlar dünya kamuoyunun gözleri önünde gerçekleşiyor. Tüm bu trajedilere el atan bir güce ihtiyaç var; bu güç Türklerin elidir. Bu nedenle Ziya Gökalp’ın sözü önemlidir. Türk bayrağı altında bütün mazlum milletlerin gölgelenmeye ihtiyacı var.” diye konuştu.
Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, konferansta Türkiye’de denizlerin hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, ülkemizin sahip olduğu toplam 462 bin kilometrekarelik deniz alanının ekonomik, jeopolitik ve güvenlik açılarından önemli olduğunu ifade etti. Denizlerin stratejik öneminin yanı sıra, Türkiye'nin etrafındaki jeopolitik riskler ve bölgesel gelişmelerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin etrafındaki tehlikeleri ve Orta Doğu'daki gelişmelerin Türkiye üzerinden değerlendirmesini de yapan Doç. Dr. Yaycı, “Filistin'de yaşanan insan hakları ihlalleri ve zulüm dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. Bu trajediyi göz ardı etmek mümkün değil ve maalesef uluslararası toplumun sessizliği çok üzücü. Bu acı gerçeğe karşı tek ses çıkaran ülke ve millet Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuştur. Ancak, bu mesele sadece Gazze ile sınırlı değil. Asıl mesele Orta Doğu'da haritaların ve sınırların yeniden şekillendirilmesidir. Bu durum Türkiye'nin güvenliğini de etkileyen bir boyut kazanmaktadır. Bu nedenle insanları bu konularda bilinçlendirmek ve bilgilendirmek önemli.” diye konuştu.
Konuşmasının devamında Yaycı şunları söyledi: “Bize düşman gibi gösterilenler, birbirlerine düşman gibi görünen veya kendilerini öyle lanse edenler aslında birbirleriyle dostlar ve ortak çıkarlar için iş birliği yapıyorlar. Bugün Suriye'de İran, Amerika, İsrail ve Rusya birlikte hareket ediyorlar. Aralarında hiçbir çatışma söz konusu değil. Suriye'yi parçalıyorlar ama anlatılanlara bakarsanız Amerika'nın Rusya ile, İsrail'in İran ile, Amerika'nın İran ile çatıştığı algısı oluşabilir; ancak gerçekte hepsi birbirleriyle anlaşarak kendi çıkarlarını koruyorlar. Irak'ı parçaladıkları gibi şimdi Suriye'yi de parçalıyorlar.”
GAÜN Atatürkçü Düşünce Topluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Yunus Emre Tansü ise, "Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı'nın ziyaretinden büyük bir onur duyuyoruz. Kendisi, 21. yüzyılın en önemli keşiflerinden birini gerçekleştiren, ülkemiz için değerli bir zat. Kartografi yani haritacılık ilmini kullanarak dünyanın yuvarlak olduğunu Galileo'dan sonra ikinci kez kanıtladı. Daha önce çizilmiş deniz haritalarını değiştirerek, kıta sahanlıklarını ve deniz altı zenginliklerini yeniden tanımlayan, Mavi Vatan ve üzerindeki Gök Vatan kavramlarını ortaya koyan bir kişidir. Üniversitemizde öğrencilerimizle buluşturduğumuz için gurur duyuyoruz" dedi.
Konferansa Türk Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfının yanı sıra çok sayıda akademik personel ve öğrenci katıldı.