USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

GAÜN Hastanesi ilklere imza attı

Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi, gelişen teknolojiye ayak uydurarak bölgenin sağlık turizminin öncüsü olmaya ve çözüm odaklı çalışmaya devam ediyor. Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi, hizmet kalitesini her gün biraz daha yükselterek, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne hizmet veren bölgenin en büyük ve en donanımlı hastanesi konumuna geldi.

GAÜN Hastanesi ilklere imza attı
12-06-2023 12:20
12-06-2023 12:53
GAZİANTEP
Google News

Her anlamda öncelik sırasını üstlenen insan ve insan sağlığının en büyük hazine olduğu düşünülerek, bunun bilincinde hareket eden hekim ve idari çalışanları ile sağlık hizmetlerini en üstün düzeye ve evrensel boyutlara taşıma anlayışı yanında, kaliteli ve düzeyli hizmetin devamlılığını sağlayan Gaziantep Üniversitesi Hastanesi eğitim - öğretim ve hizmet anlamında doğru, üstün vasıflı, güvenilir ve sınır tanımayan, ciddi prensiplerle tıbbi nitelikli hekimler yetiştirirken, aynı zamanda gerçekleştirdiği başarılı ameliyatlar ve teknoloji odaklı tedavi yöntemleri ile insan sağlığına hizmet ediyor. 250 yatak kapasitesine sahip Çocuk Hastanesini 2021 yılında hizmete açan Gaziantep Üniversitesi Hastanesi kent ve bölgenin ihtiyacı karşılayacak kapasitede hizmet vererek, 31 yatak kapasiteli çocukyoğun bakım ünitesi, 41 yatak kapasiteli yeni doğan ünitesi, 9 yatak kapasiteli kemik iliği nakil yatağı bulunuyor. Kentin ve bölgenin sağlık alanında referans hastanesi olan Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’nin başarılı hekimleri MemoNews dergisinin sorularını yanıtladı. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fatültesi Dekanı ve Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şevki Hakan Eren, aynı zamanda Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığına atandı.

Eren, hastane olarak sürekli yenilik ve değişim içerisinde olduklarını söyleyerek, birçok yeniliğe imza attıklarını söyledi. Özellikle hizmete açılan Çocuk Hastanesi başta olmak üzere açılan birçok merkezden ve oradaki yeniliklerden bahseden Eren,'' Hastane olarak sürekli değişim ve gelişim içerisindeyiz. Sahip olduğumuz bilgi ve birikimi tecrübelerimizle harmanlayarak şehrimize, bölgemize ve sağlık turizmi kapsamında hastanemize başvuran hastalarımıza sunmaktayız. Göreve başladığımız günden bugüne de birçok yeniliğe imza attık''dedi.

ÇOCUK HASTANESİ VE BÖBREK NAKLİ HASTANESİ

Şevki Hakan Eren, 250 yatak kapasitesine sahip Çocuk Hastanesinin 2021 yılında hizmete açıldığını, Gaziantep ve bölgenin ihtiyacını karşılayacak kapasitede hizmet veren hastanenin 31 yatak kapasiteli çocuk yoğun bakım ünitesi, 41 yatak kapasiteli yeni doğan ünitesi, 9 yatak kapasiteli kemik iliği nakil yatağı bulundurduğunu kaydetti. Hematoloji, Onkoloji, İmmünoloji, Çocuk Cerrahi, Çocuk Kardiyoloji, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları, Çocuk ve Ergen Psikiyatri ve Acil bölümleri dahil olmak üzere bir çok bilim dalının yer aldığını aktaran Eren, bunun yanı sıra Böbrek Nakli Hastanesi'nin de hizmete hazır hale geldiğini ifade etti. 52 yatak kapasitesine sahip olan hastanenin 3 ameliyat ünitesi, 6 yoğun bakım yatağı bulundurduğunu vurgulayan Eren, bir ilki gerçekleştirerek deneyimli kadro ile sağlık turizmi kapsamında gelen hastalara yakın zamanda hizmet vermeye başlayacaklarını anlattı.

Eren, ''250 yatak kapasitesine sahip Çocuk Hastanemizi 2021 yılında hizmete açtık. Şehrimiz ve bölgemizin ihtiyacı karşılayacak kapasitede hizmet veren hastanemizin 31 yatak kapasiteli yoğun bakım ünitesi, 41 yatak kapasiteli yeni doğan ünitesi, 9 yatak kapasiteli kemik iliği nakil yatağı bulunmaktadır. Hematoloji, Onkoloji, İmmünoloji, Çocuk Cerrahi ve Acil bölümleri dahil olmak üzere bir çok bilim dalı yer almaktadır. Bunun yanı sıra Böbrek Nakli Hastanemizi de hizmete hazır hale getirdik.  50 yatak kapasitesine sahip olan hastanemizin; 3 ameliyat ünitesi, 6 yoğun bakım yatağı bulunmaktadır. Biz yine bir ilki gerçekleştirerek deneyimli ekibimiz ile ülkemize ve sağlık turizmi kapsamında gelen hastalarımıza yakın zamanda hizmet vermeye başlayacağız. Çoçuk Hastanemiz açıldıktan sonra birçok yeni birimi de faaliyete geçirdik. Bunlardan bahsedecek olursak; Çocuk Yoğun Bakım Ünitesini daha geniş, daha konforlu ve daha teknolojik bir yoğun bakım ünitesi haline getirdik. Burada 27 yataklı çocuk yoğun bakım ünitesi ve 45 yataklı yenidoğan ünitesi oluşturduk. Bu şekilde bölgeye daha iyi bir hizmet verebilme şansı yakaladık.  Çocuk Endoskopi Ünitesi,  daha önce çocuklara ve yetişkinlere aynı cihazlarla, aynı birimde hizmet veriliyordu. Çocuk Hastanemizin hizmete girmesiyle birlikte yeni cihazlar temin ederek Pediatrik Endoskopi Ünitesini kurduk ve bu birimde sadece çocuklarımıza hizmet vermeye başladık.

Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kan Alma Birimi pediatrik onkolojinin Çocuk Hastanesi’ne taşınmasıyla birlikte kanser tedavisi gören çocuklarımızın ana binada değil de daha izole bir yerde kanları alınsın istedik. Bu nedenle Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kan Alma Birimini açtık. Bu sayede kanser hastası olan çocuklarımız kalabalığa girmeden, muayene oldukları birimin hemen yanında hizmet veren Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kan Alma biriminde kan verebiliyor. Yataklı Çocuk Psikiyatri Kliniği ve Aynalı Gözlem Odası, Yataklı Çocuk Psikiyatri Kliniğimiz Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bir ilk. Günümüzde psikiyatrik hastalıkların sıklığının artması sebebiyle bu servisin elzem bir ihtiyaç olduğunu düşündük. Böylelikle servisimizi hizmete açtık.  Bu servisimiz ile tüm bölgeye hizmet etmekteyiz. Ankara’nın doğusunda olan tek yataklı servis çocuk hastanemizin bünyesinde hizmet vermektedir. Ayrıca asistan eğitimine katkı sağlamak amaçlı ve hastaların tanısal anlamda daha iyi gözlenebilmesi açısından aynalı gözlem odası da oluşturduk. Burada hekimlerimiz, ebeveyn ile çocuk hastamızı gözlem kısmından takip edebiliyor, aile içi iletişimi gözlemleyebiliyor. Adli vakaların aydınlatılabilmesi için de bu aynalı gözlem odası kullanılmaktadır. Çocuk Günü Birlik Tedavi Ünitesi, Çocuk Günü Birlik Tedavi Ünitesi de ek tedavi ünitelerimizden biri. Daha önce çocuklar ve yetişkinler aynı alanda günü birlik tedavilerini alıyorlardı. Yeni açtığımız bu birimde sadece çocuklarımız tedavi alıyor. Çocuk Endokrin Test Ünitesi yakın bir zamanda Endokrin Test Ünitemizi hizmete açtık. Buraya büyüme, gelişim problemi olan çocuklarımız başvuruyor, çeşitli testlere tabi tutuluyor. Daha önce bu testler Çocuk alerji bölümü bünyesinde yapılıyordu. Şimdi ise burayı ayrı bir ünite haline getirdik. Verilen ilaçlar uyku, mide bulantısı gibi durumlar oluşturuyor. Bu anlamda bu üniteyi hizmete açarak hastalarımızın daha iyi bir hizmet almasını sağladık''dedi.

OBEZİTE MERKEZİ

Şevki Hakan Eren, obezite merkezinin de önemli hizmetler verdiğini söyleyerek,''Merkezimizi 2022 yılında hizmete açtık. Şehrimizin ve bölgemizin çok ihtiyacı olan bir merkezi hastanemizin merkez binasında hizmete açarak önemli bir eksikliği giderdiğimizi düşünmekteyiz. Buraya başvuran hastalarımız multidisipliner bir yaklaşım çerçevesinde birçok birim tarafından değerlendirilmektedir. Hastalar Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı’nda poliklinik birimi tarafından değerlendirildikten sonra diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistten oluşan bir ekip tarafından hazırlanan program eşliğinde takip edilmektedir. Merkezimizde bireysel tedavi yaklaşımı ile hastalarda obeziteye neden olan metabolik problemler tespit ediliyor buna göre de bir tedavi uygulanıyor''şeklinde konuştu. 

ROMATOLOJİ BİLİM DALI

Şevki Hakan Eren, daha kapsamlı hizmet vermeye başladıklarını kaydederek,''Daha önce Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı bünyesinde hizmet veren Romatoloji Bilim Dalı ayrı bir bilim dalı olarak hastanemiz bünyesinde hizmet vermeye başladı. Bu sayede bölgede önemli bir ihtiyaca çözüm bulduk ve daha kapsamlı bir hizmet vermeye başladık''ifadelerini kullandı.

  ONKOLOJİ HASTANESİ- KEMOTERAPİ ÜNİTESİ

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şevki Hakan Eren, onkoloji hastalarına daha iyi hizmet vermek adına Onkoloji Hastanesini ana merkez binasına taşıdıklarını söyleyerek,'' Onkoloji Hastanemiz merkez binamızdan 9 kilometre uzaklıkta bulunmaktaydı. Hastalarımıza daha iyi hizmet verebilmek için Onkoloji Hastanesi’ni ana merkez binamıza taşıdık. Hastalarımızın poliklinik, klinik, laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerin yanında, mevcut onkoloji binasında bulunmayan yoğun bakım ünitelerinin merkez ana binamızda bulunması sebebiyle yerinde hizmet vererek hasta memnuniyetini sağladık.  Hastanemizin kampüs alanı dışında olan Kemoterapi Ünitesi kampüs alanı içerisine taşınarak daha kaliteli hizmet vermeye başlamıştır. Bu hizmet ile ulaşım sorunu yaşayan hastalarımızın sorunu çözülmüştür. Hastanemizin kampüs alanı dışında bulunan Kemoterapi İlaç Hazırlama Odası, hastane ana binamıza taşınarak, hizmet vermeye başlamıştır. Bu hizmet ile daha ekonomik, modern, hızlı ve güvenli olması sağlanmıştır''ifadelerinde bulundu.

GAÜN SAĞLIK TURİZMİ

Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi, hizmet kalitesini her gün biraz daha yükselterek, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne hizmet veren bölgenin en büyük ve en donanımlı hastanesi konumuna geldiğinin altını çizen Hakan Şevki Eren, sağlık turizmi ile ilgili de,''Dünyanın her yerinden hızlı, etkili sağlık hizmeti almak isteyenlerin taleplerini başarılı şekilde karşılamayı ilke edinen hastanemiz ‘Sağlık Turizmi’ alanında da emin adımlarla ilerliyor. 2020 yılının Ekim ayından bu yana birçok ülkeden toplam 990 hastaya hizmet verdik. Suriye, Irak, Almanya, ABD, İsrail, Filistin, Tunus gibi ülkelerden hastanemize başvuruldu. Sağlık turizmi alanında en çok tercih edilen hastanelerden biri olmayı hedefliyoruz''dedi. 

VIP SERVİSİ, YENİ PROJELER

Şevki Hakan Eren, hastanede VIP servisi oluşturduklarını ve yeni projeler üzerinde çalıştıklarını ifade ederek,''Hastanemizde bir VIP Servisi oluşturduk. Her hastamız bizim için çok özeldir. Hastanemize müracaat eden hastalarımızın tercihlerine göre tedavilerini bu serviste almaları mümkün olabiliyor. Sağlık politikalarımızdan biri olan Sağlık Turizmi hastalarımızın da bu servisten yararlanması sağlıyoruz. Amacımız hastanemizi cazibe merkezi haline getirmek. Bu odalarımız özel oda statüsünde hizmet veriyor. Hangi bölümün hastası olursa olsun hastanın kendi isteği ve hekimin uygun görmesi durumunda hizmetten faydalanılabiliyor. İleriye yönelik ise birçok projemiz mevcut. Bunların bazılarından bahsedecek olursak; Radyoterapi merkezi ve Acil Travma/Yanık Merkezi; Halk arasında ışın tedavisi olarak bilinen radyoterapi merkezimizi kampüs alanı dışından kampüs içerisindeki yeni binamıza taşıyarak en kısa sürede hizmet vermeye başlayacağız. Bunun yanı sıra Acil Travma ve Yanık Merkezimizin de temelini attık. 140 Yataklı Acil Travma ve Yanık Merkezimizin inşaatını 2024 yılının başında tamamlayarak hizmete açmayı planlamaktayız''diye konuştu.

RADYOLOJİ KANSER TANISI İÇİN ÖNEMLİ

  Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç Dr. Sait Menzilcioğlu, Radyoloji hakkında önemli bilgiler verdi. Radyolojinin sadece tanı koyan değil, girişimsel radyoloji ile tedavi de yapan bir bilim dalı olduğunu söyleyen Menzilcioğlu, elbette günümüzde bu kadar geniş bir yelpazeye sahip bir bilim dalı ile uğraşırken diğer tıp bilimlerinde de olduğu gibi üst ihtisaslaşma olduğunun altını çizdi. Radyolojinin özelikle birçok hastalığın tanısını koyabildiğini vurgulayan Menzilcioğlu, özelikle günümüzde kanser tanısı ve takibi bu hastalıklar için en önemli sırayı aldığını kaydetti.

Doç Dr. Sait Menzilcioğlu,''Radyoloji, tanısal görüntüleme, çevremizde bulunan farklı fizik olayları ve özelikleri kullanarak, birbirinden farklı özelikteki cihazlarla görüntüler elde ederek vücudun belirli bölgelerinin görüntülerini elde edip tanıya giden tıp biliminin bir dalıdır. Görüntüler elde edildikten sonra doktorlar böylece vücut içi organları değerlendirebilir. Çok farklı görüntüleme metotları bulunmaktadır; direk grafiler(röntgen), MR incelemeleri, tomografi (BT) ve ultrasonografi. Bu cihazlıların hepsinin inceleme metotları farklı olup, avantaj ve dezavantajlı vücudun kullanılacağı bölgeye ve sebebe göre farklılık göstermektedir. Örneğin akciğer tümör incelemesinde avantajlı olan bilgisayarlı tomografi beyin tümör incelemesinde MR’a göre dezavantajlıdır. Bu seçimler bu konuda uzman doktorlar tarafından dikkatlice yapılmalıdır. Çekimler daha sonra bu konuda uzman doktorlar, yani radyologlar tarafından değerlendirilerek tanı konur. Radyoloji sadece tanı koyan değil, girişimsel radyoloji ile tedavi de yapan bir bilim dalıdır. Elbette günümüzde bu kadar geniş bir yelpazeye sahip bir bilim dalı ile uğraşırken diğer tıp bilimlerinde de olduğu gibi üst ihtisaslaşma olmaktadır. Radyoloji özelikle birçok hastalığın tanısını koyabilmektedir. Özelikle günümüzde kanser tanısı ve takibi bu hastalıklar içinde en önemli sırayı almaktadır. Ayrıca kronik, otoimmün, enfektif ve benzeri hastalılar yansıra kalp ve diğer organ damar hastalıklarında tanı koymaktadır. Bu tüm hasatlıklara tanı koyan radyoloji tıp bilimi ayrıca girişimsel radyoloji ile tedavi kısmında da etkin rol oynamaktadır. Girişimsel radyoloi kısaca; tümörün embolizan maddelerle (ilaçlarla, alkolle, radyoembolizan ya da radyofrekansla vb.) tedavisi, daralmış damarlanın stent yada balonla açılması, kanamaya sebep damarların tedavisi, organ biyopsi işlemleri, apse boşaltılması, kist hidatit ve benzeri kistlerin tedavisidir. Radyolojiyi önemli kılan özelikle kanser gibi hastalıkları erken tanıyabilmesi ve tedaviyi yönlendirmesidir. Radyolojinin erken tanı ile hastanın tedavi olabileceği safhada yakalayabileceğinden önemi halk arasında bilinmelidir. Günümüzde doktorlar radyoloji olmaksızın hastalarına tanı koymamakta ve tedavi takibi yapmamaktadırlar. Durum böyle olunca Radyologlar, her ne kadar fazla görünmeseler de genelde hasta tanı ve takibinde yer alan önemli klinik hekimlerindedirler. Ülkemizde de radyoloji, gerek tanısal gerekse de girişimsel radyoloji olarak diğer gelişmiş ülkelerle aynı şekilde hiçbir eksik olmaksızın hizmet vermektedir. İlimizde bunun en güzel temsilcisi Gaziantep Üniversitesi olduğunu görmekteyiz. Günlük binlerce hastaya hizmet veren Gaziantep Üniversitesi radyolojik cihaz pakını sürekli yenilemeye çalışmakta ve bu konuda uzmanlaşmış radyoloıji hocalarıyla hem ilimize hem de bölgeye hizmet vermektedir. Üniversitemiz bünyesinde radyoloji, hem tanısal hem de girişimsel tedavileri  titizlikle yapmaya çalışmaktadır''dedi.

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ RADYOLOJİ BÖLÜMLERİ DÜNYA STANDARTLARINDA

Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç Dr. Sait Menzilcioğlu, Gaziantep Üniversitesi Radyoloji Bölümlerinin ileri teknoloji ürünü cihazlar ve uzman kadrosu ile dünya standartlarında hizmet verdiğini söyledi. Son model dijital teknoloji ile çalışan cihazlardan elde edilen görüntülerin dijital ortamda arşivlenmekte olduğunu anlatan Menzilcioğlu,''Gaziantep Üniversitesi Radyoloji Bölümleri ileri teknoloji ürünü cihazlar ve uzman kadrosu ile dünya standartlarında hizmet vermektedir. Son model dijital teknoloji ile çalışan cihazlardan elde edilen görüntüler, yine dijital ortamda arşivlenmektedir. Radyoloji bölümlerimizde düşük doz ve yüksek çekim kalitesi ile öne çıkan cihazlar kullanılmaktadır. Aynı zamanda tüm görüntüleme işlemlerinde hasta konforu ön plandadır. Düşük doz uygulamaları sayesinde de hastaların görüntüleme tetkikleri güvenle yapılmaktadır. Gaziantep Üniversitesi Radyoloji bölümlerinde; Dijital Radyografi Sistemleri, Dijital Mamografi, Tomosentez, Stereotaktik Vakum Biyopsi Cihazı, Ultrasonografi + Doppler Ultrasonografi, Multidedektör Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme, Dijital Anjiyografi (DSA) gibi teknolojiler bulunmaktadır. Bununla birlikte diğer gelişmiş ülkelerle farklı olmaksızın Girişimsel Radyoloji uygulamaları da yapılmaktadır. Görüntülerde dijital olarak PACS ile saklanmaktadır''diye konuştu.

DENİZ ESİN TEKCAN ŞANLI KİMDİR ?

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim dalı bünyesinde Meme Radyolojisi’nden sorumlu öğretim üyesi Doç. Dr. Deniz Esin Tekcan Şanlı, tıpta uzmanlık sınavında (TUS) 2 kez Türkiye derecesi yapmış ve Türkiye 3. olarak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Radyoloji ihtisasını tamamlamıştır. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nde Johns Hopkins Üniversitesi’nde de eğitim almıştır. Türk Radyoloji Derneği, Türk Girişimsel Radyoloji Derneği ve Avrupa Radyoloji Derneği yeterlilik sertifikalarına sahiptir.  Meme radyolojisi üzerine 2 yıl süren yüksek lisans programına katılmış, tanısal ve girişimsel işlemler bakımından oldukça fazla sayıda vaka yapmıştır. Genel Radyoloji ve Meme Radyolojisi konusunda uluslararası ve ulusal çok sayıda orijinal araştırma makaleleri mevcutur. İstanbul Acıbadem Hastaneleri’nde uzun bir süre görev aldıktan sonra 2022 yılında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde göreve başlamıştır. Üniversite bünyesinde oldukça aktif ve başarılı bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Hastaların tanı aşamasında ve gerek onkolojik, gerekse cerrahi tedavi sırasında ve sonrasında takip süreçlerinde titizlikle diğer klinisyen arkadaşlarla koordineli bir şekilde ve hasta bazlı çalışmaktadır.

MEME KANSERİ

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim dalı bünyesinde Meme Radyolojisinden sorumlu öğretim üyesi Doç. Dr. Deniz Esin Tekcan Şanlı, meme kanserinin tanısı ve sonrasındaki izlenecek yolları MemoNews dergisine anlattı. Doç. Dr. Deniz Esin Tekcan Şanlı,''Klinikte meme kanseri taraması açısından 40 yaş ve üzeri tüm kadınlarda rutin ve düzenli olarak mamografi çekimleri yapılmaktadır. Bu çekimler, tanısal doğruluğu artırmak adına adet zamanı göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Yeni teknolojik güncel mamografi cihazında Tomosentez görüntüleme özelliği de mevcut olup, mediolateraloblik (MLO) ve kraniokaudal (CC) gibi konvansiyonel mamografi çekimlerinin yanısıra memeden ardışık seri görüntüler de alınmaktadır. Bu sayede mamografi ile saptanamayan şüpheli ya da küçük lezyonlar Tomosentez aracılığıyla daha kolay bir şekilde tespit edilebilmektedir. Ayrıca cihazın kontrastlı mamografi özelliği de bulunmakta olup malign meme lezyonları açısından tanısal duyarlılığı meme MR’ına yakın düzeyde artırmaktadır.

Cihazın ergonomik özellikleri, daha kısa sürede, daha konforlu ve başarılı bir şekilde stereotaktik biyopsi imkanı sağlamaktadır. Özellikle ultrasonografi ile saptanamayan, sadece mamografide görülen şüpheli mikrokalsifikasyonların ve distorsiyonların mamografi eşliğinde sterotaktik biyopsisi, mevcut cihazımızda rutin olarak yapılmaktadır. Bunun haricinde bu kalsifikasyon ya da distorsiyon alanlarına yönelik operasyon planlanan hastalara aynı teknikle tel guide yerleştirme işlemi de yapılmaktadır. Klinikte yoğun meme yapısına sahip kadınlarda tamamlayıcı olarak mutlaka ultrasonografi önerilmekte ve uygulanmaktadır. Ultrasonografide lezyonların sadece gri skala özellikleri değil, aynı zamanda Doppler sonografi ve Elastografik özellikleri de rutin olarak değerlendirilmektedir. Elastografi, şüpheli meme lezyonlarında biyopsi kararını vermede oldukça yardımcı bir yöntemdir.  Mamografi ve ultrasonografi şüpheli görüntüleme bulguları olan hastalara ileri tetkik olarak kontrastlı meme MR çekilmekte, ek olarak difüzyon, perfüzyon ve MIP görüntüleri de alınmaktadır. Bu sayede tümörü saptamakla kalmayıp tümörün lokal yayılımı ve karşı meme de değerlendirilebilmektedir.

Şüpheli meme lezyonları olan hastalara mümkün olan en kısa zamanda kalın iğne (tru-cut) biyopsi, ve şüpheli aksiller lenf nodu olması durumunda genellikle aynı seansta aksiller biyopsi de yapılmaktadır. Histopatolojik değerlendirme genellikle 1-2 hafta içinde tamamlanmakta ve hastalara mesajla bilgi verilmektedir. Genel Cerrahi, Medikal Onkoloji, Patoloji, Radyoloji, Nükleer Tıp Anabilim dallarından sorumlu hocalarının katılımıyla her hafta düzenli olarak Meme Konseyi yapılmakta olup, kanser tanısı alan hastalar bu konseyde medikal ve cerrahi tedavi açısından değerlendirilmektedir. Meme koruyucu cerrahi açısından uygun olan hastalara Meme Girişimsel Radyoloji bölümünde meme lezyonlarına yönelik işaretleme yapılmaktadır. Aynı zamanda uygun olan hastalarda aksiller diseksiyondan kaçınmak için aksiller işaretleme de başarıyla uygulanmaktadır''ifadelerine yer verdi.

DOÇ. DR. MEHMET HAMDİ ŞAHAN KİMDİR?

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim dalı bünyesinde Girişimsel Radyoloji ve Kas İskelet Sistemi Radyolojisi ile ilgilenen öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Hamdi Şahan, 1975 Gaziantep doğumludur. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1999 yılında mezun olmuştur. Radyoloji uzmanlık eğitimini İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamlamıştır. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Adana Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Girişimsel Radyoloji bölümlerinde eğitim almıştır. Türk Girişimsel Radyoloji Derneği ve CIRSE (Cardiovascular and Interventional Radiological Society of Europe) yeterlilik sertifikalarına sahiptir. Aynı zamanda Kas iskelet sistemi Radyolojisi üzerinde çalışmalar yapmıştır. Genel Radyoloji ve Kas iskelet sistemi Radyolojisi konusunda uluslararası ve ulusal çok sayıda orijinal araştırma makaleleri mevcuttur. Tanısal ve girişimsel işlemler bakımından oldukça fazla sayıda vaka yapmıştır. Akademik görevine Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana bilim dalında başladıktan sonra 2019 yılında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde göreve başlamıştır. Üniversite bünyesinde oldukça aktif ve başarılı bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Hastaların tanı aşamasında ve gerek onkolojik, gerekse cerrahi tedavi sırasında ve sonrasında takip süreçlerinde titizlikle diğer klinisyen arkadaşlarla koordineli bir şekilde ve hasta bazlı çalışmaktadır.

GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ

Girişimsel Radyolojik işlemler ile ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Mehmet Hamdi Şahan, ''Ortopedi, Medikal Onkoloji, Patoloji, Radyoloji, Nükleer Tıp Anabilim dallarından sorumlu hocalarının katılımıyla her hafta düzenli olarak Kas İskelet Sistemi Konseyi yapılmakta olup, kanser tanısı alan hastalar bu konseyde medikal ve cerrahi tedavi açısından değerlendirilmektedir. Girişimsel Radyoloji görüntüleme yöntemleri kullanarak, büyük cerrahi kesi olmadan, ciltten girilerek yapılan tanı ve tedavi işlemleridir. Girişimsel radyolojik işlemler nonvasküler (damar dışı organlarla ilgili) ve vasküler (damarla ilgili) olarak iki gruba ayrılır. Damar dışı organlarla ilgili (nonvasküler) girişimsel radyolojik işlemler; en sık yapılanı iğne biyopsi işlemleridir. Ultrason ve tomografi cihazları kılavuzluğunda ince bir iğnenin ciltten herhangi bir kesi yapmadan girilerek tiroid, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, meme vs. gibi tüm organ ve dokuların biyopsileri yapılmaktadır. Tedavi edici damar dışı organlarla ilgili girişimsel radyolojik uygulamaların önemli bir kısmını drenaj işlemleri oluşturur.

Drenaj işlemleri çok çeşitli olup abse, kist veya hematom (kan toplanması) gibi sıvı toplanan alanların boşaltılmasını, akciğerde ya da karında biriken sıvıların boşaltılmasını ve tıkanan idrar yolu ya da safra kanallarının katater girişimler ile açılmasını içermektedir. Bu tür işlemler hastalıklı sıvı toplanan bölgelere görüntüleme eşliğinde özel ince iğneler ile ciltten girilmesi ve buralara kateter adı verilen ince plastik borular yerleştirilmesi sayesinde gerçekleştirilir.

Damarla ilgili girişimsel radyolojik işlemler; kalp dışı organların ve dokuların tanısal anjiyografileri, damar yapılarındaki tıkanıklıklar ve darlıkları aşmaya yönelik kan pıhtılarını çıkarma (trombektomi), balon ve stent uygulamaları yapılmaktadır. Karaciğer tümörlerinin tedavisine yönelik TARE (Trans Arteriyel Radio Embolizasyon) ve kemo-embolizasyon (TAKE) işlemleri girişimsel radyolojide başarılı bir şekilde uygulanmaktadır''diye konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler