Kahramanmaraş merkezli depremlerde 11 ilde hasar ve can kaybı meydana gelirken, binalardaki çatlak ve müdahalelerin incelenmesi gerektiğinin altını çizen Gayrimenkul Danışmanı Şule Alp, “Altında iş yeri olan binalar daha dikkatli incelenmeli. Zemin etüt raporu, dış ve iç çatlaklar, daire ve binaya yapılan müdahaleler, kolon ve kirişlerde değişim de incelenmesi gerekiyor” dedi.
Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6, Hatay’da 6,4 ve 5,8 büyüklüğündeki depremlerin ardından 11 ilde binlerce can kaybı yaşanırken, binaların büyük bölümü yıkıldı ya da ciddi hasar gördü. Asrın felaketi olarak nitelendirilen deprem sonrasında vatandaşların en çok merak ettiği konuların başında ise oturdukları evin sağlamlığı ve yıkılma riski yer alıyor. Gayrimenkul Danışmanı Şule Alp, coğrafyasında her zaman deprem riski bulunduran Türkiye’de vatandaşların evlerini incelemeleri ve risk raporu almaları gerektiğini belirtti. “Evinizi kendiniz inceleyin”
Türkiye’nin deprem gerçeğiyle acı bir şekilde tekrar yüzleştiğini belirten Gayrimenkul Danışmanı Şule Alp, “Bölgede binlerce bina yıkıldı. Bazıları sağlam gözüküyor olsa da çok riskli yapılar. O nedenle vatandaşların dikkatli olması gerekiyor. Öte yandan çevre iller ve İstanbul’daki vatandaşlar da kendi evlerinin sağlamlığı konusunda endişe ediyor. Bu noktada evlerinin sağlamlığını anlamalarının birkaç yolu bulunuyor. Binanın deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığı çok önemli. Zemin etüt raporu, dış ve iç çatlaklar, daire ve binaya yapılan müdahaleler, kolon ve kirişlerde değişimin de incelenmesi gerekiyor. Dere yatağında, sulu zeminde, çevresine göre çukur yerlerde olan binalar çok tehlikeli” ifadelerini kullandı. “Altında iş yeri varsa dikkat”
Altında iş yeri bulunan binalara azami düzeyde dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Alp, “Hem son İzmir depreminde hem de bu depremde gördük ki altında market, banka, spor salonu, mağazaların bulunduğu birçok bina yıkıldı. Çünkü bu iş yerleri, alanlarını büyütmek için kolonları kesebiliyor. O yüzden altında iş yeri olan binalar daha dikkatli incelenmeli. Yine aynı şekilde binaların bodrumuna da bakılmalı. Bodrumda rutubet olmamalı. Eğer varsa binanın su yalıtımı iyi yapılmamış ve bunun sonucunda taşıyıcı sistemler paslanmış olabilir” diye konuştu. “Risk raporu çıkarın”
Gayrimenkul Danışmanı Alp, evini incelemek isteyenler için ayrıca şunları söyledi:
“Evde kolon ve kirişlerin çatlak olup olmadığı kontrol edilmeli. Bina dolgu ya da çamurlu yerdeyse risk vardır. Duvarlarda çatlak olup olmadığına, duvarın inceliğine, yamulmalara bakılmalı. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen kuruluşlar, belediyeler ve özel kurumlar tarafından riskli yapı tespiti yapılıyor. Eğer evinizi riskli görüyorsanız bir uzman çağırmalısınız. Binanın durumu, zeminin analizi, binanın fay hatlarına olan yakınlığı detaylı olarak incelenir. Son olarak binadan karot ve parça alınarak risk raporu çıkarılır.” Depreme karşı dayanıklı evin özellikleri nelerdir?
Depreme karşı dayanıklı evlerin özelliklerinden bahseden Alp, “İlk olarak binaların kolonlarını kontrol etmek gerekir. Eğer binanın ara katlarında ya da giriş bölümünde kolonların kesilmiş olduğunu tespit edilirse bu durumu derhal belediyeye bildirmeliyiz. Kolonların kesilmesi, binaların depreme dayanma ihtimalini tamamen ortadan kaldırıyor. Sıvası ve betonu dökülmüş, demirleri eğilmiş kolonlar da binanın deprem konusunda riskli olduğu anlamına gelebiliyor. Bu gibi durumlarda kolonların güçlendirilmesi, binanın depreme hazır hâle gelmesi için yeterli olabiliyor. Duvarların fazla ince olması, duvarlarda derin çatlaklar bulunması, binanın nemli zemine yapılması ve binanın genel duruşunda esneme, yamulma gibi gözle görülebilir problemler bulunması da dayanıksızlık belirtisi olarak kabul edilebiliyor. Söz konusu doğal afetler olduğunda hepimizin aklına öncelikle güvenlik geliyor. Yapı uzmanları tarafından gerçekleştirilecek testler tartışmaya gerek olmayacak kadar önemli” şeklinde konuştu. Danışman Şule Alp dayanıklı ev özelliklerini şöyle açıkladı:
-Binanın yaşı: Yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı konusunda bilgiyi binanın yaşı verir. 1999 Marmara Depremi sonrasında çıkan bina denetimi ile ilgili yasa, yapıların daha sağlam inşa edilmesi adına önemlidir. Dolayısıyla 1999 depremi sonrasında inşa edilen binalar tercih edilebilir. Buna ek olarak, bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi ve görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmemesi de söz konusu olabilir.
-Zemin durumu: Dere yatağı ya da dolgu alanlar doğal afetlere karşı daha savunmasız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilebilir. Ayrıca binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da önemlidir.
-Kiriş ve kolon durumu: Kolon ve kirişlerdeki çatlaklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgi verebilir. Fakat kiriş ya da kolonlarda herhangi bir çatlak yoksa bu da bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmeyebilir. En doğru sonucu deprem dayanıklılık testi ile öğrenilebilir.
-Binadaki rutubet durumu: Rutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı anlamına gelebilir. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verebilir.
-Onaylanan projeye uygunluk: Yapılar, onaylanan proje doğrultusunda inşa edilmelidir. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamaların hayata geçirilmesi ne yazık ki güvenlik sorunları doğurabilir. Eğer binanızda böyle bir durum söz konusuysa kesinlikle bir uzmana danışılmalı.