İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları her geçen gün artarken, sivil halk ve hastaneler de hedef alınmaya devam ediliyor. Sağlıkçıların zor durumda olduğunu, ilaçların tükenmek üzere olduğunu söyleyen HEKİMSEN Sendikası Başkanı Dr. Adil Kurban, bölgede ağrı kesici, antibiyotik ve sargı bezine çok ihtiyaç olduğunu belirtti. Hekimlerin "Artık sona geldik, yetişin" dediğini ifade eden Kurban, "Gazze’deki hekim arkadaşlarımız elektriğin olmadığını, güneş enerjisi sisteminden bazen ameliyathaneleri çalıştırabildiklerini söylüyor" dedi.
HEKİMSEN Sendikası Genel Başkanı Dr. Adil Kurban, İsrail’in hastanelere ve sivil halkı hedef almasına tepki gösterdi. Sağlıkçıların zor şartlarda çalıştığını, 190’a yakın sağlıkçının şehit olduğunu söyleyen Kurban, durumun kabul edilemeyeceğini söyledi. Gazze’deki hakimlerle sürekli iletişim halinde olduklarını söyleyen Dr. Adil Kurban, ağrı kesici, antibiyotik ve sargı bezine ihtiyaç olduğunu belirtti. Kurban, dünyadaki tüm hekimlerin Gazze’de yaşanan vahşete tavır almasını gerektiğini belirterek, duygu dolu anlar yaşadı. "Hastanelerin vurulması dehşet"
İsrail’in hastaneleri vurmasına ilişkin konuşan HEKİMSEN Sendikası Başkanı Dr. Adil Kurban, "Hekimliği bir yana bırakın, insan olarak hastanelerin hedef alınması kabul edilebilir bir şey değil. Hastanelerin vurulması dehşet. Gazze’de 11 civarında büyük hastane var. Aile sağlığı merkezi olarak yüzlerce yapı var. Gazze yüzölçümü olarak Konya’dan biraz daha büyük. Dolayısıyla çok büyük alana da sahip değiller. Bu alana sıkışmış milyonlarca insan var. Bu milyonlarca insanın tamamına kuzey, güney demeden direkt sivillerin üzerine, ev mi yerleşim mi hiç hesap edilmeden saldırı yapılıyor. En önemli konu İsrail’in bakış açısı. Saldırdıkları kişilere insan değil, hayvan cinsi yaratıklar olarak bakıyorlar. Şaka gibi, kabul edilebilir değil. İsrailli bakanlar, ‘Kadın, çoluk, çocuk demeden bunları katledebilirsiniz’ diyor. Bizim dünyaya kazandırdığımız bir medeniyet var. Vicdan, insanlık medeniyetini tarihimiz dünyaya kazandırmıştır. Bu insanlık kuralları, vicdan kavramı içinde böyle bir bakış açısı kabul edilemez. ‘Onlar insan değil, çocuklarını da öldürün, herkesi öldürün, doktor bu şu hiçbiri önemli değil. Gücünüz kime yeterse onları öldürün’ deniliyor. Böyle bir bakış açısı olabilir mi? İnsanlığın olaya bu açıdan bakması gerekiyor. Bu çarpık ve sapkın bakış açısıdır" dedi. "190’a yakın sağlıkçı şehit oldu"
Hekimlerin bu vahşete ’dur’ demesi gerektiğini belirten Dr. Adil Kurban, "Dünya üzerindeki bütün hekimler arasında deontoloji denen kavram var. Bu birinci sınıfta bize öğretilen kavramdır. Bu hekimlerin korunmasının gereğidir. Hekimlerin korunması, sağlık sisteminin korunmasıdır. Yani hekimler korunamazsa sağlık sistemi korunamaz. Bütün dünya hekimlerinin bu duruma tepki göstermesi gerekir. Yahudiler de o durumu yaşasalardı aynı tepkiyi gösterirdik. 26’ya yakın hekim, 3 akademisyen profesör doktor, 64 hemşiremiz şehit oldu. 190’a yakın sağlıkçı şehit oldu. Bunlar kabul edilebilir bir şey mi? Nasıl rastgele ateş açıldığının belirgin özelliği bu. Bu durum kabul edilemez. Dünya bunu kabul edemez. Eğer kabul ederse o zaman dünya üzerinde vahşet hakim olur. Hiç kimse hiç kimseyi affetmez, gücü yeten gücü yeteni perişan eder. Bu şekilde bir insanlık, dünya var olamaz, yok olur" şeklinde konuştu. "Sağlıkçılar, ’Artık sona geldik’ diyorlar"
Hastanelerin son durumu hakkında bilgi veren Kurban, "Ortopedik ameliyatlar şu an çok yoğun. Ağrı kesici ve antibiyotik ihtiyaçları olduğunu öğrendik. Oral değil, damardan verilen ilaçlar özellikle gerekli. Gazze’deki hekim arkadaşlarımız elektriğin olmadığını, güneş enerjisi sisteminden bazen ameliyathaneleri çalıştırabildiklerini söylüyor. Bu tür sıkıntılar var. ‘30 gündür durmadan çalışıyoruz, hastaneden çıkamıyoruz. Hastaneleri vurulması bir kenara artık sona geldik lütfen yetişin’ diyorlar. Hekimler artık bu savaşın bitmesini istiyor. Sağlık sistemini veremeyecek durumda, yoksunluk içindeler. Ekmek yok, yiyecek sıkıntısı var. Yeme içme dışında ameliyat yapılacak ilaç yok. Sargı bezine kadar ihtiyaç var. Sağlık sisteminin yoksunluğu söz konusu. Çok büyük ambargo var, nereye kadar dayanabilir? ‘Artık sona geldik’ diyorlar" ifadelerini kullandı. "10 bin civarında insan şehit oldu, katledildi"
Doktorların şartları hakkında konuşan Kurban, “Hekimler çıkamadıkları ortamdalar, hiç durmadan çalışıyor. 10 bin civarında insan şehit oldu, katledildi. Bunların 6 bin civarı çocuk ve kadın, belki de daha fazlası. Burada asker ölümlerinden veya şehit olmalarından bahsetmiyoruz. Normalde savaşlarda askerler şehit olur, burada askerler değil sivil halk şehit oluyor. Neden, çünkü ateş direkt sivil halkın üzerine açılıyor" dedi. "Katliam sebebiyle çocuğunu tanıyamayan hakimler var"
Hekimlerin yaşanan katliamda çocuklarını dahi tanıyamadığını gözyaşları içinde anlatan Kurban, "Bizim Çanakkale harbinde de oldu. Gazze’de de katliam sebebiyle çocuğunu tanıyamayanlar var. İletişim sorunu çok büyük, çok kısa aralıklarla bize mesaj atabiliyorlar. Kabul edilemez bir vahşet. Böyle bir savaş olmaz. Savaşında hukuku vardır. Savaşta bile insanlık vardır. Bizde böyledir. Savaşta karşı tarafı yok etmek yoktur. Bu vahşi topluluklarca yapılır. Türkiye’deki hekimler olarak her zaman Gazze’ye yardım olmaya gönüllüyüz. Bugün Gazze’ye kim gider deseler binlerce hekim ’Ben giderim’ diyecek. Biz her zaman ihtiyaç sahibi insanların yanındayız, görevimizin başındayız" diye konuştu.