Gelecek Partisi'nin sosyal medya hesabından şu açıklama yapıldı:
Birçok açıklamamızda vurguladığımız gibi, Gelecek Partisi olarak Altılı Masa'yı yakın siyasi tarihimizin ürettiği temel siyasi/düşünsel akımların (muhafazakarlık, milliyetçilik ve sekularizm) özgürlükçü formlarını bir araya getiren bir toplumsal barış projesi olarak gördük ve kurulmasında, gelişmesinde ve korunmasında samimi ve etkin bir rol oynamaya gayret ettik. Bu iyiniyetli girişimin yanlış yöntemlerle ve tartışmalarla amacından sapmasına yol açan son gelişmeler üzüntü vericidir.
Bugünkü çarpık başkanlık sisteminin ve eşit rekabeti engelleyen seçim sisteminin doğal bir sonucu olarak bir Cumhurbaşkanı adayının siyasi liderlerin ve toplum kesimlerinin hepsinden destek istemesi son derece doğaldır ve altı liderin Sayın Kılıçdaroğlu'nun iki tur arasında yapacağı temaslar konusunda vardığı mutabakat da bu çerçevededir. İttifakın diğer bütün partileri gibi CHP'nin de ittifak dışındaki partilerle ikili temas kurma ve işbirliği yapma hakkı vardır. Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Özdağ'ın 24 Mayıs 2023'de ortak bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladığı yedi maddelik protokol bu mahiyettedir ve herhangi bir şekilde yönetime katılım öngörmemektedir. Öte yandan, bilgimiz ve onayımız dışında kişiler arasında mahfuz tutulan herhangi bir protokolün bizim açımızdan siyasi ve ahlaki değeri yoktur.
Sayın Özdağ'ın 17 Temmuz günü aralarında İçişleri Bakanlığının da bulunduğu üç bakanlık ve MİT başkanlığı ile ilgili hususları da kapsayan gizli bir protokol konusunda ortaya attığı iddiaları asla kabul edilemez gördüğümüz için Sayın Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu'nu arayarak düşüncelerini ve önerilerini her zaman olduğu gibi samimi, açık ve dürüst bir şekilde kendisine iletmiştir.
Şeffaflık, tutarlılık, siyasi ahlak ve insan onuru partimizin siyaset anlayışının temelini teşkil eden ilkelerdir. Her ne surette olursa olsun iktidarda kalmak veya hangi yöntem ve yol arkadaşı ile olursa olsun iktidara gelmek için siyaset yapmayı bu temel ilkelerle bağdaştırmak mümkün değildir. Hedef ile yöntem arasında kurulan ilişki siyasi ahlakın özünü teşkil eder.
Bu bağlamda son günlerde ortaya atılan iddiaları ve yapılan tartışmaları son derece üzücü ve demokratik siyasete güveni sarsıcı nitelikte görüyoruz. İktidarın halkı inim inim inleten zam ve vergi furyasını örtmekten başka hiçbir amaca hizmet etmeyen bu gündeme takılı kalmak yerel seçimlere dönük psikolojik bir operasyona teslim olmaktan öte bir anlam taşımaz.
Sayın Genel Başkanımız geçtiğimiz hafta içinde siyasi liderlerle görüşerek halka zulüm niteliği taşıyan zamların ve vergilerin görüşülmesi için TBMM'ni olağanüstü toplantıya çağırma girişiminde bulunmuştur. Şu anda herkesin odaklanması gereken ana gündem maddesi yarın gerçekleşecek olan TBMM olağanüstü toplantısı olmalıdır. Halkın her geçen gün yoksullaşmasından daha acil ve önemli bir konu yoktur ve olamaz.
Gelecek Partisi olarak inandığımız ve partimizin tüzük ve programında dile getirdiğimiz ilkeler doğrultusunda siyasi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu mücadelenin temel amacı da kişi ve parti ikbali değil, ülkeyi yasaklara, yolsuzluğa ve yoksulluğa mahkum eden otoriter yolsuzluk düzenini yıkarak yerine insan onuruna ve siyasi ahlaka dayalı, halkın refahını esas alan gerçek anlamda demokratik bir düzeni kalıcı şekilde kurmaktır.