Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil, Amasra’da yaşanan maden kazasıyla büyük bir acı yaşadıklarını ifade ederek, "Ne yazık ki böyle bir kaza yaşadık. GMİS olarak konunun takipçisi olacağız" dedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden ocağında yaşanan ve 41 işçinin hayatını kaybettiği patlamanın ardından açıklamalarda bulundu. GMİS Olağanüstü Başkanlar Kurulu Toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Başkan Hakan Yeşil, şöyle dedi:
"Ülkemizi büyük bir acıya boğan 14 Ekim tarihinde yaşadığımız Amasra müessesinde elim kaza sonucunda vefat eden arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Kimse istemez böyle bir acıyı yaşamak. Böyle bir acının içinde kaldık. Sebep ve sonuçları var. Bizler bu işin sorumluları kimse, nerede, ne hata yapıldıysa, bulup araştırmak, sonucunda ne cezalar alınması gerekiyorsa, 41 acıya sebep olan arkadaşların kim olduğunu tespit edip cezalandırılması konusunda da bizler takipçisiyiz. Bizler kazayı haber alır almaz kaza yerine gittik. Olayın başından sonuna kadar olay yerinde arkadaşlarımıza yardım ettik. Arkadaşlarımızın birazı ocağa indi. Arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Bizler de dışarıda yaralılarla birebir ilgilendik. Ne yazık ki böyle bir kaza yaşadık. GMİS olarak da konunun takipçisi olacağız, olayın içerisindeyiz." "Doğadan sonra metan gazıyla mücadele ediyoruz"
Kamuoyunda birçok bilginin dolaştığını ifade eden yeşil, "Takip sistemlerimiz bütün ocaklarda var. Türkiye Taşkömürü Kurumunun bütün ocaklarında var. Biz madencilik sektöründe örgütlü bir sendikayız. En riskli grup da taşkömürü madenciliğidir. Üç yüz yıl önce oluşmuş ama içinde metan gazını barındıran kömürdür. Metan gazının öldürücü, boğucu olduğunu herkes biliyor. Bütün ocaklardaki elektrikli cihazlarımız olsun, bütün makinelerimiz anti grizu özelliklidir. Metana duyarlıdır. Metan seviyeleri yüzde 1,5 seviyelerine ulaştığında ocaklardaki tüm sistemlerimiz anında kesilir. Yüzde 2 civarlarına geldiği zaman metan gazı ocağı terk etmek zorundayız. Bütün madencilik kuralları içinde vardır. Bunların eğitimleri sürekli olarak verilir. Sensörlerin okuyup okumadığı konusu uzman arkadaşlar yapacağı çalışmalar sonucunda aydınlanacaktır. Kesinlikle kimsenin şüphesi olmasın. Bu bilgiler silinmez. Kayıtlıdır her gün. Bu bilgilerin saklanması mümkün değildir. Adalet Bakanlığımız 6 savcımızı görevlendirdi. Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve bizler de bu konunun takipçisiyiz" diye konuştu.
Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanı Hakan Yeşil, bütün ocaklarda her vardiyada maden mühendisi olduğunu kaydederek, "İşçi arkadaşlarımızın başında nezaretçi arkadaşımız varmış. O an itibariyle ölen arkadaşlarımızın arasında maden mühendisi arkadaşımızın ocakta ya da olay yerinde olmadığı, vefat eden arkadaşlarımızın içinde olmadığı belli. Bununla ilgili de soruşturma olacaktır" dedi. "Madendeki yangın azotla söndürülüyor"
Ocağa azot basıldığını ifade eden Yeşil, “Biliyorsunuz olay anında patlama oldu. Yoğun sıcaklık sebebiyle oradaki ağaç malzemeler alev aldı. Sonuçta açık alevli yangın vardı. Son arkadaşımızı da olay yerinden aldıktan sonra yangını söndürme çalışmaları çok önemli çünkü ocakların devamında başka risklerin ortadan kalkması için yangının bir an önce sönmesi gerekiyordu. Bizim ayak diye tabir ettiğimiz yerin, çalıştığımız iş yerinin hem başından hem de dibinden kapatılması gerekiyordu. 2 gündür bu işlemler yapıldı, barajlar yapıldı. Dün akşam itibariyle sızdırmazlık sağlandı. Yetkililer bunu takip ediyor. Ocakta riskler tamamen ortadan kalktıktan sonra yetkililer ocağa inecek. Ocaklara su basılmıyor, azot basılıyor. Yerin altında aldığımız gaz değerleriyle yangının sönmek üzere olduğu tespit edildi" şeklinde konuştu.