Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, "Ekonomide olumlu adımların atılmaya başlandığı hedef odaklı öngörülebilirliğin biraz daha arttığı, güven ortamının yeniden oluşturulmaya başladığı bir dönemdeyiz" dedi. KTO Ekim ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan KTO Başkanı Ömer Gülsoy, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Ekonomide olumlu adımların atılmaya başlandığı hedef odaklı öngörülebilirliğin biraz daha arttığı, güven ortamının yeniden oluşturulmaya başladığı bir dönemdeyiz. Atılan olumlu adımlarla beraber iş dünyasının yatırım ortamının iyileştirilmesi, enflasyon kur makasının daraltılması, enflasyon faiz dengesinin sağlanması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması beklentileri de halen devam ediyor. Genel olarak bakıldığında; çözüm bekleyen öncelikli gündem maddelerimizde enflasyon ve cari açık yerini korumaya devam ediyor. Hükümetimizin rasyonel bir zeminde yürüttüğü çalışmalar, aldıkları kararlar her ne kadar umut verici olsa da mevcut durumda hem ülke genelinde hem de yerelde iş dünyası olarak yaşadığımız sorunların devam ettiği de bir gerçek. Piyasaların hareketlenmesi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artması için sürekli dile getirdiğimiz üzere uzun vadeli finans kaynaklarına erişmemiz gerekiyor. Girişimcinin, yatırımcının yani özel sektörün önü açılacak ki yatırım yapsın, üretsin, ticaretine devam etsin. İstihdam oluştursun. Bu yöndeki olumlu adımları yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. 12’nci kalkınma planına değinen Gülsoy, "Geçen ay açıklanan Orta Vadeli Programın ardından geçtiğimiz günlerde de 2024-2028 yıllarını kapsayan 12’nci Kalkınma Planı açıklandı. Bu plan çerçevesinde 2028 yılı sonu itibariyle enflasyon yüzde 4.7’ye düşmesi yıllık ortalama da yüzde 5 oranında istikrarlı ve dengeli bir büyüme, kişi başına düşen gelirin ise 17 bin 554 dolara yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bunlarla birlikte yeşil ve dijital dönüşüm, rekabetçi üretim, ihracata dayalı nitelikli büyüme, afetlere dirençli yaşam alanlarının inşası, sürdürülebilir bir çevre politikası, adalet ve demokrasiyi esas alan bir tablo çizilmektedir. Özellikle dijital ve yeşil dönüşüm vurgularını çok önemsiyoruz. İkiz dönüşümün artık söylemden çıkıp eyleme geçirilmesi gerekiyor. Beklentimiz elbette belirlenen hedeflere ulaşılması, bireysel ve sosyal hayat standardımızın yükseltilmesidir. İş dünyası olarak bizde hedeflere ulaşma noktasında elimizden gelen destek ve katkıyı sunuyoruz, sunmaya da devam edeceğiz. Yine Ekim ayında Merkez Bankası tarafından ihracatçı şirketlerin kredi maliyetlerini düşüren için önemli bir adım atıldı. Reeskont kredilerinde düzenlemeye gidildi. İhracatçıya uygulanan reeskont kredilerinin maliyeti 15 puan azaltıldı. Kobilerimizin ihracat kredi limitleri de bu anlamda artırıldı. Bu doğru uygulamaya rağmen reeskont kredisine başvurup limiti onaylanan firmaların kredi için bir aydan fazla bekletildiğine şahit oluyoruz. Firmaların bekletilmesi ve likiditeye vaktinde erişememesi ihracat faaliyetini olumsuz etkiliyor. Ekonomi yönetiminin sıkı para politikası uygularken seçici kredi mekanizmalarıyla üretim ve ihracatı desteklemesi de memnuniyet verici. Bu konuda desteklerin tüm sektörlere yayılmasını arzu ediyoruz" diye konuştu. "Personel bulamama konusu giderek artmaktadır
Gülsoy, "Genel çerçeveden baktığımızda işgücünün nitelik ve nicelik bakımından yetersizliği de ülke genelinde üretimi olumsuz etkileyen faktörlerden biri. Ülkemizde ‘işsizlik’ yaşanırken, tüm sektörlerin yaşadığı çalışacak personel bulamama konusu giderek artmaktadır. Bu sorunun bir ülke politikası olarak ele alınması en büyük temennimiz. Aksi takdirde üretimi hedeflenen düzeyde artırmamız ve geliştirmemiz mümkün gözükmüyor. Özellikle ihracatımız bu açıdan olumsuz etkilenecektir. Bu işgücü sorununun nedenleri arasında mesleki eğitim alanlarında rol model ve teşviklerin istenilen seviye olmaması, mesleki eğitime yönlendirmelerin yetersizliği, iyi niyetle yapılan sosyal yardımların bireyin işgücüne katılımının önüne geçmesi yer almaktadır. Nitelikli işgücü ihtiyacı, ekonominin gidişatına yön verecek önemli bir konu başlığı olarak çözülene dek gündemde kalmalıdır" şeklinde konuştu. Enflasyonla mücadele
Enflasyon hakkında konuşan KTO Başkanı Gülsoy, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat’ın enflasyonla mücadele kapsamında yaptığı indirim kampanyası çağrısına Kayseri firmalarımız yüzde 10 ile yüzde 50 arasında indirim yaparak destek oldular. Buradan indirim yapan firmalarımıza ve yöneticilerine de sizin huzurunuzda teşekkür ediyorum. Tüm üyelerimizi, üretici ve tüccarımızı, en az yıl sonuna kadar fiyatlarını artırmamaya ve imkanı olanları indirimlerle enflasyonla ve hayat pahalılığıyla mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. Her şeyden önce kendi devletimize ve milletimize güvenmek ve inanmak zorundayız. Bu ülke bizim. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Enflasyonla mücadele kararlılığımızı tavizsiz sürdürmemiz gerekiyor" dedi. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde yer alan Kayserili firmalara teşekkür eden Başkan Gülsoy, "Bildiğiniz üzere İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl yapılan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” anketinin 2022 yılı sonuçları açıklandı. İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesinde bu yıl 17 firmamız yer aldı. Geçen yıl 18 firmamız yer almıştı. Kıymetli Arkadaşlarım, bugünde İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından her yıl gerçekleştirilen "İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu -2022” araştırma sonuçları açıklandı. Geçen yıl listede 13 firmamız yer alırken bu sene bu sayı 15’e çıktı. Hem İSO 500 hem de İkinci 500’de yer alarak bizleri gururlandıran tüm firmalarımızı ülkemiz ekonomisi, ihracatı ve istihdamına sağladıkları katkılardan dolayı can-ı gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. 2023 yılı sonuçlarında ise daha çok firmamızın listede yer almasını ayrıca temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.