Hamileliğin ilk aylarında görülen kusmaların, değişen beslenme alışkanlıklarının ve hormonal değişimlerin etkisiyle diş etlerinde hassasiyet ve kanama oluşturabileceğini belirten Diş Hekimi Tuğçe Serdaroğlu, “Diş ve diş eti hastalıkları, düşük ağırlıklı bebek doğum ihtimalini 7 kat artırmaktadır. Kanama nedeniyle anne adayları diş fırçalamayı bırakmamalıdır. Diş eti iltihabı dişlerin ve diş etlerinin etkin bakımı ve temizlenmesi ile önlenebilir” dedi.
Medical Park Ordu Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği’nden Dt. Tuğçe Serdaroğlu, hamilelikte ağız ve diş sağlığının önemine değindi. ‘Her hamilelik anneye bir diş kaybettirir’ düşüncesinin yanlış bir inanç olduğunu söyleyen Dt. Tuğçe Serdaroğlu, hamilelik sırasında annenin dişlerinden kalsiyum kaybı olduğuna dair herhangi bilimsel kanıt olmadığını ifade etti. Hamile kişilerin D vitamini, günlük bin 200 ila bin 500 miligram kalsiyum, C ve B12 vitamininden zengin gıdalar alması gerektiğine dikkat çeken Serdaroğlu, gıdalarla yeterli kalsiyum alınamaması durumunda bebeğin gelişimi için gerekli olan miktarın annenin kemiklerinden karşılandığını, dişlerden kalsiyum çözünmesi olmayacağını belirtti. “İlk 3 aylık dönem, hamileliğin en hassas olduğu dönemdir”
Dt. Tuğçe Serdaroğlu, hamilelikte hangi dönemde diş tedavisi yapılacağı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Hamilelik dişlerin tedavisi açısından 3 dönemde incelenir. 0 ile 3 aylık dönem, 3 ile 6 aylık dönem ve 6 ile 9 aylık dönem. 0 ile 3 aylık dönem hamileliğin en hassas olduğu dönemdir. Ağrıya neden olan ve müdahale edilmediğinde anneye ve bebeğe zarar verebilecek durumlarda diş hekimine gidilmelidir. 3 ile 6 aylık dönem hamilelik sonuna kadar ertelenmesi uygun olmayan diş çekimleri, dolgular, kanal tedavileri yapılabilir. Müdahalelerin yapılması için en uygun dönemdir. 6 ile 9 aylık dönemde ise bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve doğum yaklaşmaktadır. İlk 3 aylık dönemde olduğu gibi acil tedaviler dışında herhangi bir uygulama yapılmamalıdır” diye konuştu. “İlaç kullanımları doktor kontrolünde olmalı”
Hamilelerde röntgen çekiminin zorunlu hallerde anne adayına kurşun önlük giydirilerek çekilebileceğini söyleyen Dt. Serdaroğlu, ilaç kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gerekenlere değinerek, “Hamilelerde ilaç kullanımı, hamilelik döneminde kullanılan tetrasiklin grubu antibiyotikler ‘tetrasiklin renklenmesi’ denilen geri dönüşümü olmayan renklenmelere neden olur. Bu grup dışında kullanılan antibiyotiklerin, penisilin ve türevlerinin dişlerde renklenmeye neden olduğuna veya zarar verdiğine dair bilimsel bir veri yoktur. Ancak hamilelikte kullanılan her türlü ilacın anne adayını takip eden doktorun kontrolünde kullanılması gerektiği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı. “Ağız hijyenine dikkat edilmemesi, çürük riskini artırıyor”
Hamilelikte tükürükteki asit miktarının arttığını ve dişlerin çürümeye yatkın hale geldiğini vurgulayan Dt. Tuğçe Serdaroğlu, “İlk aylarda görülebilen kusma sonrasında, annenin ağız hijyenine dikkat etmemesi de çürük riskini artırmaktadır. Diş etlerinde sorunu olan anne adayları ağız bakımına dikkat etmezlerse, hormonal değişime bağlı olarak da diş eti sorunları artar. Diş etleri kanayan anne adayı dişlerini fırçalamaktan kaçınabilir. Bu durum, dişler üzerinde daha fazla bakteri birikmesine ve diş etlerinde şişliğe, kızarıklığa ve daha çok kanamaya neden olur. Buna ‘hamilelik gingivitisi’ denir. Diş eti kızarık, şiş, hassas ve kanamalıdır. Hamilelik gingivitisi genellikle hamileliğin 2’nci ayında başlayıp, 8’inci ayında en üst seviyeye çıkar. Eğer hamilelik planlanıyorsa anne adayları mutlaka bir diş hekimi kontrolünden geçmeli, hamilelik öncesinde varsa diş ve diş eti problemleri giderilmelidir. Ağız bakımı iyi olmayan ve diş etlerinde iltihap olan hamilelerin diş etlerinde hamilelik tümörü gelişme riski de vardır. Bunlar iltihaba bağlı gelişen diş eti büyümeleridir. Genellikle doğum sonrası kendiliğinden geçmektedir, ancak çiğneme, fırçalama güçlüğü ve aşırı ağrı gibi sorunlara neden oluyorsa diş hekimi kontrolünden geçilmelidir” şeklinde konuştu. “Hamilelikte diş hastalıkları, düşük riskini 7 kat artırabilir”
Diş ve diş eti hastalıklarının, düşük ağırlıklı bebek doğum ihtimalini 7 kat artırdığını söyleyen Serdaroğlu, bu nedenle hamilelerin, ağız bakımlarına ve beslenmelerine daha fazla özen göstermeleri gerektiğine dikkat çekti. Dt. Serdaroğlu, şu bilgileri verdi:
“Kanama nedeniyle anne adayları diş fırçalamayı bırakmamalıdır. Diş eti iltihabı dişlerin ve diş etlerinin etkin bakımı ve temizlenmesi ile önlenebilir. Her gün en az 2 kez, mümkün olan durumlarda her yemekten sonra dişler fırçalanmalıdır. Diş araları diş ipi ile temizlenmelidir. Diş hekiminin önerisi olmadığı sürece ağız gargarası kullanılmamalıdır. Hamilelikte kontrol amacı ile düzenli olarak diş hekimine gitmek gerekir. Şiddetli ağrı ve iltihabın olduğu durumlarda tedavi hamileliğin hangi döneminde olursa olsun yapılmalıdır. Özel durumlar haricinde diş tedavisi ve diş çekiminin hiçbir sakıncası yoktur. Ancak seanslar mümkün olduğunca kısa tutulur. Anestezi ve ilaç verilmesi gereken durumlarda kadın doğum uzmanı ile irtibat kurulabilir. Ertelenebilecek işlemler doğumdan sonraya bırakılır.”