Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde Hayvansal süte alternatif olarak bitkisel esaslı süt ve dondurma üretimi projesi gerçekleştiriliyor. Proje hakkında konuşan, Doç. Dr. Neşe Yılmaz Tuncel, “Gıda endüstrisi süte benzeyen ama süt olamayan yeni ürünler üretiyor” dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gıda Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neşe Yılmaz Tuncel’in yürütücülüğünde ‘Bitkisel Esaslı Süt Alternatifi İçecek Üretimi’ projesi gerçekleştiriliyor. İnek sütüne alternatif olarak bitkisel esaslı süt ve dondurma üretimi yapılan projede üretilen süt ve dondurma Vejetaryenler, veganlar ve laktoz intoleransı olanlar tarafından daha çok tercih ediliyor. Nohut, bakla ve börülceden üretilen süt ve dondurma hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Tuncel, “Biz burada TUBİTAK 1005 ulusal yeni ürünler, yeni fikirler projeleri çerçevesinde bitkisel esaslı süt benzeri içecekler üretiyoruz. Bitkisel esaslı süt benzeri içecekler aslında görünüş ve kıvam olarak bir nevi inek sütüne benzeyen, lezzet olarak ta kısmen benzeyen ama içerisinde hiçbir hayvansal kaynak bulunmayan alternatif bir ürün grubu. Tıpkı şu an piyasada bulunan yulaf sütü, soya sütü, Hindistan cevizi sütü gibi örnekleri var. Bizim ürettiklerimiz bakliyat kaynaklı sütler. Çünkü bakliyatlar protein kaynakları daha yüksek ve çevreye olan maaliyetleri daha düşük olan hammaddeler. O yüzden farklı olarak bakliyat kaynaklı sütler üretiyoruz” dedi. “Gıda endüstrisi süte benzeyen ama süt olamayan yeni ürünler üretiyor”
“Anlaşıldı ki hayvansal kaynaklı sütün ve etin, özellikle ciddi bir problem olan küresel ısınmada önemli bir payı var” diyen Tuncel, sözlerinin devamında ise “Küresel ısınmaya sebep olan sera gazı salınımlarında tarımsal faaliyetlerin özellikle kırmızı ev ve inek sütü üretiminin önemli bir rolü var. Bu yüzdende gıda endüstrisi süte benzeyen ama süt olamayan ama tüketiciye bir süt tecrübesi yaşatabilecek yeni ürünler üretiyor. O grup ürünlerden bir tanesi süt, bir tanesi et, hatta bir tanesi de yumurta” ifadelerine yer verdi. Vejetaryenler, veganlar ve laktoz intoleransı olanlar daha çok tercih ediyor
“Şunun altını çizmek lazım aslında bitkisel esaslı sütler, bebekler ve gelişim çağında olan çocuklar için çok uygun değil. Daha doğrusu birebir bir inek sütü alternatifi olarak kullanılması uygun olmadığını söylemek lazım. Çünkü inek sütü çok bütünlüklü bir gıda aslında. İnek sütündeki proteini, kalsiyumu, B12 vitamini gibi bazı bileşenleri karşılayamayabilir. Yetişkin grubu için böyle bir sıkıntı olmuyor. Daha ziyade yetişkin grubu tüketiciler, vegan beslenenler, vejetaryen beslenenler, süt proteinine alerjisi olanlar, laktoz intoleransı olanlar, hayvansal kolesterolle ya da hormonlarla ilgili endişe duyanlar gibi pek çok sebeple tüketici grupları bitkisel esaslı alternatifleri tercih edebiliyorlar” şeklinde konuştu.
