İçişleri Bakanı Soylu, 19 Ekim Muhtarlar Günü dolayısıyla 81 ilden Ankara'ya gelen muhtarlarla buluştu. Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium Kongre Merkezi'nde düzenlenen buluşmaya Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, Ankara Valisi Vasip Şahin, bakan yardımcıları ve kaymakamlar katıldı.
Bakan Soylu, buluşmada yaptığı konuşmada, Türk yargısına hiçbir dış gücün müdahale edemeyeceğini, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını söyledi.
“Burası bir çadır devleti değil, burası 2000 yıllık Türkiye Cumhuriyeti devletidir”
Dün, Osman Kavala hakkında paylaşım yapan büyükelçiler hakkında konuşan Bakan Soylu, “Dün akşam bir bildiri yayımlandı, malum bu aralar çok moda oldu bu. Canı sıkılan bir bildiri yayımlıyor. 10 tane büyükelçilik bir araya gelmiş. İçerisinde Amerika'da var Almanya'da. Diyorlar ki ‘Ey Türk yargısı. Osman Kavala'yı serbest bırak. Hem de derhal serbest bırak talimatımızın dışına da çıkma. Osman Kavala için seferber olmuş Batı'ya diyeceğim şudur. Türk yargısı bitti demeden bitmez. Bunu da herkes böyle bilsin. Türkiye artık o dışarıdan parmak salladığınız, parmak sallandığı zaman süklüm püklüm olan Türkiye değil. İki satır açıklamayla istediğiniz gibi yöneteceğiniz ülke hiç değil. Hukukun üstünlüğünden ve demokrasiden bahseden Batı, Türk yargısına talimat veremez, derhal birisini serbest bırakın diyemez. Bunu kabul etmiyoruz. Burası bir çadır devleti değil, burası 2000 yıllık Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Herkes aklını başına alsın, herkes haddini bilsin” diye konuştu.
“Aklı başında hangi aktivist, bir ülkede darbe tezgahlar”
AB Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nün Türkiye hakkında yayımladığı raporu değerlendiren Soylu, şunları kaydetti:
“Oyunu tezgahı iyi görün. Daha yeni bu hafta merkezi Paris'te bulunan AB Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü, büyükelçilerin yaptığı gibi bir rapor hazırlıyor. Avrupa güvenlik yıllığı 2021'i yayınlamış. Orada da bizimle bütün dertlerini, neye kızıp alındıklarını tek tek yazmışlar. Madde madde yazmışlar. Efendim neymiş, Türkiye Libya ile münhasır ekonomik bölge anlaşması imzalamış. Bunu yapamazmışız. Başka? Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Maraş'ı yeniden açmış. Bunu yapamazmışız. Başka? Türkiye Ayasofya'yı açmış. Açamazmışız. Başka? PKK'nın yönettiği belediyelere kayyum atamışız. Bunu yapamazmışız. Tırnak içinde söylüyorum. ‘Güya onlar açısından kusurlarımızı tek tek saymış' Başka ne saymış? Sabahtan akşama kadar Türkiye'ye küfür eden, hakaret eden Can Dündar'a yaptığımız yanlışmış bunu saymış. Selahattin Demirtaş saygın bir politikacıymış, 6-8 Ekim olaylarının faili değilmiş bunu saymış, Gezi olaylarını tertipleyen Osman Kavala'yı serbest bırakacakmışız, bunu saymış. DHKPC'li Ebru Timtik cezaevinde ölmüş, onu saymış. Bunların hepsine haksızlık etmişiz. Bunlara kullandıkları ifadeler de şöyle, Osman Kavala'ya sivil toplum aktivisti, Demirtaş'a saygın politikacı, Can Dündar'a gazeteci. Sanki biz hayatımızda gazeteci görmedik, aktivist görmedik, sanki biz hayatımızda politikacı görmedik. Aklı başında hangi politikacı şiddet çağrısı yapar. Aklı başında hangi aktivist, bir ülkede darbe tezgahlar. Aklı başında hangi gazeteci, ülkesine ihanet eder, devletinin sırlarını ifşa eder, darbeci örgütlerin borazanlığını yapar.”
“Onunuz değil yüzünüz gelse Türkiye'ye zerre toz konduramazsınız”
Türkiye'ye karşı atılan adımların Türkiye'yi dizginleyemeyeceğini söyleyen Soylu, “Dün 10 tane büyükelçi bildiri yayımlamış. Onunuz değil yüzünüz gelse Türkiye'ye zerre toz konduramazsınız. Dertleri, hazmedemedikleri şu; ‘siz nasıl olur da bizim dediğimizin dışına çıkarsınız. Siz nasıl bizim yapma dediğimizi yaparsınız' dert budur, tezgah budur. Kimse kusura bakmasın biz özgür bir ülkeyiz. Özgürlüğümüzü de kimseden hediye almadık. Şehit kanlarıyla, alnımızın akıyla kazandık. Hala ülkemize müdahale etmek için mücadele ediyorlar” dedi.