İzmir’de kaynakçı olarak çalıştığı inşaatta 5 metre yüksekten düşen Zekayi Karace (47) emniyet kemeri takmadı, ölümden döndü. Kafatasında çift taraflı kırık ve kanamalar nedeniyle Karace’yi acil beyin ameliyatına aldıklarını belirten Doç. Dr. Ferda Çağavi, “Hastamız emniyet kemeri kullanmamasının faturasını az daha canıyla ödeyecekti. Yine de ağır bir ameliyat, yoğun bakım süreci, işe başlayamama ciddi bir bedel oldu. Bunların yaşanmaması için iş kazalarına karşı güvenlik önlemlerine uymak şart” dedi. Ölümden döndü
34 yıldan bu yana kaynakçılık yaptığını belirten 4 çocuk babası Karace, 25 Nisan 2023 günü İzmir’in Çiğli ilçesi Sasalı Mahallesi’nde bir villa inşaatında çalışırken kaza geçirdi. Villanın birinci katında salonun çatısına kaynak yaptığı sırada profile basan Karace, 5 metre yüksekten düştü. Karace iş arkadaşlarının yardımıyla ambulansla Kent Hastanesine getirildi. Karace’nin kafatasında kırıklar ve kanama, kaburgalarında da kırıklar tespit edildi. Talihsiz işçi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ferda Çağavi tarafından ameliyat edildi. Hastanın hastaneye getirildiğinde ağır koma halinde olduğunu belirten Doç. Dr. Çağavi, şöyle konuştu:
“Olaya tanık olanlar hastanın 5 metre yüksekten düştüğünü söyledi. Yapılan tetkiklerinde kafatasının hem sağ hem de sol tarafında kırıklar vardı. Yine çift taraflı beyin kanaması mevcuttu. Acil ameliyata almak zorundaydık çünkü sol taraftaki kanama ölümcül bir kanama idi. Bunu boşaltmasaydık hastayı kaybederdik. Geldiğinde ameliyata girerken ciddi hayati tehlikesi vardı. Ameliyat sonrası yoğun bakıma alındı ve uzun süre solunum cihazına bağlı kaldı. Yoğun bakımda geçen 24 günün sonunda servise aldık, toparladı, bilinci açıldı, bir hafta da serviste gözetimimizde kaldı. Sonrasında da şifayla taburcu ettik. Hastamız düştükten çok kısa sürede hastanemize getirildi ve aynı hızla ameliyata alındı. Eğer geç kalınsaydı hayatını kaybederdi. Şimdi oldu bitti dediğimiz bu düşme olayının böylesi ağır tabloyla sonuçlanma nedeni hastamızın çalışırken takması gereken emniyet kemerini ihmal etmiş olması. Onu hayata bağlayacak kemeri takmayarak az kalsın bedeli canına mal olabilecek bir hata yapmış. Yine de ağır bir ameliyat, yoğun bakım süreci, işe başlayamama ciddi bir bedel oldu. Maalesef bu tür ihmalkarlıkların sonucunda karşımıza ciddi travma vakaları geliyor. Bunların yaşanmaması için iş kazalarına karşı güvenlik önlemlerine uymak şart” dedi. “İhmalkarlığımın bedelini çok ağır ödedim”
Öte yandan geçirdiği kazanın birkaç saniye içinde profile basıp düşünce meydana geldiğini, yoğun bakımda geçen günlerini hiç hatırlamadığını belirten Zekayi Karace, “Çalıştığım yer bana göre alçaktı, önemsememiştim. Söylendiği halde emniyet kemerini, buradan düşsem bir şey olmaz diyerek takmadım. Meğer çok şey olabiliyormuş, ölümden dönmüşüm. Yoğun bakımı hatırlamıyorum, serviste ise çok uyuyor ve rüya görüyordum. Hangisi gerçek hangisi değil ayırt edemiyordum. İhmalkarlığımın bedelini çok ağır ödedim. Hala sağa sola dönünce, geriye dönüp bakınca yalpalıyorum, başım dönüyor. Şimdi raporluyum ama doktor çalışabilir dese de ailem en az bir yıl çalışmamı istemiyor, onları da çok korkuttum. Bir daha böyle hata yapmam” diye konuştu. “Durumu çok ciddiydi”
Eşinin iş kazası geçirdiği haberiyle hastaneye geldiğinde hiç umudu olmadığını belirten Melahat Karace (40), “Eşim 2007 yılında da bir iş kazası geçirmiş yüz ve vücudunda yanıklar oluşmuştu. Doktor cilt kanseri riskine karşı güneşe çıkmasını yasaklamış, eşim bir yıl evden çıkmamıştı. Bu ikinci büyük kaza oldu. Durumu çok ciddiydi, hazırlıklı ol, sabırlı ol deniliyordu. Yoğun bakımda gördüğümde buradan çıkamaz diyordum. Solunum cihazına bağlıydı, serumla besleniyordu. Eşimin tansiyon, şeker gibi hastalıklarının olmaması iyileşmesi için önemli etkendi. Ve korktuğumuz başımıza gelmedi, iyileşti. Doktorlarımıza, eşimin her an maddi manevi yanında olan patronu ve arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.