İmam Hatip Okullarının kurucularından ve Marmara İlahiyat Fakültesinin kurulmasında büyük emeği olan İslam alimi Ahmed Davudoğlu'nu sevenleri unutmadı. Büyük Alim Ahmed Davudoğlu Hocaefendi ölüm yıldönümünde dualarla anıldı. Davudoğlu Hoca'nın hayata gözlerini yumduğu Gaziosmanpaşa'da dualar edildi. Belediye teravih namazı sonrasında vatandaşlara lokum ikram etti.
TUZLA BELEDİYESİ AHMET DAVUDOĞLU HOCA’YI UNUTMADI
Medresetü'n-Nüvvab ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde hocalık ve idarecilik yapan, değerli eserleri de ilim dünyasına kazandıran Ahmet Davudoğlu, ölümünün 39’uncu yılında Tuzla’da da anıldı. Tuzla Belediyesi, Ahmet Davudoğlu’nun ölüm yıldönümü nedeniyle Tuzla’nın Evliye Çelebi Mahallesi’nde bulunan Evliya Çelebi Cami’nde teravih namazı sonrasında lokma dağıttı.
AHMED DAVUDOĞLU HOCAEFENDİ KİMDİR?
Merhum Ahmed Davudoğlu Hocaefendi 1912 yılında Kuzey Bulgaristan’ın Deliorman bölgesinde Şumnu kasabasının Kalaycı köyünde dünyaya gelmiştir. Şumnu'daki Nüvvab'ı (ilahiyat fakültesi) bitiren Davudoğlu Mısır’a Cami-ül Ezher’e gönderilmeye hak kazandı. Beş yıl süren eğitimini tamamladıktan sonra tekrar Bulgaristan’a mezun olduğu okul olan Nüvvab’a müdür olarak döndü. Ancak balkanlarda rejim değişmişti. Komünist rejim, Müslümanlara bütün acımasız yüzüyle zulmetmeye başladı. Türklere yapılan zulümlerden nasibini aldı. Taş kırma kamplarına gönderildi. Elektrikli sandalyeye bağlanmak gibi türlü işkencelere maruz kaldı.
TÜRKİYE’YE DÖNÜŞÜ
Eza ve cefa çekerek sağlığını da kaybetti. 1949 Aralık ayında ailesi ile birlikte ilerlemiş derecede ülser ve astım hastası olarak ana yurdu Türkiye’ye göç etti. İstanbul Fatih’teki İmam Hatip Okulu’nun açılmasında büyük katkıları vardır. Arapça derslerine okutman sıfatı ile ders veren ilk muallimlerdendir. Öğrencilerinin büyük sevgisini ve saygısını kazanmıştır. Bugünkü Marmara İlahiyat Fakültesinin kurulmasında emeği büyüktür. Merhum Ahmed Davudoğlu daha sonra Yüksek İslam Enstitüsü (Bugünkü Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) Başmüdür Yardımcısı ve Müdürü (günümüzdeki dekan) olarak görevine devam etmiş, okul Fındıklı’dan Üsküdar’a taşınınca sağlık sebeplerinden dolayı cezaevine girdiği 1971 yılına kadar öğretim görevlisi olarak hizmete devam etmiştir.
Bulgaristan hükümeti tarafından casusluk ile suçlanıp uğruna işkence gördüğü anavatanında Konya’daki müftüler seminerinde dini nikah ile ilgili bir konuşmasından dolayı 163.maddeden on iki ay hapis ve dört ay Kırşehir de sürgün cezası ile cezalandırılır. Kendi hatıralarında bu yıllar hakkında hep olumlu anılar kaleme almıştır.
ESERLERİ
İslam alemine;
Kur’an-ı Kerim Meali,Selamet Yolları (Bulug-ul Meram),Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi,İbn-i Abidin Tercüme ve Şerhi,Multeka TercümesiDini tamir davasında din tahripçileriVe hayatını anlattığı Ölüm Daha Güzeldiisimli eserleri hediye eden merhum Ahmed Davudoğlu Hocaefendi, Osmanlı Uleması’nın Balkanlarda yetişmiş son temsilcilerindendir. İslam’a olan bağlılığı, ilmi ve memleket sevgisiyle Türkiye’deki en saygın alimler arasında adını altın harflerle yazdırmıştır. Türkiye’nin ilmi ve fikri dünyasına sayısız eserler nakşeden Merhum Ahmed Davudoğlu Hocaefendi yıllarca çile dolu bir yaşama, cezaevi yıllarında kendisine musallat olan astım ve buna bağlı kalp rahatsızlığına yenik düşerek 07 Nisan 1983 yılında bir Perşembe günü ikindi namazına müteakip dünyaya veda etti.