Istanbul
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Japonya Arazi, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı (MLIT) işbirliğiyle "Türkiye-Japonya Afet Yönetimi Ortak Semineri" düzenlendi.
AFAD İstanbul İl Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen seminerde konuşan Memiş, iki ülke diplomatik ilişkilerinin 100. yıldönümünde düzenlenen ortak seminerin, ülkenin afet risklerinden korunması, zararlarının azaltılması ve afet yönetimindeki yeni eğilimlerin paylaşılması adına önemli olduğunu söyledi.
Memiş, Türkiye ve Japonya'nın başta depremler olmak üzere afetlerde adeta kader birliğine sahip iki ülke olduğunu ifade ederek, 1923 Büyük Kanto depremi ile 1939 Erzincan depremlerinin her iki ülkenin deprem farkındalığını üst seviyeye çıkardığını belirtti.
Her iki ülkede meydana gelen büyük depremleri anlatan Memiş, afetlerin iki ülkenin yakınlaşmasına ve işbirliğine vesile olduğunu dile getirdi.
"Dünyanın en büyük afet tahliye ve transfer operasyonunu gerçekleştirdik"
Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde yürütülen çalışmalara değinen Memiş, şöyle konuştu:
"100 yılın en ölümcül 5. depremi meydana gelmiş. Ülkemiz, milleti-devleti ve dost ülkeleriyle el ele vererek bu felaketin üstesinden gelmek için çalıştı ve çalışmaya da devam ediyor. Birkaç gün içinde 3,5 milyon insanı deprem bölgesi dışına, 280 bin personeli deprem bölgesine transfer ettik. Dünyanın en büyük afet tahliye ve transfer operasyonunu gerçekleştirdik. Bölgeye 1 milyon çadır sevk ettik ve 350 AFAD çadır kenti kurduk. 3,7 milyon afetzedemize acil barınma sağladık."
Memiş, sayısı 420'yi geçen AFAD konteynır kentlerine yaklaşık 700 bin afetzede yerleştirildiğini kaydederek, "Bir yıl dolmadan 76 bin, şimdiye kadar ise 101 binden fazla konutun kura ve anahtar teslim törenini yaptık. Tarihin en büyük kalıcı konut projesini hayata geçirdik. Afetzedelerimize 62 milyar nakdi yardım ödeyip, 68 günde yıkılan ve acil yıkılacak tüm binaların enkazını kaldırdık. Aslında dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonunu ortaya koyduk. Bu operasyon, şehirleri ve köyleri yeniden imarla ihya edecek biçimde devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Japonya kurumlarının ilk ortak seminerlerini 2012'de deprem zararlarının azaltılması üzerine düzenlediklerini aktaran Memiş, 2014'te afet yönetimi işbirliği iyi niyet planını imzaladıklarını ve sonrasında teknik fuarlar, proje ve seminerlerin devam ettiğini kaydetti.
"MARTEST Projesi afet sektöründe devam eden işbirliğimizin bir başka göstergesidir"
Okay Memiş, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile Japonya Bilim ve Teknoloji Ajansı (JST) tarafından ortak desteklenen bir başka işbirliğinin ise 2023'te başlayıp 5 yıl sürecek MARTEST Projesi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"MARTEST Projesi de afet sektöründe devam eden iş birliğimizin bir başka göstergesidir. Temel amaçlarından biri en az hasar ile afet sonrası iyileştirme süreçlerine başlanması olan MARTEST, ülkemizde Gebze Teknik Üniversitesi'nin yürütücülüğünde gerçekleştirilmektedir. Projede elde edilen çıktılar ışığında, bir sanayi işletmesi için iş sürekliliği planı ve Yalova merkez için toplumsal süreklilik planlarının hazırlanması da projenin hedefleri arasında yer alıyor. AFAD'ın paydaş olarak yer aldığı MARTEST Projesi ile 6 Şubat depremlerinden elde ettiğimiz tecrübe ve olası bir Marmara depremine karşı ülkemizi ve bölgemizi daha dirençli hale getirmeyi amaçlıyoruz."
Her zaman dost ve kardeş ülke olarak gördükleri Japonya ile işbirliklerinin kendilerini afetlere karşı daha hazır hale getireceğini belirten Memiş, bunun aynı zamanda her iki ülkeyi birbirine giderek yakınlaştırdığını ve yeni işbirliği alanlarının ortaya çıkmasına vesile olduğunu söyledi.
Japonya Arazi, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Bakan Yardımcısı Amakawa Hirofumi ise Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenenlere başsağlığı dileyerek, felaketin yaşandığı günden bu yana acil müdahale, iyileştirme ve yeniden inşa alanlarında Türkiye'nin yanında olduklarını ifade etti.
Her iki ülke arasında kapsamlı afet önleme işbirliğine dair mutabakat imzalandığını ve çalışmaların devam ettiğini dile getiren Hirofumi, "Japonya ve Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 100. yıldönümünde düzenlenen bu seminerin, önümüzdeki 100 yıl için her iki ülke için verimli olmasını ve iki ülke arasındaki ilişkileri daha da geliştireceğini ümit ediyorum." dedi.
Açılış konuşmalarının ardından seminer çeşitli sunumlarla devam etti.
Japon heyeti, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde incelemelerde bulundu
Türkiye ve Japonya Arasındaki Diplomatik İlişkilerin Tesisinin 100. Yıldönümü kapsamında İstanbul'da bulunan Japon heyeti, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ni ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.
Japon heyeti için Sağlık Bakanlığı ve Japonya Büyükelçiliği koordinasyonunda, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde basın tanıtım turu düzenlendi.
Bu kapsamda ilk olarak hastanenin konferans salonunda Koordinatör Başhekim Yardımcısı Opr. Dr. Gürhan Çelik tarafından heyete, hastane hakkında sunum yapıldı.
Çelik, hastanenin 2020'in Mayıs ayında açıldığını, pandemi döneminde İstanbul'un büyük bir yükünü kaldırdığını söyledi.
Hastanenin Türk-Japon işbirliğinin en önemli göstergesi, eseri olduğunu belirten Çelik, "Türk-Japon işbirliği bayağı eskilere dayanıyor. Bunun en büyük işbirliğinin örneği de Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi. Sizleri burada ağırlamaktan büyük gurur duyuyoruz." dedi.
Çelik, Türkiye'ye sağlık turizmi için yurt dışından çok sayıda hastanın geldiğini anlatarak, "Japonya'dan da burada sağlık turizm acısından hastalarımızı görmek isteriz. Bu yönde işbirliğimizin gelişmesi arzumuzdur." diye konuştu.
"Hastanenin önemli durumlarda görevini başarıyla yerine getirmesinden memnuniyet duyuyoruz"
Japonya Büyükelçiliği Ekonomi Bölümü Başkatibi Kumahara Wataru ise Türkiye ve Japonya Arasındaki Diplomatik İlişkilerin Tesisinin 100. Yıldönümü kapsamında çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını kaydetti.
Bu kapsamda hastane hakkında yetkililerden bilgiler aldıklarını belirten Wataru, "Ardından Japonya'dan temin edilen tıbbi tesisatlarının tanıtımının yapılmasını, aynı zamanda hastanenin sağlık hizmetleri dışındaki yönetimsel sistemini basın mensuplarına tanıtmayı amaçlıyoruz. Hastanemiz pandemi esnasında pek çok hastanın tedavi edildiği hastane olmasının yanı sıra geçtiğimiz yıl Güneydoğu Bölgesi'nde meydana gelen depremlerde yaralananların tedavi edildiği bir hastane olup, böylesine önemli vazifeleri üstlenmiş hastane konumundadır." ifadelerini kullandı.
Wataru, iki ülkenin güçlerini birleştirmesi suretiyle vücut bulan hastanenin önemli durumlarda görevini başarıyla yerine getirmesinden büyük memnuniyet duyduklarının altını çizerek, "Sağlık alanındaki işbirliğinin arttırılması yönünde içinde bulunduğumuz yılın eylül ayında İstanbul'da Japonya ile Türkiye arasında bir sağlık formu düzenlenmiştir. Sağlık turizmine yönelik istişareler yapılmıştır. Böylesine mükemmel bir hastanede Japonya'nın işbirliği yapmış olduğunun bilinmesinin yanında bizimle işbirliği yaptığınız için teşekkür ederiz." dedi.
Heyet daha sonra, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin Merkezi Yardım Masası, hastane maketi, Health Türkiye, açık MR merkezi ile merkezi laboratuvarını gezdi.
